Son yıllardaki genel ekonomik durum ve yaşadığımız Pandemi
süreci ile birlikte mükelleflerin vergi uygulamalarını gözden geçirmelerinin
önemi açıktır. Burada hem riskli uygulamalar hem hatalı yapılan ve mükellef
aleyhine oluşmuş işlemler ortaya çıkabilir. Yine son dönemde yoğun vergi
incelemeleri yapılmaktadır. Vergi inceleme sürecinde ve sonrasında
mükelleflerin tutumları, tercihleri ve mükelleflerin vergi kanunlarında yer
alan haklarını ne derece bilip uyguladıkları önem arz etmektedir. Bunlara
ilaveten konuyla ilgili güncel bir durum da
7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile yürürlüğe
giren “Kanun Yolundan Vazgeçme” müessesidir.
Yazımızda Vergi Kanun’larında yer alan mükellef haklarına genel bir
bakışı ve yeni müessesenin uygulama alanlarını bulabilirsiniz.
Vergi Usul Kanunu’nda Yer Alan Mükellef Hakları Nelerdir?
Vergi Usul Kanunu’nda yer alan mükellef hakları aşağıdaki
gibidir;
-
Vergi Mahremiyeti Hakkı
-
İadesi Gereken Vergilere Faiz Uygulanmasını
Talep Etme Hakkı
-
Düzeltme Talebi Hakkı
-
Şikayet Yolu İle Müracaat Hakkı
-
İmha Edilecek Mallara İlişkin Haklar, Amortisman
Ayırmada Azalan Bakiyeler Usulünü Seçebilme Hakkı
-
İzaha Davet Sonucunda İzahta Bulunma Hakkı
-
Pişmanlık Hakkı
-
Cezalarda İndirim Hakkı
-
Uzlaşma Hakkı
-
Dava hakkı
-
Özelge Talep Hakkı
-
Rapor Değerlendirme Komisyonunda Dinleme talep
etme hakkı
Bunlara ilave olarak yazımızın konusunu oluşturan 7194
sayılı Kanun 27 inci maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 379 uncu
maddesine eklenen “Kanun Yolundan Vazgeçme Hakkı” tanınmıştır
Yeni Uygulama Kanun Yolundan Vazgeçme Nedir?
7194 sayılı Kanunun 27 nci maddesiyle 213 sayılı Kanunun 379
uncu maddesi “Kanun yolundan vazgeçme:”
müessesi eklenmiştir. Bu müessesenin getirilme amacı “..yargılama
sürecinin sonuçlanmasını beklemeksizin tarhiyat ve cezalara ilişkin
uyuşmazlıkların yargılama aşamasında da çözümlenmesini ve böylece İdare ile
mükellefler arasında tarhiyat ve cezalara ilişkin çözüm ve uyumu her aşamaya
yaymayı sağlayacak bir müesseseye ihtiyaç duyulması” olarak açıklanmıştır.
İlgili Kanun maddesinde;
“Vergi/ceza
ihbarnamesine karşı süresinde açılan davalarda, vergi mahkemesince
verilen istinaf yolu açık kararlar ile bölge idare mahkemesince verilen temyiz
yolu açık kararlarda (Danıştay’ ın bozma kararı üzerine verilen
kararlar hariç);
1. Kaldırılan vergi tutarının %60’ı, tasdik edilen vergi
tutarının tamamı ile tasdik edilen vergi tutarına ilişkin vergi ziyaı cezasının
%75’i,
2. Bağlı olduğu vergi aslı dava konusu yapılmayan veya
359 uncu maddede yazılı fiillere iştirak nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezaları
ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının kaldırılan tutarının %25’i ve
tasdik edilen tutarının %75’i, mükellef için geçerli olan kanun yoluna
başvuru süresi içerisinde, dava konusu vergi ve/veya vergi cezalarının tümü
için kanun yolundan vazgeçildiğine ilişkin dilekçenin ilgili vergi dairesine
verilmesi şartıyla kanun yolundan vazgeçme dilekçesinin verildiği tarih
itibarıyla başkaca bir işleme gerek kalmaksızın tahakkuk eder.
Bu şekilde tahakkuk eden tutarlar tahakkuk tarihinden
itibaren bir ay içinde ödenir. Bu maddeye göre tahakkuk eden vergi ve/veya
vergi cezalarının %80’inin, hesaplanacak gecikme faizi ile birlikte bu sürede
tamamen ödenmesi şartıyla, vergi ve ceza tutarından %20 oranında indirim
yapılır. Şu kadar ki, tasdik edilerek tahakkuk eden vergi tutarında indirim
yapılmaz. İndirim hükmünden yararlanılabilmesi için dava konusu yapılan ve bu
maddeye göre tahakkuk eden vergi ve/veya vergi cezaları ile gecikme faizlerinin
birlikte bu fıkra kapsamında ödenmesi şarttır.
