Vergi fonksiyonu işletmelerde genellikle pasif bir süreç
olarak düşünülür.
İşletmelerin genel
sonuçlarından etkilenen, işletmelerin parametrelerini etkileme güç ve imkanına
sahip olmayan bir fonksiyon olarak algılanır. Önce üretim, satış, pazarlama
birimleri görevlerini ifa edecek; vergi birimi ise bu birimler tarafından
sağlanan sonuçların ortaya koyduğu vergi yükümlülüğünün doğru bir şekilde ve de
zamanında hesaplanarak yerine getirilmesini sağlayacaktır.
Artık bu paradigmanın
değişmesi, değiştirilmesi zamanı gelmiştir. Vergi birimi de işletmenin diğer
birimleri kadar genel stratejisiyle karşılıklı etkileşim içinde
bulunabilmektedir.
Bu kapsamda, öteden beri
iddia ettiğimiz “vergi basit bir mevzuata uyum denetiminden ibaret
değildir” hususu Covid-19 konusunda yaşananlarla bir kez daha görülmüş
ve anlaşılmıştır.
Covid-19’un iş hayatının bütün düzen ve
dengesini etkileyeceği paylaşılan ortak bir kanaattir. Yarın, dünden değil
aslında krizin içinde bulunduğumuz şok ve uyum sürecini yaşadığımız bugünden de
farklı olacaktır.
İşletmeler halen devam eden
kriz boyunca önce çalışanları ve müşterileri için onların varlık ve
devamlılıklarını sağlayıcı çözümler arayışı içindedirler. Bunun için krize
karşı alınan önlemlerden en geniş şekilde yararlanmanın peşindedirler. Bankalardan
sağlanacak uygun koşullu finansman imkanlarından geniş ölçüde yararlanmak,
mücbir sebep halinde vergi ve sigorta primi ödemelerini ertelemek, çalışma
hayatıyla ilgili getirilen yeni kurallarla esnekliği sağlamak zorundadırlar.
Gerek firmamızın ve gerekse
müşterilerimizin kriz dönemindeki bu ihtiyaçları için SGK, İş Hukuku, gümrük
mevzuatı ve vergi mevzuatını ilgilendiren her konuda; esnek çalışma, mücbir
sebep başvuruları, vergi ertelemeleri için fikir oluşturma aşamasından çözüm
bulma aşamasına kadar her seviyede ve her şekilde yardımcı olmaya çalıştık. Düzenlediğimiz
webinar’lar, müşteri video konferansları ile sadece bilgi vermekle kalmadık
onlarla el ele hareket ederek hayatlarını kolaylaştırdık.
Bununla birlikte işletmeler
bugün her zamankinden daha çok ve çabuk bir şekilde gücünü ve esnekliğini
arttırmak zorundadır. Tedarik zinciri her halkası ile yeniden ele alınacak,
piyasa yaklaşımı yeniden tanımlanacaktır. Bu çerçevede alacakların
finansmanından dağıtım kanallarına, müşteri risklerine, mevzuatın takibine,
kapasitenin kullanılmasına, esnek maliyet yapısının oluşturulmasına kadar her
süreçte ciddi analizler yapılması, risk tespiti ve önlemlerin
değerlendirilmesi, operasyonların yönetilmesi, raporlamanın yapılandırılması ve
iletişimin yaygınlaştırılması gereklidir.
Bütün bunlar için de teknolojik
imkan ve kapasitelerin arttırılması da zorunludur.
Bütün bu alanlarda vergi
bilgisi olmazsa olmazlardan birisidir.
Gümrük mevzuatına vakıf
olmadan veya ÖTV, KDV uygulamalarında tecrübe kazanılmadan tedarik zincirinin
analizi yapılamaz, alternatif ortaya konulamaz. İşgücü esnekliğinde imkanları
tanımak için esaslı bir iş hukuku ve sosyal sigorta bilgisine ihtiyaç vardır.
Şirketlerin yeniden yapılandırılmaları için ticaret kanunu ve kurumlar vergisi
mevzuatı bilinmek zorundadır.
Covid-19 bize vergi planlama ve stratejinin işletmelerin
genel strateji ve planlamaları ile birleşik ve bütünleşik olarak ele
alınmasının gerek ve önemini bir kez daha göstermiştir.
Biz buna vergi strateji ve
planlamasının işletmenin genel strateji ve planlaması ile bütünleştirilmesi,
diğer bir deyişle verginin yeniden tasarımı ve yapılandırılması “tax
re-imagined” diyoruz.
