SAT-KİRALA-GERİ AL İŞLEMLERİNDE
İNDİRİM YOLUYLA GİDERİLEMEYEN KDV’NİN TESPİTİ VE GİDER BOYUTU
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17. maddesinin 4-y bendine göre; “21/11/2012
tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri
Kanunu kapsamında; finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile
kalkınma ve yatırım bankalarınca bizzat kiracıdan satın alınıp geriye kiralanan
her türlü taşınır ve taşınmazlara uygulanmak üzere ve kiralamaya konu kıymetin
mülkiyetinin sözleşme süresi sonunda kiracıya devredilecek olması koşulu ile
kiralamaya konu taşınır ve taşınmazın kiralayana satılması, satan kişilere
kiralanması ve devri.” katma değer vergisinden istisnadır.
Ayrıca aynı bendin 2. paragrafına 6728 sayılı Kanun’un 43. maddesi
ile; istisna kapsamında, finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile
kalkınma ve yatırım bankalarına devredilen her türlü taşınır ve taşınmaz
malların iktisabında yüklenilen ve devrin yapıldığı döneme kadar indirim
yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin, devrin yapıldığı hesap dönemine
ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate
alınacağı ifadesi eklenmiştir.
Konuyla ilgili Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliği’nde;
istisna kapsamındaki işlemlere ilişkin olarak her türlü taşınır ve
taşınmazların kiracıları tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım
bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına devrinde, kiracılarca istisnaya
konu taşınır ve taşınmazların iktisabında yüklenilen KDV’nin indiriminde;
devrin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla telafi edilen kısım için herhangi
bir düzeltme yapılmayacağı belirtilmiş olup, kiracılarca bu taşınır ve
taşınmazların iktisabında yüklenilen ve devrin yapıldığı döneme kadar
indirilemeyen kısmın “İlave edilecek KDV” olarak beyan edilmesi gerektiği ve
ilgili KDV tutarının devrin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya
kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınacağı ifade
edilmiştir.
Sat-Kirala-Geri Al İşlemine Konu
Bir Teslimde İndirim Yoluyla Telafi Edilemeyen KDV Nasıl Tespit Edilecektir?
Örneğin, “M” A.Ş., Kasım 2023
döneminde 5.000.000 TL KDV ödeyerek ithal ettiği bir makineyi, Mart 2024
döneminde Sat-Kirala-Geri al kapsamında KDV istisnasına konu etmiştir.
“M” A.Ş.’nin makinenin ithal
edildiği Kasım 2023 döneminden Sat-Kirala-Geri al işlemine konu teslimin
yapıldığı Mart 2024 dönemine kadar KDV beyannamelerinde ödenecek KDV çıkması
halinde, makinenin ithalinde yüklenilen 5.000.000 TL’lik KDV’nin tamamı indirim
yoluyla telafi edildiğinden herhangi bir düzeltme yapmayacaktır.
“M” A.Ş.’nin makinenin ithal
edildiği Kasım 2023 döneminden Sat-Kirala-Geri al işlemine konu teslimin
yapıldığı Mart 2024 dönemine kadar KDV beyannamelerinin tümünde devreden KDV varsa
ve ilgili dönem aralığında beyannamelerde en düşük devreden KDV 2.000.000 TL
ise, makinenin ithalinde yüklenilen 5.000.000 TL KDV’nin 3.000.000 TL’lik kısmı
indirim yoluyla telafi edilmiştir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen 2.000.000 TL
KDV ise istisnaya konu teslimin yapıldığı Mart 2024 döneminde “İlave Edilecek
KDV” olarak beyan edilerek, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak
dikkate alınacaktır.
İndirim Yoluyla Telafi Edilemeyen KDV Tutarı Gider Yazılabilir mi?
Söz konusu istisna kısmi istisna kapsamında olup, mükellefler
taşınır veya taşınmaz alımında yüklenilen KDV’nin KDV Kanunu’nun 30/a maddesine
göre işlemin yapıldığı tarihe kadar indirilemeyen kısmını ilave KDV olarak
beyan edeceklerdir. Ancak “İlave Edilecek KDV” olarak beyan edilen tutarın
gider mi yoksa kanunen kabul edilmeyen gider mi olması gerektiği yönünde farklı
görüşler bulunmaktadır.
İlk görüşe göre; Sat-Kirala-Geri Al işlemleri Kurumlar Vergisi
Kanunu’nun 5. Maddesine göre kurumlar vergisinden istisna olduğundan ve aynı
maddenin 3. fıkrasına göre kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen
kazançlarına ilişkin giderlerinin de istisna dışı kurum kazancından indirilmesi
kabul edilmeyeceğinden, söz konusu ilave edilecek KDV tutarının kurum kazancının
tespitinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması gerektiği
yönündedir.
Diğer bir görüş ise; 6728 sayılı Kanunun gerekçesinde, Sat-Kirala-Geri
Al işlemine konu teslimin yapıldığı tarihe kadar indirilemeyen katma değer
vergisinin doğrudan gider yazılabilmesinin amaçlanması sebebiyle; indirim
yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin 58. Maddeye göre gider olarak dikkate
alınmasında bir sakınca bulunmadığı yönündedir.
Sorumlu Vergicilik Bakışıyla
Gerek 6728 sayılı Kanunun gerekçesi, gerekse ilgili kanun ile KDV
Kanunu’nun 17-4/y maddesine eklenen ibare ile; Sat-Kirala-Geri Al işlemine konu
taşınır/taşınmazların ediniminde yüklenilen ve indirim yoluyla telafi
edilemeyen KDV’nin gider yazılabileceği kanaatindeyiz.
Ayrıca şirketler açısından finansman erişiminin ve koşullarının
zorlaştığı bu dönemde; önemli bir finansman yöntemi olan “Sat, Kirala ve Geri
Al” sisteminin alternatif yöntemlere göre daha cazip hale gelmesini sağlamak
adına KDV indirim yasağının kaldırılmasını tavsiye etmekteyiz.