2017 yılına ilişkin gelir
vergisi beyannamesi bu yıl 2 Nisan 2018 Pazartesi günü akşamına kadar verilecek
ve buna istinaden tahakkuk eden vergiler yine aynı tarihte ödenebilecektir. O
nedenle çok bir süre kalmadığı için gerçek kişilerin beyana tabi gelirlerin son
bir kez gözden geçirilmesi ve zorunlu olduğunun tespiti üzerine beyan edilmesi
gerekmektedir.
Son yıllarda bazı şirketler, şirket içi çalışan
memnuniyetini artırmak amacıyla yılsonu prim ödemesi sistemini hisse edinim
planları ile değiştirmekte ve böylece çalışanların şirkete bağlılığını daha da
artırmayı tercih edebilmektedir. Yurtdışında ise bu yöntem uzun süreden beri
uygulanmaktadır. Ülkemize de bu uygulama yabancı ortaklı şirketler ile sirayet
etmiş ve hatta bazı tam mükellef kurumlar da hisse edinim planları ile
özellikle halka açılmalarda şirket çalışanlarını desteklemek ve bağlılıklarını
artırmak amacıyla bu yöntemi uygulamayı kullanmaktadır. Yurt dışında “Stok
Options Plan” olarak isimlendirilen bu hisse edinme planlarının temelinde belli şartlara haiz ve
belli koşulları yerine getirmiş olan personele belirli şartlar ile bedelsiz
veya düşük bedelli hisse senedi verilmesi işlemi yatmaktadır. Burada şirketler
çalışanlara verilecek bedelsiz veya düşük bedelli hisse sentleri için de
belirli şart ve süreye bağlı olarak taahhütte de bulunabilmektedirler.
Dolayısıyla, şirket çalışanlarının gerek
kendi şirketlerinden gerekse yurtdışı grup şirketlerinden belirli bir plan
kapsamında taahhüt edilen hisse senetlerini edinmeleri, bu hisse senetleri
nedeniyle temettü elde etmeleri ve daha
sonra bunları satmaları halinde vergilemenin nasıl yapılacağı önem arz
etmektedir. Vergiledirme de ise hisse senetlerinin söz konusu planlar
kapsamında yurt içi ve yurtdışından elde edilmesi aşağıdaki bölümlerde de
belirtildiği üzere farklı sonuçlara neden olmaktadır.
Hisse Edinim Planı
Kapsamında Yurtiçi Şirketlerden Hisse Edinimi Halinde Vergilendirme
Öncelikle yurtiçinde şirket çalışanlarına
hisse edinim planı kapsamında verilen bedelsiz veya düşük bedelli hisse
senetlerinin hangi gelir türüne girdiğinin tespiti gerekmektedir.
Konuyla ilgili 193 Sayılı Gelir Vergisi
Kanununun 61 inci maddesinde ücret geliri tanımlanmış olup, aynı madde, ücretin; işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı
olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve
para ile temsil edilebilen menfaatler olduğu, yine ücretin ödenek, tazminat,
kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur
hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması
veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir
yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği
belirtilmiş olup, 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının bir numaralı bendinde
de hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret
sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere
göre vergi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Ayrıca GVK'nın 63.
Maddesinde ise menfaatin ayın olarak sağlanması (paradan başka değerler, hisse
senedi, hak, mal gibi) durumunda söz konusu malın değerinin intikal tarihi
itibarıyla hesaplanan emsal bedeli olmasını öngörmektedir.
Buna göre, bir çalışanın söz konusu şirkette çalışmaları karşılığı verilecek bir bedelsiz veya düşük bedelli hisse senedi veya benzeri bir menfaatin de ücret olarak değerlendirilmesi ve buna göre bu tutarların çalışanların bordrosuna dahil edilerek stopaj suretiyle vergilendirilmesi gerekir. GVK 63 üncü maddesinden hareketle de personele bedelsiz olarak verilen hisse senetlerinin piyasadaki emsal değerinin tamamı, ücret stopajı matrahını oluşturması gerekir. Yine Hisse senedinin piyasa bedeline göre düşük alınması halinde ise burada piyasa bedeli ile edinim bedeli arasındaki tutarın ücret stopajına matrah olarak dikkate alınması gerekeceği açıktır.
