İndirimli Kurumlar Vergisi uygulaması, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun
32/A maddesi hükümleri çerçevesinde yürürlükte bulunmaktadır. Hatırlanacağı
üzere uygulamanın ilk halinde mükellefler, sadece teşvik belgeli yatırımların
işletilmesinden itibaren yatırımlarından elde ettiği kazançlarına indirimli
kurumlar vergisi uygulayabiliyorlardı. Bu durum uzun süreli yatırım yapan
firmalara, hak ettikleri yatırıma katkı tutarını hemen kullanamama problemi
olarak dönüyordu. Konu ile ilgili olarak yapılan kanun düzenlemesi ile
kurumların, yatırım döneminde diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına
da indirimli kurumlar vergisi uygulayabileceği hüküm altına alınmıştır.
Düzenlemenin yer aldığı
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesinde;
“…Cumhurbaşkanı;
...c) Yatırıma başlanan tarihten itibaren bu maddeye göre hesaplanacak
yatırıma katkı tutarına mahsuben, toplam yatırıma katkı tutarının %50' sini ve
gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını geçmemek üzere; yatırım döneminde
kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli
kurumlar vergisi oranı uygulatmak suretiyle yatırıma katkı tutarını kısmen
kullandırmaya, bu oranı her bir il grubu, bölgesel, büyük ölçekli, stratejik ve
öncelikli yatırımlar ile konusu, sektörü ve niteliği itibarıyla proje bazında
desteklenmesine karar verilen yatırımlar için sıfıra kadar indirmeye veya %100'
e kadar artırmaya,
...yetkilidir...."
Hükümlerine yer
verilmiştir.
Yine 2012/3305 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararının "Vergi indirimi" başlıklı 15.maddesinde
toplam yatırıma katkı tutarına mahsuben, gerçekleştirilen yatırım harcaması
tutarını ve toplam yatırıma katkı tutarının Bakanlar Kurulu Kararı ile
belirlenen oranını aşmamak üzere kurumların diğer faaliyetlerden elde
ettiği kazançlarına da indirimli kurumlar vergisi uygulayabileceği
hüküm altına alınmıştır.
1 Seri No’lu Kurumlar
Vergisi Genel Tebliği’ne bakıldığında, ilgili tebliğin 32.2.5 bölümündeki 1 ve
2 numaralı örneklerde firmanın diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazanç
tutarları aynı zamanda firmanın kurumlar vergisi matrahıdır. Bu nedenle yatırım
döneminde indirimli Kurumlar Vergisi uygulanacak kazanç olarak Kurumlar Vergisi
matrahının işaret edildiği anlaşılmaktadır. Ancak uygulamada birçok mükellef,
yatırım döneminde indirimli kurumlar vergisi uygulamasında esas alınacak
matrahın “ticari kar” olduğu yaklaşımıyla indirimli kurumlar vergisi matrahını
sınırlama yoluna gitmektedir.
Özellikle uluslararası
finansal raporlama yükümlülükleri olan firmalarda, ticari kar içerisinde Vergi
Usul Kanunu’na uygun olmayan karşılıkların varlığı nedeniyle firmaların mali
kar tutarları, ticari kar tutarlarından oldukça farklılık göstermektedir. Bu
nedenle, yatırım döneminde diğer faaliyetler nedeniyle indirimli kurumlar
vergisi uygulanacak kazancın ticari kar ile sınırlandırılması yorumu
mükellefler nezdinde hak kaybına sebebiyet vermektedir.
Bu yorumlamalar bazı
uygulayıcılar tarafından devam ettirilirken, Gelir İdaresi Başkanlığı yeni
yayımlamış olduğu bir özelgede bu tartışmaları sona erdirecek bir görüşü Gelir
İdaresi Başkanlığı’nın internet sitesinde yayımlamıştır.
13649056-125[2020-ÖZE-02]-26829 sayı ve 11.04.2023 tarihli özelgede konu ile
ilgili;
"Buna göre, … tarih ve … sayı ile komple yatırım yapmak üzere Ekonomi
Bakanlığından alınan, 2012/3305 sayılı Karara göre düzenlenmiş yatırım teşvik
belgesi kapsamındaki yatırımınız devam ederken diğer faaliyetlerinizden elde
ettiğiniz kazançlara, anılan Bakanlar Kurulu Kararının 15 inci maddesinin
beşinci fıkrası dikkate alınarak indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkün
olup, indirimli kurumlar vergisinin, ticari bilanço kar veya zararına kanunen
kabul edilmeyen giderler eklendikten, tüm indirim, istisna ve geçmiş yıl
zararları düşüldükten sonra kalan safi kazanç tutarı üzerinden hesaplanması
gerekmektedir."
Görüşü verilmiştir.
Özelgede yer alan
görüşten hareketle, yatırım döneminde indirimli kurumlar vergisi
hesaplamalarında dikkate alınacak kazancın; ticari bilanço kârı veya zararına
kanunen kabul edilmeyen giderler eklendikten ve tüm indirim, istisna ve geçmiş
yıl zararları düşüldükten sonra kalan safi kazanç olduğu hususu netlik
kazanmıştır.
