Avrupa Komisyonu, 2013/34/AB Muhasebe Direktifinin, vergi şeffaflığının arttırılması amacıyla kamuya beyan zorunluklarını içerecek şekilde revize edilmesi önerisini Nisan 2016 tarihinde Avrupa Parlamentosu takdirine sunmuştur. Aradan 5 yıldan uzun süre geçtikten sonra 28 Eylül 2021 tarihinde, Kamuya Açık Ülke Bazlı Raporlama Direktifi olarak da anılan metin; AB Konseyi tarafından nitelikli oy çokluğu ile kabul edilmiştir. 11 Kasım 2021 tarihinde ise Avrupa Parlamentosu ikinci okumasında metnin adaptasyonunu kabul etmiştir.
Direktifin yürürlüğe girebilmesi için kalan adım; Avrupa Parlamentosunun
provizyonel anlaşma onayıdır. Direktif, metnin AB Resmi Gazetesi’nde
yayımlanmasının 20. Günü yürürlüğe girecek ve AB Üyesi devletler 18 ay
içerisinde metni kendi yerel mevzuatlarına uyarlayacaklardır. Mevzuatın
uyarlanmasından sonra en geç 12 ay içinde yürürlüğe girmesi beklenmektedir.
Kamuya Açık Ülke Bazlı Raporlama Direktifi, son 2
yıl için konsolide cirosu 750 milyon Euro’yu aşan Grupları kapsayacak. Benzer olarak OECD/G20 Vergi Matrahı Aşındırması Kar Aktarımı (
BEPS) inisiyatifi kapsamında yer alan Ülke Bazlı Raporlama yükümlülüğü
de konsolide cirosu 750 mil Euro’yu aşan Gruplara getirilmişti.
Ülke Bazlı Raporlama sadece Vergi İdareleri ile
paylaşılırken, Kamuya Açık Ülke Bazlı Raporlama Direktifi ile Ülke Bazlı
raporlamada yer alan bilgilerin
Avrupa’da faaliyet gösteren Nihai Ana İşletme ya da Nihai Ana İşletmesi Avrupa
dışında olsa bile Avrupa’da faaliyet gösteren iştiraki/şubesi vasıtasıyla kamu
ile paylaşılması düzenlemekte. Raporlar, AB Üye Devlet Ticari Sicil
Kayıtlarında ve ayrıca Şirketlerin internet sitesinde 5 yıl boyunca yayımlanacak.
OECD BEPS Projesi Ülke Bazlı raporlamada,
Gruplar hakkındaki vergisel ve finansal bilgilere sadece İdareler erişebilse de
AB Direktifi ile paydaşlar için şeffaflığın arttırılmasını sağlamak için söz
konusu bilgilerin kamuya duyurulması hedeflemekte. Bu vesileyle hesap verilebilirlik, vergi şeffaflığı ve saydamlığının
arttırılması ve belirli Çok Uluslu Grupların vergi uyumları hakkında kamunun bilgilendirilmesi amaçlanmaktadır.
AB Direktifi ilk aşamada AB üyesi devletleri ilgilendiriyor olsa
da Avrupa’da belirli ölçekte iştiraki ve şubesi olan Türk merkezli Çok Uluslu
İşletmeler de kapsama girecek. Türk
merkezli Grupların Avrupa iştirakleri nedeniyle kapsama girmesi için Avrupa’da
faaliyet gösteren iştirakin belirli bilanço ve gelir tablosu büyüklüğünde
olması gerekmekte. Konsolide cirosu son
2 yıl 750 mil Euro’yu aşan Türk merkezli
bir Grubun Avrupa’daki iştirak(eri) AB orta ve büyük ölçek olarak sınıflanan
Şirketler arasına giriyorsa; bu durumda Avrupa iştirakinin kapsama girmesi ve
Grup Bilgilerini kamu ile paylaşması gerekmekte. Avrupa’da yer alan Şubeler de
eğer grup konsolide cirosu son 2 yılda 750 mil Euro’yu aşıyorsa yine kapsama girecekler.
Sadece Grubun zaten Avrupa’da iştiraki varsa bu Şubeler ilaveten bir raporlama
yapmayacaklar.
Raporlanacak veriler Ülke Bazlı Raporlamada yer alan verilerin
benzeri. Gruba ait tüm Şirket bilgileri, ülkeleri, faaliyet alanları, çalışan
kişi sayısı, ilişkili/ilişkisiz gelir tutarları, vergi öncesi kar/zarar,
tahakkuk eden ve ödenen vergiler ve birikmiş kar/zararlar. Tahakkuk eden ve
ödenen vergiler arasında önemli farklar varsa bu farkın açıklanması da
gerekmekte. Ayrıca Gruba ait tüm ülkelerin; AB üyesi olup olmadığı ya da AB gri
listede yer alıp almadığı da belirtilecek.
Raporlamanın sorumluluğu; Grubun Nihai Ana Merkezi Avrupa’da ise
Nihai Ana Merkez yönetim kurulunda, diğer durumlarda ise
Avrupa’da faaliyet gösteren iştirak ya da şube yönetiminde olacak.
Önemli bir husus ise bağımsız denetime tabi Gruplara ait
bağımsız denetim raporlarında; Grubun halka açık bildirim yapma yükümlülüğü
olup olmadığının tespiti ve varsa bu raporun
beyan edilip edilmediğinin görüşü yer alacak.
Bununla birlikte Çok Uluslu Grup bilgilerine erişim oldukça; söz
konusu veriler transfer fiyatlandırması analizleri; vergi incelemeleri ve dava süreçlerinde de kullanılabilir hale
gelecek ve söz konusu durum kullanım şekline göre mükellefler için hem avantaj
hem de dezavantaj olabilecek.
Kısaca, Uluslararası vergilemede yaşanan gelişmelere Avrupa
Birliği cephesinden de yeni bir raporlama yükümlülüğü gelmekte. Hem de bu
raporlama; grupların belki de en kıymetli varlıkları müşterilerine,
paydaşlarına ve ülke vatandaşlarına. Vergi etiği ve Şirket prestijin yanana
olduğu günümüzde; Çok Uluslu Gruplar kamu vicdanı nezdinde itibar kaybına
uğramamak için vergi pozisyonlarına her
zamankinden çok dikkat etmek zorunda. Şeffaflıktan korkmamak da uzun süreden
beri altını çizdiğimiz sorumlu vergicilik anlayışını ısrarla sürdürmekle
mümkün. Yeni gelişmeler ışığında Tüm grupların bu farkındalığını arttırmalarını
ve gelişmeler takip etmelerini önermekteyiz.