Hisse edinim planı veya hisse opsiyon
planı kapsamında belirli şartlar ile çalışanlar için bir taahhütname
açıklanması halinde ise bu taahhüt edilen bedelsiz hisselerin çalışanların
hukuki ve ekonomik tasarrufuna geçtiği vergilendirme döneminde elde edilmiş
sayılacak ve buna göre vergilendirilecektir. Yoksa örneğin çalışan bağlılığını
artırmak amaçlı 3 yıl çalışına 10 hisse, 4 yıl çalışana 15 hisse ve 5 yıldan
fazla çalışana 50 hisse gibi bir taahhütte bulunmak tek başına hisselerin elde edinildiği
anlamına gelmeyeceğinden taahhüt işlemi kendi başına herhangi bir vergilemeye de neden olmamalıdır.
Bununla birlikte çalışanların çalıştıkları
halka açık şirketin gerek hisselerini bir bedel karşılığında temin etmeleri
halinde ise bu işlemin ücret ile bir bağının kurulamayacağı ancak bu hisselerin
durumuna göre alım – satımında bir kazanç sağlanması halinde vergilendirmenin
gündeme gelebileceğini belirtilmelidir.
Hisse Edinim Planı
Kapsamında Yurtdışı Grup Şirketlerden Hisse Edinimi Halinde Vergilendirme
Stok opsiyon planları kapsamında personelin
yurtdışı grup şirketlerden elde edilen bedelsiz hisse senetlerinin
vergilendirilmesinin iki yönden ele alınması gerekmektedir. Bunlardan
birincisi, yurtdışındaki grup şirketler tarafından Türkiye’deki şirket
çalışanlarına hisse edinim kapsamında verilen hisse senetlerinin Türkiye’deki
şirketi aracılığı ile verilmesi,
ikincisi ise yurtdışı grup şirketinin
doğrudan Türkiye’deki grup şirketi çalışanlarına bedelsiz hisse senedi vermesi
ve bunun maliyetini Türkiye’deki şirkete yansıtmaması durumu.
1-
Hisse Planı Kapsamında
Yurtdışı Grup Şirketinden Türkiye’deki Çalışanlara Verilen Bedelsiz Hisse
Senetlerinin, Türkiye’deki Şirket Aracılığı ile Vermesi Halinde Vergileme
Bu yöntemde çalışanlara bedelsiz hisse
senetleri doğrudan yurtdışındaki grup şirket tarafından verildikten sonra maliyetinin
Türkiye’deki şirkete yansıtılması suretiyle olabileceği gibi, Türkiye’deki
şirket bedelini yurtdışından ödeyerek alacağı hisse senetlerini kendi
çalışanlarına söz konusu plan kapsamında verebilir. Belirtilen her iki durumda
da hisse edinim planı ile yurtdışı grup şirketinden elde edilen hisse senedi
rayiç bedellerinin bu hisselerin elde edildiği dönemde diğer bir sözle personel
tarafından hukuki ve ekonomik tasarrufun gerçekleştiği dönemde, ücret olarak
değerlendirilerek vergilendirilmesi gerekir. Çünkü sonuçta çalışanın hizmeti
karşılığında doğrudan işvereni tarafından katlanılan ve personelin hizmetinin
bir karşılığı olarak personele menfaat olarak sağlanan bir değer söz konusudur.
Dolayısıyla personele verilen hisse senetleri maliyeti Türkiye’deki işveren
şirkete bir şekilde yansıdığı sürece çalışanların elde ettiği bu geliri ücret
olarak değerlendirip buna göre vergilenmesi gerekmektedir.
Vergileme ise hisse edinim planı kapsamında
Türkiye’deki şirketin yurtdışı grup şirketten temin ederek kendi çalışanlarına
söz konusu bedelsiz veya düşük bedelli hisse senetlerini aktardığında bu
tutarın yurtiçindeki durumda olduğu gibi bordroya dahil edilerek stopaj
suretiyle vergilendirilmesi gerekir. Yukarıda da belirtildiği üzere taahhüt tek
başına hissenin personele verildiği sonucunu doğurmayacaktır. Türkiye’deki
şirketin ücret olarak değerlendirilecek olan söz konusu hisselerin personelin
hukuki ve ekonomik tasarrufuna geçtiği dönemde söz konusu hisse edinim
bedellerini kurum kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alabilecektir.
