Bugün 31 Mayıs
2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 538 no.lu VUK Genel Tebliği ile internet
ortamında yayımlanan ilanlarla ilgili olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’na
bildirim zorunluluğu getirildi. VUK 149
uncu madde de yer alan Devamlı Bilgi Verme zorunluluğu kapsamına alınana
internet ilanlarının, vergilendirmeye ilişkin olaylar kapsamında bu bilgileri
derleme ve kullanma amacına dayanmaktadır.
Peki
bilgileri kimler vermek zorunda?
Yayımlanan söz
konusu bu tebliğ ile taşınır ve taşınmazlar ile mal ve hizmetlerin alınması,
satılması veya kiralanmasının temin edilmesine yönelik olarak verilen ilanların
yayımlanmasına aracılık eden;
-
Aracı
hizmet sağlayıcıları,
-
Sosyal
ağ sağlayıcıları ile
-
Yer
sağlayıcıları
Dolayısıyla
aracı hizmet sağlayıcı, sosyal ağ sağlayıcı ve yer sağlayıcıların kimler
olduğunun tanımlanması önem arz ediyor. Tebliğin 3 üncü maddesine baktığımızda
bazılarını burada tanımlandığını görüyoruz. Buna göre;
Aracı
hizmet sağlayıcı:
6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda tanımlanan
başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik
ticaret ortamını sağlayan gerçek ya da tüzel kişiyi olarak tanımlanmış.
Elektronik
Ticaretin Düzenlenmesi Hk Kanuna baktığımızda ise; e-ticaretin; fiziki olarak
karşı karşıya gelmeksizin, elektronik ortamda gerçekleştirilen çevrim içi
iktisadi ve ticari her türlü faaliyeti; Hizmet sağlayıcı ise, Elektronik ticaret faaliyetinde bulunan
gerçek ya da tüzel kişileri, yine Aracı hizmet sağlayıcıların ise; yukarıda
tebliğ açıklamalarında da belirtildiği üzere,
Başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik
ticaret ortamını sağlayan gerçek ve tüzel kişileri kapsadığı
belirtilmektedir. Burada başkalarının mal ve hizmet satışına aracılık eden
online alışveriş siteleri, gayrimenkul alım-satım ve kiralamalarına aracılık
eden siteler, online pazar yerleri örnek olarak verilebilir.
Sosyal Ağ
Sağlayıcı ise
Tebliğ’de 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu
Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 2 nci
maddesinde tanımlanan sosyal etkileşim amacıyla kullanıcıların internet
ortamında metin, görüntü, ses, konum gibi içerikleri oluşturmalarına,
görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkân sağlayan gerçek veya tüzel kişiler
olarak tanımlanmıştır. Burada facebook, instagram, twitter gibi sosyal mecralar
gibi en bilinen ve benzeri şekilde faaliyet gösteren sanal sosyal ortamları
sayabiliriz. 5651 Sayılı Kanuna ilişkin Yönetmeliğe göre; Türkiye’den günlük
erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ
sağlayıcıları, Türkiye’deki kullanıcıların verilerini Türkiye’de barındırma
yönünde gerekli tedbirleri almak zorundadır.
Yer Sağlayıcılar ise; İngilizce ifadesiyle “web hosting/provider” olarak ifade edilen ve yine aynı Tebliğde 5651 sayılı Kanunun 2 nci maddesinde tanımlanan ve hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek veya tüzel kişiler olarak tanımlanmakta olup, burada veri merkezleri, internet hizmet sağlayıcıları (ISP) vb kuruluşları örnek olarak vermek mümkün. Yer sağlayıcıların 5651 sayılı Kanuna ilişkin yönetmelikle de belirlendiği üzere, yer sağladığı hizmetlere ilişkin trafik bilgilerini bir yıldan az ve iki yıldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla yükümlüdür.
Bildirim kapsamındaki
“İlan”dan ne Anlamalı?
Konuyla ilgili
olarak Tebliğin 4 üncü maddesinde hangi bilgilerin sürekli olarak GİB’e
bildirilmesi gerektiğini açıklıyor. Buna göre; menkul ve gayrimenkuller ile mal
ve hizmetlerin alınması, satılması veya kiralanmasının temin edilmesine yönelik
olarak verilen İLAN’lar bildirim kapsamına girmektedir.
