BEPS 13, Ülke Bazlı Raporlama, Konsolidasyon,
Hakim Şirket ve Rapora Dahil Olacak Şirketler
OECD’nin Vergi
Matrahı Aşındırması ve Kar Aktarımı’nı (BEPS) önlemeye ilişkin 13 numaralı eylem
planı kapsamında yer alan Ülke bazlı raporlama (Country by Country reporting) Türkiye’de ilk olarak 2019 hesap dönemi için ve 31.12.2020
tarihine kadar hazırlanıp Türk İdaresine beyan edilecek.
Ülke Bazlı
Rapor her ne kadar Avrupa ve diğer
ülkelerde faaliyet gösteren Türkiye merkezli Çok Uluslu işletmeler (ÇUİ) tarafından
2017 yılından beri yapılıyor olsa da kapsama
yeni giren Gruplar için bazı konular net değil. Özellikle grup tanımı ve
konsolidasyon esaslarının nasıl değerlendirileceği bir tartışma konusu olmakta.
Bu konuda 2151 Sayılı Cumhurbaşkanı
Kararı ve 4 Seri Numaralı Transfer
Fiyatlandırması Genel Tebliği kapsamında açıklamalar mevcut. Mevzuatımızda yer
alan Grup; Çok Uluslu İşletmeler Grubu, İşletme, raporlayan İşletme, Nihai Ana İşletme, Vekil İşletme ve
konsolide finansal tablo tanımları
OECD’nin BEPS 13 raporundaki tanımlar ile aynı. Ülke Bazlı raporların İdareler arasında otomatik bilgi değişimine
tabi olması nedeniyle tüm ülkeler tarafından benzer uygulamaların kabul
edilmesi hem çok doğal hem de zaruri. Bu nedenle OECD ek açıklamalarının
Türkiye ülke bazlı rapor uygulamalarında da geçerli olacağını düşünüyoruz.
Öncelikle
ülke bazlı raporlama yükümlülüğü için Çok Uluslu Bir İşletmeler grubu olunması
ve bu grubun 2018 sonu konsolide cirosunun 750 milyon Euro ve üstünü aşması gerekiyor.
Grup;
birbirlerine kontrol ve ortaklık bakımından bağlı ve mevcut muhasebe
uygulamaları doğrultusunda finansal raporlama amaçlı konsolide rapor
hazırlaması zorunlu olan ya da hisseleri borsada işlem görseydi konsolide rapor
hazırlaması zorunlu olacak şirketleri ifade etmekte. Hakim Ana Şirket ise söz
konusu konsolide finansalları çıkarak olan işletme. Bir Grubun Çok Uluslu
olarak tanımlanması için ayrı vergi otoritesi olan farklı ülke(ler)de faaliyet göstermesi
yeterli.
Konsolide grup geliri, Çok Uluslu İşletmenin mevcut muhasebe standartlarına
göre hazırlaması gereken ya da gruba ait herhangi bir şirketin hisseleri
borsada işlem görse idi hazırlaması gerekeceği konsolide finansallardan yola
çıkılarak tespit edilecek.
Görüldüğü
üzere referanslar genellikle mevcut muhasebe standartlarına veriliyor. Peki
hangi muhasebe standartını esas alacağız? Tebliğimizde bu muhasebe standartları; Türkiye Finansal Raporlama Standartları, Büyük
ve Orta Boy İşletmeler İçin Finansal Raporlama Standardı, Uluslararası Finansal
Raporlama Standartları veya ilgili ülkede yürürlükte olan başka bir muhasebe ve
finansal raporlama standardı olarak tanışmanmış
durumda.
Bu durumda
tebliğ kapsamında Nihai Ana İşletmesi
Türkiye’de olan Grupların hali hazırda
kullanmış oldukları muhasebe standartına göre çıkan konsolide finansallar
dikkate alınacaktır. Hisseleri borsada işlem gören Türk Şirketleri için Türkiye
Finansal Raporlama Standartı (TFRS)); Bağımsız
denetime tabi olup hissesi borsada işlem görmeyen işletmeler için ise TFRS ya
da Büyük ve Orta Boy İşletmeler için
Finansal Raporlama Standardı (BOBİ FRS); BOBİ FRS kapsamında da yine
konsolidasyonu zorunlu İşlemler bu muhasebe standartını kullanacaktır.
