Teşvik Belgeli Yatırımlarda KDV İstisnasına Bir Bakış
Teşvikler, bir ülkede
yatırımları artırmak, ekonomik büyümeyi desteklemek, istihdamı artırmak ve
rekabet avantajı elde etmek amacıyla uygulanan politika araçlarıdır. Vergisel
teşvikler başlı başına yatırım kararlarının alınmasında önemli bir faktör
olabileceği gibi farklı durumlarda yatırımcı için ön koşul olarak dikkate
alınmayabilir. Ayrıca hükümet politikaları, ekonomik istikrar, altyapı, iş gücü
yetenekleri ve diğer çeşitli faktörler de önemli bir etken olarak karşımıza
çıkmaktadır. Dolayısıyla, yatırım kararları genellikle bir dizi karmaşık
faktörün bir kombinasyonuna dayanır. Bu kombinasyonda belirlilik,
öngörülebilirlik ve süreklilik başat faktör olarak birinci sırada yerini
almakta iken, yatırımcıya sağlanan vergi vb. teşvikler ikinci sıradaki yerini
almaktadır.
Yatırım kararlarının
alınmasında vergisel bir yük olan ve teşvik belgeli yatırımlara sağlanan KDV
istisnası, bu makalemizin konusunu teşkil etmektedir.
1-
Teşvik Belgeli Yatırımlara Sağlanan KDV Mevzuatındaki
Düzenlemeler Nelerdir?
Teşvik belgeli
yatırımlara sağlanan KDV istisnası deyince ilk akla gelen Katma Değer Vergisi
Kanunu’nun 13/d maddesinde yer alan istisna düzenlemesidir. İkinci düzenleme
ise öncelikle KDV iadesi şeklinde vücut bulmuş ancak sonradan istisna
uygulamasına dönüşmüş olan ve bina inşaat harcamalarına sağlanan Katma Değer
Vergisi Kanunu’nun Geçici 37’nci maddesinde yer alan istisna düzenlemesidir. Dolayısıyla,
her iki düzenlemenin uygulama alanı ve süresi de birbirinden farklılaşmaktadır.
2.1-
KDVK’nın 13/d Maddesi Nelere İstisna Getirmektedir?
Yatırım Teşvik Belgesi
sahibi mükelleflerin yine belge kapsamında
yapacakları yatırımlara ilişkin olmak koşuluyla;
v
Makine ve teçhizat alımları,
v
Yazılım ve gayri maddi hak alım ve kiralamaları
KDV’den müstesnadır.
Düzenlemede herhangi bir süre sınırı bulunmamaktadır. Kanun maddesi değişmediği
sürece mükelleflerin yukarıda belirtilen yatırım harcamaları için KDV
istisnasından yararlanmaya devam edebileceğini söyleyebiliriz. Ancak,
görüleceği üzere teşvik belgeli bina inşaat harcamalarına getirilmiş bir
istisna düzenlemesi KDVK’nın 13/d maddesinde yer almamaktadır.
Aynı teşvik belgesinde
makine ve teçhizat, yazılım ve gayri maddi hak ile bina inşaat harcamaları yer
alsa da KDV istisnasının uygulaması bakımından mevzuattaki iz düşümleri
farklılaşmaktadır.
2.2-
Teşvik Belgeli Yatırımcının KDV Mükellefi Olması Gerekir mi?
KDVK’nın 13/d
maddesinden yer alan “yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere …” ifadesinden bu söz
konusu belge sahibi yatırımcının KDV mükellefi olması gerektiği
anlaşılmaktadır. KDV Uygulama Tebliğine baktığımızda da bu meyanda
açıklamaların olduğu görülmektedir. Dolayısıyla, KDV mükellefi olmayan bir
kimsenin bu istisnadan yararlanması da mümkün değildir.
Örneğin, bir dernek veya vakfın
ya da kamu kurum ve kuruluşunun KDV mükellefiyetinin (iktisadi bir işletme
oluşturmadıkları sürece) olmaması halinde bunlar teşvik belgesi alsa dahi belge
kapsamı yatırım harcamaları için KDVK’nın 13/d maddesi kapsamındaki istisnadan
yararlanmaları, Tebliğ açıklamaları çerçevesinde söz konusu olmayacaktır.
Ancak, söz konusu yatırım KDV mükellefiyetini gerektirdiği durumda istisnadan
yararlanılıp yararlanılamayacağı hususu çekişmeli bir konudur.
2.3-
Teşvikli Yatırımın İndirim Hakkı Tanınan İşlemlerde Kullanılması
Zorunlu Mudur?
KDVK’nın 13/d maddesine
baktığımızda yatırım konusu kıymetlerin indirim hakkı tanınan işlemlerde
kullanılması gerektiğine dair zorunluluk bulunmamaktadır. Ancak, KDV Uygulama Tebliğinde
teşvik belgeli yatırımın kısmen veya tamamen indirim hakkı tanınan işlemlerde
kullanılması gerektiği belirtilmektedir. Hakeza indirim hakkı tanınan işlemler
ile tanınmayan işlemlerin birlikte gerçekleşmesi halinde yatırımın bizatihi
indirim hakkı olan işlemlerde kullanılıp kullanılmayacağı yatırımın çıktısına
bakılarak vergi idaresi tarafından kontrol edilmekte ve yatırımcıdan tevsiki
aranmaktadır.