Ancak “İLAN” ın
ne olduğu tebliğde tanımlanmamıştır. TDK'ya göre “ilan” kelimesi kullanıldığı
yere göre iki farklı anlama gelmektedir. İlk Anlamı; Yazılı ya da sözlü açıklama yani duyuru,
ikinci Anlamı ise açıkça bildirme açıkça duyurma yani gizli bir şeyi herkese
duyurma şeklindedir . Dolayısıyla, ilan vermek, satış yapmak ya da kamuoyunu
bilgilendirmek adına duyuru yapmak anlamına gelmektedir. Bu anlamda ilan ve reklam kavramları bazen iç
içe olabilir.
Reklam ise;
yine TDK’ya göre, yine iki şekilde kullanılmaktadır. İlk olarak reklam; Bir
şeyi halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denenen
her türlü yol. İkincisi ise; Bu amaç için kullanılan yazı, resim, film vb.
Dolayısıyla, ilan ile TDK’nın reklamın ikinci anlamı birbirine oldukça
yakındır.
Sonuç olarak
538 no.lu VUK kapsamında bir menkul veya gayrimenkul malın veya hizmetin alımı,
satımı veya kiralanmasını sağlamak üzere yapılan ürünün özelliklerini,
fiyatını, teslim şartlarını vb bilgilendirmeleri tebliğ kapsamındaki “İLAN”
tanımı kapsamında değerlendirebiliriz diye düşünüyoruz. Buna en iyi örnek
olarak haliyle satılık ve kiralık ev ve işyeri ilanları, taşıt ilanları,
internet üzerinden satılmak üzere e-ticaret sitelerinde gösterilen eşya ve ürün
ilanları, yine hizmet alım ve satımına ilişkin hizmetin şartlarını, fiyatını vb
özelliklerini gösteren ilanlar gösterilebilir.
İlanlara
ilişkin hangi bilgiler bildirilmeli ne zamana kadar GİB e bildirilmeli ?
Yukarıda ilan
ifadesinin kapsamının oldukça geniş olduğunu belirttik. Söz konusu ilanların
yayımlanmasına aracılık eden aracı hizmet sağlayıcıları, sosyal ağ
sağlayıcıları ile yer sağlayıcılar takvim yılının birer aylık süreleri
içerisinde gerçekleştirmiş oldukları söz konusu işlemlere ilişkin olarak;
·
Verilen
hizmetin sağlandığı internet adres veya adreslerini,
·
Hizmet
verilen gerçek ya da tüzel kişilere ait ad soyad/unvan, TCKN/YKN/VKN bilgileri
ile işyeri adres bilgilerini,
·
Hizmet
verilenler adına gerçekleştirilen taşınır, taşınmaz, mal ve hizmet
satış/kiralama işlemlerine ilişkin her bir tahsilat veya satış işlemi tutarı ve
tarihi ile tahsil edilen tutarların aracılık hizmeti verilenlere ödenmesine
ilişkin banka hesap bilgilerini,
·
Başkanlık
tarafından belirlenecek diğer bilgileri,
Elektronik
ortamda aynı Tebliğin 5 inci maddesinde açıklanan BTRANS yöntemiyle GİB
sistemlerine bildirmek zorundadır. Bu da açık bir şekilde aracı hizmet
sağlayıcılara, sosyal ağ sağlayıcılara ve yer sağlayıcılara hizmet
sağlayıcılarda ilave bilgi temin etmesi anlamına geliyor.
Bildirim
sorumluları, bilgileri nasıl temin edecek?
Tebliğin 4 üncü
maddesinde açıklandığı üzere; Aracı hizmet sağlayıcıları, sosyal ağ
sağlayıcıları ile yer sağlayıcılar üzerinden ilan verenler, verdikleri ilanlara
yönelik olarak söz konusu sağlayıcıların bu madde kapsamında Başkanlığa
bildirmek zorunda olduğu bilgileri bunlara vermek zorundadırlar. Verilen ilanın
konusu olan taşınır, taşınmaz, mal veya hizmetlerin mülkiyetinin ilan veren
dışındaki bir gerçek veya tüzel kişiye ait olması durumunda, mülkiyet sahibine
ilişkin bilgilerin de aracı hizmet sağlayıcıları, sosyal ağ sağlayıcıları ile
yer sağlayıcılara bildirilmesi zorunludur.
Ayrıca; aracı
hizmet sağlayıcıları, sosyal ağ sağlayıcıları ile yer sağlayıcılar kendilerine
yukarıdaki kapsamda bildirimde bulunmayan ilan verenlere ilişkin bilgileri bu
Tebliğin 5 inci maddesinde belirtilen yöntemle yani BTRANS aracılığı ile GİB e
bildirecektir.
Bilgilerin
formatı nasıl olmalı?