Nihai Ana İşletmesi
Türkiye’de olmayan Grupların ise Nihai Ana Şirketlerinin olduğu ülkede kullanmış oldukları Uluslararası Finansal Raporlama Standartları ya
da ilgili ülkede yürürlükte olan başka bir muhasebe ve finansal raporlama
standardı da kabul edilecektir.
Özetle Çok Uluslu Grubun Nihai Ana İşletmesinin mukim
olduğu ülkenin muhasebe standartlarına
göre yapılan konsolidasyon esasları geçerli sayılacaktır
Yukarıda
açıklanan konsolidasyon ve muhasebe standartları ülke bazlı raporlama konsolide
gelir sınırının ve raporu kimin beyan edeceğinin ( Hakim Şirket) tespitinde
önemli. Bir kere sınır geçildikten sonra
ülke bazlı raporlamaya dahil edilecek Şirketlerin (Constituent Entity) neler olacağı ise ayrı bir konu.
OECD
açıklamalarına göre konsolide edilen tüm şirketler, ölçek ve önem nedeniyle konsolidasyon
dışında tutulan şirketler ve tüm bu
şirketlerin herhangi bir ülkede herhangi bir amaçla ayrı kayıt tutan tüm
işyeri/iştirakleri rapora dahil olacak.
Konsolide
olan iştirakler temelde raporlamaya girecekse de, OECD ek açıklamalar ile
aşağıdaki durumlara ayrı açıklamalar getirmiştir.
1. Yatırım fonları (Investment Funds): Eğer muhasebe
standartlarına göre yatırım fonu ile yatırım yapılan (investee) şirketler
konsolide olmuyorsa, bu durumda yatırım yapılan (investee) şirketler
rapora dahil olmayacak. Bir yatırım fonu tarafından sahip olunan bir şirket
başka şirketlere sahip olabilir, bu durumda bu şirket ve diğer grup şirketleri
bir ÇUİ olacakları için bu grubun cirosunun 750 mil Euro’yu geçip geçmediğine
ayrıca bakmak gerekecek.
2. Partnerships: Herhangi bir ülkede vergi mukimliği
olmayan işletmeler. Raporda yer alacaktır.
3. Çoğunluk hisseleri: Grubun herhangi bir şirketine ait
azınlık hisselerinin bağımsız taraflara ait olması durumunda; eğer
muhasebe standartlarına göre bu azınlık hissesi bağımsız taraflara ait olan
Şirket gelirleri; ana Şirketin konsolidasyonunda gelir olarak dikkate
alınıyorsa bu durumda alındığı oran kadar Ülke bazlı raporlamada yer alacak.
Alınmıyorsa yer almayacak.
4.
Özkaynak Yöntemiyle Konsolide Olan Ortak
Girişimler: Hisseleri bir veya birden fazla ilişkisiz tarafa ait
Şirketler ( JV gibi) : Burada yine muhasebe standartlarına göre ortak girişime
ait gelirler konsolide finansallarda gelir içerisinde yer alacaksa rapora dahil
olmalı, eğer özkaynak yöntemiyle konsolide olacaksa rapora dahil olmamalıdır.
Sonuç olarak…
Özetle tüm
gruplar öncelikle kullanılan muhasebe standartlarının ne olduğunu, bu muhasebe
standartına göre hakim şirketin hangi şirket olduğunu, uygulanan muhasebe
standartlarına göre konsolide edilen
grup gelirlerinin 750 milyon Euro’yu geçip geçmediğini, geçiyorsa ülke
bazlı raporlamaya dahil olacak işletmelerin neler olması gerektiğini yukarıdaki açıklamalar esas alarak
belirlemelidir.