Konunun daha iyi
anlaşılabilmesi için aşağıdaki bir örnekle konuyu detaylandıralım;
Firmanın 31.03.2023
tarihi itibari ile faaliyet sonuçları aşağıdaki gibidir;
Ticari Bilanço Karı :
2.000.000 TL
KKEG : 3.000.000 TL
- Kıdem
Tazminatı Karşılıkları : 1.000.000 TL
- Finansman
Gider Kısıtlaması Kapsamında KKEG Tutarı :500.000 TL
- VUK
Hükümlerine Uygun Olmayan Diğer Karşılıklar : 1.000.000 TL
- Diğer
KKEG : 500.000 TL
Mali Kar : 5.000.000
TL
Vergi Oranı : %20
Yatırım Teşvik Belgesi Bilgileri
Toplam Sabit Yatırım
Tutarı : 5.000.000 TL
2017-2022 Yılları
Arasında Gerçekleştirilen Yatırım Tutarı : 3.500.000 TL*
Yatırıma Katkı Oranı :
%30+%15 = %45**
Vergi İndirim Oranı :
%70 (%100)**
2017-2022 Tarihleri
Arasında Gerçekleştirilen Yatırım Harcaması Nedeniyle Hak Kazanılan Yatırıma
Katkı Tutarı : 1.575.000 TL
Önceki Dönemlerde
Yararlanılan Yatırıma Katkı Tutarı : 575.000 TL
Cari Döneme Devreden
2017-2022 Arası Yatırım Harcamaları Nedeniyle Kullanılabilecek Yatırıma Katkı
Tutarı : 1.000.000 TL*
İlgili Yatırıma Katkı
Tutarına İsabet Eden 32/A Matrahı (Diğer Faaliyetlerden) : (1.000.000/0,20) =
5.000.000 TL
* Firmanın 01.01.2023-31.03.2023 tarihleri arasında teşvik belgesi
kapsamında yatırım harcaması bulunmamaktadır.
**İlgili teşvik belgesinin imalat sanayiine yönelik (US-97 Kodu:15-37)
düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında olduğu varsayılmıştır.
***Mükellef kurumun 2017-2022 arasında gerçekleştirdiği teşvik kapsamındaki
yatırım harcamaları nedeniyle hak kazandığı ve 2023-1.Geçici Vergi Döneminde
yararlanabileceği yatırıma katkı tutarı 1.000.000 TL’dir. İlgili yatırıma katkı
tutarına isabet eden 5.000.000 TL tutarındaki 32/A Kapsamında İndirimli
Kurumlar Vergisine Tabi Matrah, 2023/1.Geçici Vergi Dönemindeki mali kara
eşittir.
Diğer Faaliyetlerden Elde Edilen Kazanç Ticari Bilanço Karı İle
Sınırlandırılırsa Hesaplanan Geçici Vergi |
Diğer Faaliyetlerden Elde Edilen Kazanç Ticari Bilanço Karı İle
Sınırlandırılmazsa Hesaplanan Geçici Vergi |
|
Ticari Bilanço Karı |
2.000.000,00 |
2.000.000,00 |
Kanunen Kabul
Edilmeyen Gider |
3.000.000,00 |
3.000.000,00 |
Safi Geçici Vergi
Matrahı |
5.000.000,00 |
5.000.000,00 |
KVK’nın 32/A Mad.
Kap. İnd. Kurumlar Vergisine (Geçici Vergiye) Tabi Matrah |
2.000.000,00 |
5.000.000,00 |
Cari Dönemde
Yararlanılan Yatırıma Katkı Tutarı |
400.000,00 |
1.000.000,00 |
Genel Orana Tabi
Geçici Vergi Matrahı |
3.000.000,00 |
0,00 |
Genel Orana Tabi
Matrah Üzerinden Hesaplanan Geçici Vergi (%20) |
600.000,00 |
0,00 |
Yukarıdaki tabloda
görüleceği üzere, yatırım döneminde diğer faaliyetlerden elde edilen kazancın
ticari bilanço karı ile sınırlandırılması yorumu, mükellefe cari dönemde fazla
vergi ödemesi ve kullanılabileceği yatırıma katkı tutarının faydasının sonraki
dönemlere sarkması olarak geri dönmektedir. Yatırım döneminde hak kazanılan
yatırıma katkı tutarları için yatırım döneminde endeksleme yapılamayacağından,
enflasyonun yüksek seyrettiği günümüzde, bu durumun doğrudan hak kaybı
doğuracağı açıkça ortadadır.
Bunun yanında hesap dönemi sonunda ticari zarar ortaya çıktığı, ilgili ticari zarara kanunen kabul edilmeyen giderler eklendikten ve tüm indirim istisna ve geçmiş yıl zararları düşüldükten sonra mali kar ortaya çıkması halinde oluşan mali kara indirimli kurumlar vergisinin uygulanabileceği hususu yukarıda bahsi geçen özelge ile teyit edilmiştir.
Uygulamanın da bu
çerçevede idarenin vermiş olduğu görüşe bağlı olarak yapılmasında fayda olduğu
düşünülmektedir.