Örneğin ABD mukimi XYZ Global Network
LLC’nin iştiraki ABC Anonim Şirketi’ne bağlı olarak Türkiye’de çalışan
personeline Türkiye’deki şirket aracı edilmeksizin doğrudan ABD Mukimi XYZ
Global Network LLC tarafından hisse opsiyon planı kapsamında belirli bir tutara
sahip hisse senetlerini bedelsiz olarak vermesi halinde söz konusu hisse
senetlerine sahip olunduğu takvim yılında bu hisse senetlerinin elde edildiği tarihteki
piyasa değerine göre Türkiye’de çalışanlar tarafından GVK 95 inci maddesi
uyarınca ücret geliri kapsamında gelir vergisi beyannamesi verilmesi
gerektiğini düşünüyoruz.
2-
Hisse Planı Kapsamında
Yurtdışı Grup Şirketinden Doğrudan Türkiye’deki Çalışanlara Bedelsiz Hisse
Senedi Verilmesi ve Bunun Maliyetlerini Türkiye’deki Şirkete Yansıtılmaması
Yurtdışı grup firmasından Türkiye’deki
grup şirketi çalışanına doğrudan bir hisse senedi bedelsiz olarak verilir ve
Türkiye’deki şirket ise bu tutar nedeniyle hiçbir şekilde ilişkilendirilmez ise
yani maliyeti Türkiye’deki şirkete yansıtılmaz ise bu durumda Türkiye’deki
şirkette personelin bu kazancının türünün doğrudan ücret olup olmadığı tartışma
yaratabilir. Yukarıda belirtilen GVK 61 inci maddesine baktığımızda, ücretin
işverene tabi belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı
verilen para ve ayınlar ile sağlanan v e para ile temsi edilebilen menfaat
olarak tanımlandığını görmekteyiz. Yine kanunun 62 inci maddesinde işveren
tanımlanmış olup hizmet erbabını işe alan , emir ve talimatları dahilinde
çalıştıran gerçek ve tüzel kişi olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla Türkiye’deki
bir şirkette çalışan bir kişinin bağlı olduğu işverenin grup şirketlerinden
yine işverenin katlanmayacağı bir maliyet nedeniyle bir menfaat temin etmesi
halinde elde edilen bu tutar ücret olarak değerlendirilmesini güçleştirebilir.
Ancak böyle bir durumun da hisse edinim planlarına çok uymayacağının sonuçta
hisse edinim planlarının amacının çalışanların şirkete verdiği hizmetle
bağlantılı ve doğrudan Türkiye’deki
şirketçe bu hisselerin çalışanlara verilmese dahi sonuçta grup şirketler olarak
çalışanın yaptığı veya yapacağı hizmetler için bu bedelsiz hisselere sahip
olduğu düşünüldüğünde gelirin türünü yine ücret olarak değerlendirmek daha
doğru olacaktır. Uluslararası değerlendirmelere bakıldığında da bu tür
gelirlerin tamamı ücret olarak değerlendirildiği görülmektedir. Sonuç olarak
hisse edinim planı kapsamında yurtdışındakı grup şirketlerince Türkiye’deki
çalışanlara doğrudan bir hisse verilmesi işlemi bu personelin grup
şirketlerinde vereceği hizmet karşılığında sağlanan bir menfaat olarak
değerlendirileceği için ücret olarak değerlendirilmesi de kaçınılmaz hale
gelecektir. Dolayısıyla stopaj suretiyle
vergilenmeyecek bu ücretlerin de beyanname vermek suretiyle beyan edilmesi daha
doğru olacaktır.
Bedelsiz Edinilen Hisse
Senetlerini Daha Sonra Personel Tarafından Satılması Halinde Vergilendirme
Personele verilen bu opsiyonların
kullanıldığında edinilen bedelsiz hisse senetlerinin edinildiğinde mi yoksa
elden çıkarıldığında mı vergileneceği konusu ülkelere göre değişiklik
gösterebilmektedir. Dolayısıyla elde edilen hisse senetleri realize olmadan ya
da satılmadan bir değer ifade etmeyeceği için elde edilen gelirin ücret mi
yoksa sermaye değer artışı olarak mı vergilendirileceği de tartışma konusudur.