2.4-
Özelge Ne Diyor?
Afyonkarahisar
Valiliği Defterdarlık Gelir Müdürlüğü tarafından verilen 13/11/2017 tarih ve 63611781-130[13/d-2016/7]-26
sayılı özelgede;
“İlgide
kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, Belediyenizce … tarih
ve … sayılı Yatırım Teşvik Belgesi eki listede yer alan itfaiye aracının,
belediye hizmetlerinde ve ihtiyaç olması halinde ücreti … tarih ve … sayılı
Belediye Meclis Kararında belirlenen tarifeye göre önceden belirlenmiş işlerde
kullanılacağı belirtilerek, söz konusu aracın Belediyenize tesliminde KDV
Kanununun 13/d maddesi kapsamında istisna uygulanıp uygulanmayacağı hususunda
bilgi istenildiği anlaşılmış olup, konuya ilişkin Başkanlığımız görüşüne
aşağıda yer verilmiştir.
…
Konuyla
ilgili olarak, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısı ekinde
alınan sicil sorgulama sayfasından 01.03.1999 tarihinden itibaren katma değer
vergisi mükellefiyetinizin bulunduğu; 22.03.2016 tarihli yoklama fişinden
itfaiye aracının indirim hakkı tanınan işlemlerde, … Beldesinde çıkabilecek
yangınlarda müdahale aracı olarak kullanılacağı; özelge talep formunun ekinde
yer alan … tarih ve … sayılı Belediye Meclis Kararından itfaiye aracının
vatandaşlar tarafından kullanımı karşılığında belirli harcın tahsil edileceği;
… tarih ve … Seri Sıra No.lu tahsilat makbuzundan itfaiye aracının KDV dahil
kiralama ücretinin tahsil edildiği tespit edilmiştir.
Buna
göre, … tarih ve … sayılı yatırım teşvik belgesi ekindeki makine ve teçhizat
listesinde yer alan itfaiye aracının Belediyenizde çıkabilecek yangınlara
müdahale hizmetinin yanında indirim hakkı tanınan işlemlerde de kullanılması
sebebiyle, Belediyeniz bünyesinde oluşan iktisadi işletmenizin bilanço veya
aktifine kaydedilmesi şartıyla, söz konusu aracın temininde 3065 sayılı KDV
Kanununun 13/d maddesi kapsamında istisnadan yararlanmanız mümkün
bulunmaktadır.” şeklinde görüş verilmiştir.
2.5-
Vergi Yargısı Olaya Nasıl Bakıyor?
Danıştay
7. Dairesi’nin 2021/4437K sayılı kararı ile sonuca bağlanan uyuşmazlık konusu
olay; yatırım teşvik belgesi sahibi üniversite tarafından KDV’den istisna
edilmek suretiyle ithal edilen eşyanın indirim hakkı tanınmayan işlemlerde
kullanılması suretiyle teşvik şartlarının ihlal edildiğinden bahisle tahakkuk
ettirilen KDV’ye yapılan itirazın reddine ilişkin işlemin iptaline yöneliktir.
İlk
Derece Mahkemesi uyuşmazlığa konu olayda, ithal edilen eşyanın YTB’ye uygun
şekilde hastanede kullanıldığı; Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkındaki Karar
ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nda, YTB kapsamında KDV’den istisna
edilerek ithal edilen eşyaların KDV’ye tabi işlemlerde kullanılmasının zorunlu
olduğu yönünde düzenlemeye yer verilmediği; YTB’de ithal edilen eşyaların
KDV’yi doğuracak teslim ve hizmetlerde kullanılması yönünde kayıt ve koşulun
bulunmadığı gerekçesiyle tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görmemiş ve dava
konusu işlemin iptaline karar vermiştir.
Temyiz
edilen ilk derece mahkeme kararı, Danıştay 7. Dairesince usul ve hukuka uygun
görüldüğünden temyiz istemi reddedilmiştir.
3- Değerlendirme
KDVK’nın
13/d maddesinde teşvik belgeli yatırımlara tanınan KDV istisnasına mevzuat ve
idarenin görüşleri çerçevesinde yer verilmiş olup, teşvik belgesi sahibi
yatırımcının KDV mükellefi olması ve belge kapsamı yatırımın indirim hakkı
tanınan işlemlerde kullanılması hususu irdelenmiştir. Vergi yargısında
uyuşmazlık konusu olan bu hususa yargının bakışının aksi yönde olduğu
görülmektedir. Dolayısıyla, bu konu yargı ile vergi idaresi arasındaki
çekişmeli konulardandır.
Teşvik
Belgeli Yatırımlara sağlanan KDV istisnasını, bütün yönleriyle ele alınarak
izleyen yazılarımızda sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.