Kanun yolundan vazgeçme dilekçesi vergi dairesince ilgili
yargı merciine gönderilir ve bu dilekçenin vergi dairesine verildiği tarih
kanun yolundan vazgeçme tarihi olarak kabul edilir. Kanun yolundan vazgeçilmesi
hâlinde idarece de ihtilaf sürdürülmez. Kanun yolundan vazgeçildiği hâlde
istinaf veya temyiz yoluna başvurulması durumunda ise bu başvurular incelenmez.
Kanun yolundan vazgeçilen vergi ve vergi ziyaı cezası için bu maddeye göre
yapılan tahakkuktan önce ödenen gecikme faizi ve gecikme zammı da dâhil
tutarlar, bu madde hükmüne göre ödenecek tutarlara mahsup edilir.
Bu madde uyarınca istinaf ve temyiz yolundan vazgeçilen
davaya ilişkin kararlarda hükmedilen yargılama giderleri, avukatlık ücretleri
ve fer’ileri karşılıklı olarak talep edilmez ve bu alacaklar için icra takibi
yapılamaz.”
İlgili Kanun maddesinde de görüleceği üzere, vergi aslına
bağlı davalarda;
- Şayet mükellef lehine karar verilmiş ise; istinaf veya temyiz sürecini beklemek istemeyen ve itilafı sürdürmek istemeyen mükellef, kaldırılan vergi aslı tutarının %60’ını ödemek(Örneğin mükellefe gönderilen ceza ihbarnamesinde yer alan 100.000 TL vergi aslı tutarı için mahkemece mükellef lehine karar verildiği durumda ödenecek vergi aslı tutarı 60.000 TL olarak ödenecektir) ve kanuni yoldan vazgeçilme dilekçesini sunduğu tarihe kadar hesaplanacak gecikme faizi ödemek suretiyle itilaf konusunu kapatabilir. Bu noktada mükellefin haklılığı mahkemece kabul edildiği bir durumda vergi tutarının %60’ını ödeyerek uygulamadan yararlanması elbette bu uygulamanın ne kadar tercih edilebilir olduğu noktasında soru işareti oluşturmaktadır.
- Şayet mükellef aleyhine karar verilmiş ise;
istinaf veya temyiz sürecini beklemek istemeyen ve itilafı sürdürmek istemeyen
mükellef, tasdik edilen vergi tutarının tamamını ve tasdik edilen vergi
tutarına ilişkin vergi ziyaı cezasının %75’ini ödemek(Örneğin mükellefe
gönderilen ceza ihbarnamesinde yer alan 100.000 TL vergi aslı tutarı için
mahkemece mükellef aleyhine karar verildiği durumda ödenecek vergi aslı tutarı
100.000 TL vergi cezası tutarı da 75.000 TL olarak ödenecektir) ve kanuni
yoldan vazgeçilme dilekçesini sunduğu tarihe kadar hesaplanacak gecikme faizi
ödemek suretiyle itilaf konusunu kapatabilir. Yine süresi içinde vergi ve/veya
vergi cezası tutarının %80’i ödenir ise vergi ve ceza tutarı üzerinden de
(tasdik edilerek tahakkuk eden vergi tutarı hariç) %20 indirim hakkı olacaktır.
Konuyla ilgili detay açıklamalar ve örnekler 517 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ’inde yapılmıştır.
Sorumlu Vergici Bakışıyla…
Son dönemlerde artan vergi incelemeleri ile mükelleflerin
Vergi Kanunları kapsamındaki haklarının farkında olması daha da önem arz
etmektedir. 7194 sayılı Kanun’la getirilen “Kanun Yolundan Vazgeçme” hakkı mükellef hakları ile ilgili yapılan son
düzenlemedir. Mükelleflerin yaşadığı vergi itilaflarının son bulması, yargının
yükünün hafifletilmesi ve Mükellef İdare arasındaki uyumu arttırma gerekçeleri
ile çıkarılan böyle bir düzenlemenin daha etkin kullanılabilmesi; belirlenen
oranların mükellef lehine düşürülmesi ile mümkün olabilecektir. Mahkemenin
mükellefi haklı bulup kaldırdığı vergi tutarının %60’nın ödenmesi veya
mahkemece verginin tasdik edildiği durumda ceza tutarının %75’inin ödeniyor
olması mükelleflerin itilafları sürdürme yönünde motivasyonlarını arttırabilir.
Bu yüzden özellikle bu dönemde yoğun vergi incelemeleri neticesinde itilafların
çoğalabileceği dikkate alındığında oranların mükellef lehine tekrar gözden
geçirilmesini faydalı olacaktır.