Ar-Ge/Tasarım İndirimi İle Teknokent Kazanç İstisnasından Yararlananlarda Fon Ayırma ve Yatırım Yükümlülüğü

Yayınlanma Tarihi: 23 Haziran 2025


Ar-Ge/Tasarım İndirimi İle Teknokent Kazanç İstisnasından Yararlananlarda Fon Ayırma ve Yatırım Yükümlülüğü

Son dönemlerde yapılan vergi incelemelerinin Ar-Ge/Tasarım indirimi ile Teknokent kazanç istisnasından yararlananlar üzerinde yoğunlaştığını gözlemlemekte; uygulamanın yükümlülükle ilgili kısmında sorunlar yaşandığı ve incelemeler ile izahatlarda bu hususun araştırıldığına tanıklık etmekteyiz. Dolayısıyla, bu makalemizde fon ayırma ve ayrılan fonu yatırıma dönüştürme hususuna değineceğiz.

Fon Ayırma Yükümlülüğü Ne Zaman Uygulamaya Girdi?

Gerek 4691 sayılı Teknoloji Bölgeleri Geliştirme Kanunu’nda, gerekse 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun’da indirim ya da istisnadan yararlanıldığı durumlarda fon ayırma ve bu fonu yatırıma dönüştürme ile ilgili 28/01/2021 tarihine kadar herhangi bir düzenleme bulunmamaktaydı. Bu uygulama, anılan Kanunlara 7263 sayılı Kanun ile 28/01/2021 tarihinde eklendi. Düzenleme de 01/01/2022 tarihinden itibaren verilecek yıllık beyanlarda uygulanmak üzere yürürlüğe girdi.

Düzenleme Ar-Ge/Tasarım İndiriminden Yararlananlar ile Teknokent Kazanç İstisnasından Yararlananlara Nasıl Bir Yükümlülük Getirdi?

7263 sayılı Kanun ile 5746 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesine ekleme yapıldı. Söz konusu düzenleme aşağıda yer almaktadır.

“1/1/2022 tarihinden itibaren 3 üncü madde kapsamında yıllık beyanname üzerinden yararlanılan indirim tutarı 1.000.000 Türk lirası ve üzerinde olan kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, bu tutarın yüzde ikisi pasifte geçici bir hesaba aktarılır. Bu fıkra kapsamında aktarılması gereken tutar yükümlülüğü, yıllık bazda 20.000.000 Türk lirası ile sınırlıdır. Bu tutarın, geçici hesabın oluştuğu yılın sonuna kadar Türkiye’de yerleşik girişimcilere yatırım yapmak üzere kurulmuş girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması veya girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ya da 4691 sayılı Kanun kapsamındaki kuluçka merkezlerinde faaliyette bulunan girişimcilere sermaye olarak konulması şarttır. Söz konusu tutarın ilgili yılın sonuna kadar aktarılmaması durumunda, bu Kanun kapsamında yıllık beyanname üzerinden indirim konusu yapılan tutarın yüzde yirmisi, ilgili yılda yararlanılan Ar-Ge indirimine konu edilemez. Bu tutar nedeniyle zamanında alınmayan vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilir. Cumhurbaşkanı bu fıkrada yer alan tutar ve oranları birlikte ya da ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye, beş katına kadar artırmaya yetkilidir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.”

Benzer düzenleme, 7263 sayılı Kanun ile 4691 sayılı Kanun’a Ek-3 maddesi ile eklendi. Söz konusu düzenleme aşağıda yer almaktadır.