Ancak Türk Vergi mevzuatı açısından baktığımızda ücret olarak kabul edilen bir
menfaatin nakit dışında bir hisse senedi olarak verilmesi durumunda piyasadaki
emsal veya rayiç bedelinin bu menfaate hukuki ve ekonomik olarak tasarruf
edildiği anda yani bu hisse senedini edindiği anda elde etme gerçekleşeceğinden
GVK açısından da vergi doğuran olay gerçekleşmiş olacaktır. Edinilen bu hisse
senedinin personel tarafından daha sonra elden çıkarılması ise sermaye değer
artışı kapsamında değerlendirilebilir. Ancak GVK mük 80 inci maddesi kapsamında
ivazsız edinilen hisse senetlerinin elden çıkarılması halinde herhangi bir
vergilendirme olmadığını da hatırlamak gerekir. Ancak burada gelir türünün bir
ücret olduğu dikkate alındığında karşılığında muhtemel bir hizmet olmasından
dolayı bir ivaz olduğu da iddia edilebilir. Bu nedenle bedelsiz hisse
senetlerinin eğer sermaye değer artışı kapsamında değerlendirilir ise bu
durumda alış bedeli olarak hisse senetlerinin nominal tutarlarını alınması dana
önce rayiç bedele göre yapılan ücret vergilendirmesi nedeniyle mükerrer
vergilemeye yol açma ihtimali vardır. Ancak eğer bu hisse senetleri bir ivaz
karşılığında elde edildiği iddia edilir ise o zaman bu hisse senetlerinin elden
çıkarılmasında da alış bedeli olarak bu ivazın yani ücret olarak
vergilendirilen tutarın alış bedeli olarak alınarak, GVK Mük 80 ve 81 inci
maddeleri uyarınca beyan edilmesi gerekir.
Bu nedenledir ki bazı ülkeler ücret vergilemesini realizasyona
dayandırmakta ve ücretin hisse senetlerinin elde edildiği dönemde değil de
elden çıkarıldığı veya satıldığı dönemde vergilendirilmesi gerektiğini ileri
sürmektedirler.
Hisse Opsiyonu Planı İle
Bedelsiz Edinilen Hisse Senetlerinin Elde Tutulma Süresi İçinde Temettü Geliri
Elde Edilmesi Halinde Vergilendirme
Burada edinilen
bedelsiz hisselerin yurt içinden ve yurt dışından edinimi bu hisse senetlerinin
elde tutulması süresi içinde elde edilecek kar payının vergilemesini de
etkilemektedir.
Yurtiçindeki tam
mükellef bir şirketin dağıtacağı kar paylarının % 50 si GVK 22 inci maddesi
uyarınca istisna edilecektir. Buna göre diğer % 50 temettü geliri GVK 103 üncü
maddesindeki ikinci dilim olan 30.000 TL yi aşıyor ise gelir vergisi
beyannamesi ile beyan edilecek ancak bu beyannamede temettü üzerinden yapılan
stopajın tamamı mahsup edilebilecektir.
Yurtdışından bir
temettü geliri elde edildiğinde ise ÇVÖ Anlaşmalarınca açıkça istisna edilenler
hariç yıllık 1600 TL yi aşan tevkifata
ve istisna uygulamasına tabi tutulmayan temettülerin de beyan edilmesi gerekmektedir.
Gerek Türkiye’den
gerekse yurtdışından personele hisse opsiyon planları veya hisse edinim
planları ile bedelsiz veya emsaline göre düşük bedelle verilen hisselerin
personel açısından ücret olarak değerlendirilerek vergilendirilmesi gerekir.
Vergilemede Türkiye’den elde edilen hisseler için stopaj yöntemine göre işlem
yapılırken yurtdışından doğrudan sağlanan bu tür menfaatlerin çalışanlar
tarafından tutarına bakılmaksızın ücret olarak beyan edilmesi gerekir. Yine söz
konusu hisselerin bedelsiz alındıktan sonra elde edilen temettü gelirlerinin de
yine 2017 yılı için 1600 TL tutarı aşılır ise elde edilen temettü tutarının
tamamının beyan gerekmektedir. O nedenle 2017 yılında böyle bir geliriniz var
ise beyanname için sürenin oldukça azaldığını ve hızlıca değerlendirilerek
beyan konusunda hareket edilmesini öneriyoruz.