Yurt dışı iştirak hissesi
satışından zarar doğması durumunda oluşan zararı istisna dışı kurum kazancında indirim
konusu yapabilir miyiz?
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5.
Maddesinin 3. Fıkrasında mükelleflerin kurumlar vergisinden istisna edilen
kazançlarına ilişkin giderlerin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden
doğan zararların, istisna dışı kurum kazançlarından indirilemeyeceği düzenlenmiştir.
Bu fıkrayla yalnızca istisna kapsamında oluşan zararların değil aynı zamanda
istisna kapsamında katlanılan giderlerin de indirim konusu edilemeyeceği açıkça
belirtilmektedir.
7440 sayılı kanunun 20.
maddesiyle yapılan düzenlemeden sonra ilgili kanun maddesi;
“01.01.2023 tarihinden itibaren elde edilen
gelir ve kazançlara uygulanmak üzere Kurumların kurumlar vergisinden istisna
edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki
faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmesi
kabul edilmez. Şu kadar ki iştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman
giderleri, Kanunun 19 uncu maddesi kapsamında yapılan devir işlemleri
sonrasına isabet edenler de dâhil olmak üzere, kurum kazancından
indirilebilir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Buna göre istisna edilen
kazançlara ilişkin giderlerin ve istisna kapsamında oluşan zararların istisna
dışı kurum kazançlarından indirilemeyeceği, fakat iştirak hisseleri alımıyla
ilgili katlanılan finansman giderlerinin kurum kazancından indiriminin mümkün
olduğunu anlayabiliriz.
Yine Kurumlar Vergisi Kanunu’nun
9. Maddesinde kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu
yapılabilecek zararlardan bahsetmiş olup, “Türkiye'de kurumlar vergisinden
istisna edilen kazançlarla ilgili olanlar hariç olmak üzere, beş yıldan fazla
nakledilmemek şartıyla yurt dışı faaliyetlerden doğan zararlar”ın indirim
konusu yapılabileceğine değinmiştir. Fakat buradaki “Türkiye’de kurumlar
vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili olanlar hariç olmak üzere” ibaresi
yurt dışında gerçekleştirilen faaliyetlerden istisna kapsamında olanların
zararla sonuçlanması durumunda mahsubunun mümkün bulunmadığını açıklamaktadır.
Peki, yurt dışı iştirak
kazançları istisnası iradi bir istisna olabilir mi?
Kurumlar Vergisi Genel
Tebliği’nin “5.6.2.3.2. Satış kazancının fon hesabında tutulması” başlıklı
bölümünde;
“İstisna, satış kazancının
%75’ine uygulandığından, kazancın tamamının fon hesabına alınma şartı
bulunmayıp, sadece istisnadan yararlanan kazanç kısmının söz konusu fon
hesabına alınması yeterlidir.” ibaresi yer almaktadır.
Buna göre kurumlar vergisi
mükellefleri kazancın tamamının fon hesabına alınma şartı bulunmadığı
gerekçesiyle istisnadan yararlanmak istemiyorlarsa fon hesabına kazançlarını dâhil
etmemeyi tercih edebilirler. Bu durumda elde ettikleri kazanca istisna
uygulanmayacağı için yurt dışı iştiraklerine ilişkin katlandıkları giderlerin
ve zararların istisna dışında değerlendirilerek kurum kazancından indirim
konusu yapılmasının kabul edilmesi yanlış olmaz. Fakat yine de Kurumlar Vergisi
Kanunu’nun 5. Maddesinin 1. Fıkrasının ( c ) bendinde bu uygulamanın isteğe
bağlı bir uygulama olduğuna ilişkin bir açıklama yer almamaktadır.
Bu konuya ilişkin İstanbul Vergi
Dairesinin paylaşmış olduğu bir özelgede aşağıdaki açıklamaya yer verilmiştir;
“ - Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan şartlar dâhilinde, sahip
olunan yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılması halinde oluşacak kazanç
istisna kapsamında değerlendirileceğinden, bu satış dolayısıyla oluşan zararın
diğer faaliyetlerinizden doğan kazançlarınızdan indirilmesi mümkün değildir.
Öte yandan, mezkûr bentte
yazılı şartların sağlanamaması durumunda Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci
maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yazılı şartlar dâhilinde %75’lik
istisnadan yararlanmanız mümkün bulunduğundan, bu satıştan doğan zararlar ile
satışa ilişkin giderlerin %75'lik kısmının istisna dışı kurum kazançlarından
indirilmesi mümkün olmayacaktır. Ancak bu satışa ilişkin zararlar ile
giderlerin kalan %25’lik kısmının ise vergiye tabi kurum kazancınızın
tespitinde dikkate alınabilmesi mümkündür.”
İlgili özelgeden de anlaşılacağı üzere yurt dışı iştiraklerinin satışından zarar edeceğini öngören mükellef Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. Maddesinin 1. Fıkrasının ( c ) bendinde yer alan istisna şartlarının gerçekleşmemesini sağlayabilir. Böyle bir durumda yazının önceki bölümünde bahsedilen kurumlar vergisi kanununun 9. Maddesinde “zarar mahsubu” başlığında yer alan şartların sağlanması durumunda yurt dışı iştiraklerinin satışından doğan zararların indirim konusu yapılmasının önü açılmış olacaktır.
Makaleyi Kaleme Alan
Damla KAYAALP
Senior, Tax
Referanslar
-
Salih Çalal, Anonim Şirket Aktifinde Yer Alan
İştirak Hisselerine İlişkin Vadeli Satışın Zararla Sonuçlanması, Mali Cözüm
Dergisi Sayı:29, 2019 245-250.
-
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın
9/3/2015 tarihli ve 62030549-125[5-2013/436]-402 Sayılı Özelgesi
-
Bilgehan Arslan, Kurumlar Vergisi Kanunda
Yurt Dışı İştirak Hissesi Satış Kazançları İstisnası, Yüksek Lisans Tezi Syf:
127