“1/1/2022 tarihinden itibaren geçici 2 nci madde kapsamında yıllık beyanname üzerinden istisna edilen kazançları tutarı 1.000.000 Türk lirası ve üzerinde olan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, bu tutarın yüzde ikisi pasifte geçici bir hesaba aktarılır. Bu fıkra kapsa-mında aktarılması gereken tutar yükümlülüğü, yıllık bazda 20.000.000 Türk lirası ile sınırlıdır. Bu tutarın, geçici hesabın oluştuğu yılın sonuna kadar Türkiye’de yerleşik girişimcilere yatırım yap-mak üzere kurulmuş girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması veya girişim serma-yesi yatırım ortaklıkları ya da bu Kanun kapsamındaki kuluçka merkezlerinde faaliyette bulunan diğer girişimcilere sermaye olarak konulması şarttır. Söz konusu tutarın ilgili yılın sonuna kadar aktarılmaması durumunda, bu Kanun kapsamında yıllık beyanname üzerinden istisna edilen kazançlar tutarının yüzde yirmisi, ilgili yılda yararlanılan gelir ve kurumlar vergisi istisnasına konu edilemez. Bu tutar nedeniyle zamanında alınmayan vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmak-sızın tarh edilir. Cumhurbaşkanı bu fıkrada yer alan tutar ve oranları birlikte ya da ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye, beş katına kadar artırmaya yetkilidir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.”

Daha sonra söz konusu her iki Kanun maddesinde yer alan bu düzenlemede belirtilen tutar ve oranlar, 7963 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla sırasıyla 01/01/2024 tarihinden itibaren verilecek yıllık beyanlarda uygulanmak üzere 1.000.000 TL’den 2.000.000 TL’ye, %2’den %3’e, 20.000.000 TL’den 100.000.000 TL’ye yükseltilmiştir.

Düzenleme, İndirime/İstisnaya Konu Edilemeyen Kısmı ve Tarhiyatı Hangi Fiile Bağlamıştır?

Belirtilen işlemde iki uygulama vardır. Biri muhasebesel olarak fon ayırma; diğeri ise menkul kıymet iktisap etme. Muhasebesel işlem "USUL" iken, iktisap etme ise "ZORUNLULUK"tur. Yaptırım, gerek 4691 gerekse 5746 sayılı Kanun’da "ZORUNLU" işlemin yerine getirilmemesi fiiline bağlanmıştır. Dolayısıyla, yatırım yükümlülüğünün süresi içerisinde (indirim ya da istisnadan yararlanılan beyannamenin verildiği yılın sonuna kadar) yerine getirilmemesi, yararlanılan indirim veya istisna tutarının %20’sinin reddini ve buna bağlı olarak vergi ziyaı cezasız tarhiyatı gerektirir.

Dolayısıyla, yatırım yükümlülüğü yerine getirildiği halde fon ayırma işlemi yerine getirilmediği için mükellef bir tarhiyatın muhatabı olamaz.   

Yatırım Yapmayacağınız Baştan Belli ise İndirim/İstisna Tutarının %20’sinden Yararlanmamak Doğru Bir Yaklaşım Mıdır?

Bu yaklaşım, özüne baktığınızda herhangi bir yanlışlık içermemektedir. Ancak, hak etmiş olduğunuz indirim/istisna tutarının %20’sinden vaz geçerek beyanda bulunduğunuzu sadece siz bilmektesiniz. Ancak, beyanname üzerinde söz konusu indirim/istisnanın kalan kısmından halen yararlanmakta olduğunuz dikkate alındığında bir vergi incelemesinden ya da izahtan vareste olduğunuzdan söz edilemez ve risk barındırır. Dolayısıyla, vazgeçilen kısma ilişkin işlemi vergi idaresinin uhdesine girecek şekilde yapmakta fayda görüyoruz. Peki bunu nasıl yapabiliriz?  

Böyle bir durumda şu yapılabilir! Öncelikle hak edilen istisna/indirim tutarının tamamından yararlanmak suretiyle yıllık beyan verilip daha sonra indirim/istisna tutarının %20’sinden vazgeçildiğine dair düzeltme açıklaması ile düzeltme beyanı verildiği takdirde, konu vergi idaresinin bilgisine de girmiş olur. Bu yöntemin daha sağlıklı olduğunu değerlendirmekteyiz. 

Sorumlu vergicilik bakış açısıyla; yatırım yükümlülüğünü yani menkul kıymet alımını süresi içerisinde gerçekleştiren bir mükellef, sırf fon ayırmadı ya da geç ayırdığı için tarhiyata muhatap edilmemelidir. Hakeza bu nedenle tarhiyata muhatap edilmesi de yasal düzenlemelere uygun düşmez.

 

 

 

 

Şaban Atuçuran
Yardımcı Ortak
satucuran@Kpmg.Com