Zira, vergi de işletmenin
diğer parametreleri gibi hem bir sonuç ve hem de diğer parametreleri etkileyen
önemli bir nedendir. Örneğin; önemli bir ölçüde hasılat KDV’si elde eden bir
kurumun kendi personeli tarafından yerine getirilen bazı hizmetleri outsourcing
yoluyla dışarıdan alması ödenecek KDV’nin tutarını, zamanını ve dolayısıyla
nakit kullanım tutar ve zamanını etkileyebilir. Ya da vergi birimi insan
gücü kullanılarak sağlanan bazı hizmetlerin elektronik imkanlarla yerine
getirilmesini sağlayabilir. Kurumlar vergisinin yanında ücretlerden kesilen
stopaja, işletmenin kullanılabilir nakdine etkileri göz önünde tutularak uygun
tercihin yapılmasında sadece karar organlarına bilgi veren, soruları
cevaplandıran bir yapıda kalmak yerine; öneri geliştiren, maliyet hesaplayan,
girdi çıktı analizlerini yerine getiren bir birim olarak görev ifa edebilir.
“Proaktif Vergicilik veya
Verginin Yeniden Tasarlanması” başlığı altında toparlanabilecek bu yeni
yaklaşım, işletmelerin vergi birimlerinin yanı sıra vergi danışmanlarının da
çalışma konularını yeniden belirlemesi zorunluluğunu ortaya çıkarmaktadır.
Sonuçlar ortaya çıktıktan
sonra bu sonuçların ortaya çıkardığı, vergi bölümü ya da vergi danışmanlığı
hizmetlerinin sonuna yaklaşılmıştır.
Aynı şekilde mevzuata uyum
kontrolüyle yetinen, sonuçların test edilmesiyle sonuç almaya çalışan
vergicilik de tarihe karışacaktır.
Bunların yerine sonuçları
etkileyen, sonuçların ortaya çıkmasında aktif bir rol oynayan vergi birimleri
ve vergi danışmanlığı çalışmaları giderek daha çok önem kazanacaktır.
KPMG olarak “sorumlu
vergicilik” anlayışı ile yaklaşık 10 yıl kadar önce başlattığımız bu
hareketin ikinci aşamasını oluşturan vergi sürecinin yeniden tasarlanması
çalışmalarımızda bu anlayışla hareket etmek üzere kendimizi konumlandırma
gayreti içindeyiz.
Teknolojik imkanlardan da
yararlanarak işletmenin tüm süreçlerinin analiz edilerek vergisel yönden
yeniden yapılandırılması olarak tanımlanabilecek bu hizmetimizin retroaktif
bir uyum denetimi anlamını taşıyan tasdik çalışmasını, ya da “diagnostic
review” olarak ifade edilen teşhis çalışmasının tamamlanması, hatta
giderek yerini almasını hedefliyoruz.
Vergiyi artık, mevzuata
uyumun sağlandığı bir süreç olmaktan çıkarıp dijital imkanların teknolojik
ürünlerin de kullanımıyla işletmelerin genel stratejilerinde etkin bir rol ve
öneme sahip hale getiriyoruz. Bu kapsamda, birçok kurumda mevzuata uyum çalışmalarını
toparladığımız tasdik çalışmaları ile “diagnostic review” başlığı
altında toparlanabilecek hizmetleri; bu yeni anlayış çerçevesinde
yapılandırarak “tax re-imagined” hizmetleri olarak değer
kazandırıcı, tasarruf sağlayıcı hale getiriyoruz.
“Tax re-imagined”’dan
elde edilecek sonuçların büyük ölçüde hayata geçirilmesi için teknolojik olarak
tam ve mükemmel bir service center anlayışını da yaygınlaştıracağını
düşünüyoruz.
Bu çalışmalar proaktif
bir vergi danışmanlığı anlayışını da beraberinde getirecektir.
KPMG olarak bu yolla ekonomiye
kazandırdığımız etkinlik ve verimliliğin sektörümüze yeni bir ivme getireceğine
inanıyoruz.
Geleceği kuranlar, geleceğe
ilişkin bir hayali bir fikri olanlardır. KPMG’nin geleceğe ilişkin bir
hayali, beklentisi ve ümidi vardır. En az bunlar kadar önemli olan azmi,
iradesi, gücü ve çalışması da vardır.
Bu azim, güç ve cesaretle
yarını hep beraber kucaklayacağız.