Bu Tebliğe göre
sürekli bilgi verme yükümlülüğü getirilenlerin bildirmesi gereken bilgilere
ilişkin veri format ve standardı GİB tarafından BTRANS aracılığıyla duyurulacak
ve bilgiler bu Sistem üzerinden GİB bildirilecektir. O nedenle bildirim öncesi
yapılan duyuruları takip etmek gerekiyor.
Ayrıca, aracı
hizmet sağlayıcıları, sosyal ağ sağlayıcıları ile yer sağlayıcıların ilk kez
bildirim yapılacak tarihten önce BTRANS’ın kullanımına ilişkin başvurularını
tamamlamaları zorunlu tutulmuş.
Sürekli
Bilgi Verenlerin sorumluluğu ve cezai yaptırım nedir?
İlan verenler,
aracı hizmet sağlayıcıları, sosyal ağ sağlayıcıları ile yer sağlayıcıların bu
Tebliğ kapsamında bildirmek zorunda oldukları bilgileri bunlara temin etmek
zorunda olduğu gibi bu bilgilerin doğruluğundan da sorumludurlar. Ayrıca bu
bilgileri GİB’in belirlemiş olduğu format, standart ve bildirim yöntemine uygun
olarak bildirmek zorunludur. Belirlenen format, standart ve bildirim yöntemi
haricinde bildirilen bilgiler kabul edilmeyecek ve bildirim yapılmamış
sayılacaktır. Ayrıca bu bilgilerin 213 sayılı Kanunun defter, kayıt ve belgeler
için öngördüğü muhafaza süreleri içerisinde elektronik ortamda saklanması ve
istenildiğinde elektronik araçlar ve ortamlar vasıtası ile ibraz edilmesi
gerekiyor.
Tebliğe göre
bildirilmesi gereken bilgileri bildirmeyen, eksik veya yanıltıcı bildirimde
bulunanlar ile bu Tebliğle getirilen zorunluluklara uymayanlar hakkında 213
sayılı Kanunun ilgili ceza hükümleri tatbik olunacağı belirtilmiştir. Burada
zikredilen ceza ise VUK Mük. 355 inci maddesi kapsamında cezai işlem
uygulanmaktadır.
İlk bildirim
ne zaman yapılacak?
Tebliğ
kapsamında sürekli bilgi verme yükümlülüğü getirilenler, ilk bildirimlerini ilk
kez 2022 Haziran ayında verilen ilanlara ilişkin olarak 1/8/2022 tarihine kadar
Başkanlığa yapmak zorundadır. Ayrıca bu Tebliğ kapsamında sürekli bilgi verme
yükümlülüğü getirilenlerin bu Tebliğin yayımlandığı tarih itibarıyla yayında
olan ilanlar ile bu Tebliğin yayımlandığı tarihten 31/5/2022 tarihine kadar (bu
tarih dâhil) ilk kez verilen ilanlara (bunlardan bu Tebliğin yayımlandığı
tarihten 31/5/2022 tarihine kadar yayından kaldırılanlar ile 2022 Haziran
ayında yayını devam eden veya yayından kaldırılanlar dâhil) ilişkin bildirimi
31/8/2022 tarihine kadar yapmaları gerekmektedir.
Tebliğ
31/5/2022 tarihinde yayınlandığı için Tebliğin 7/2 maddesindeki bu açıklamayı,
tebliğin yayımlandığı tarih olan 31 Mayıs 2022 itibariyle yayında olan ilanlar
ve yine 31 Mayıs 2022 tarihinde (bugün)
ilk defa verilen ve Haziran ayında yayını devam eden ilanlar ile 31
Mayıs tarihinde verilen ve aynı gün yayından kaldırılan ilanlara ilişkin
bildirimin 31 Ağustos 2022 tarihine kadar yapılması gerekir şeklinde anlamak
doğru olur kanaatindeyiz.
Bu nedenle
sürenin kısıtlı olduğu dikkate alındığında gerekli tedbirlerin hızlıca alınması
önem arz ediyor.
Sorumlu
vergicilik bakışıyla, kayıt işlemlerin önlenmesi, böylece haksız rekabetin ve
haksız kazançların önlenmesi hem toplumun genel adaleti hem de Anayasa’nın 73
üncü maddesi kapsamında yer alan vergi adaleti açısından önemli. Bakanlığın
yayınlamış olduğu bu tebliğ ile de özellikle internet üzerinden verilen
ilanların GİB e sürekli bildirimi zorunlu hale getiriliyor. Bu kapsamda bilgi
verme zorunda kalanlar gerekli bilgileri hizmet sağlayıcılardan toparlanması
haliyle kolay olmayacaktır. Ancak Tebliğ ile GİB’e bildirimlerin süresinin
uzatılması, kapsam vb konularda yetki vermiş durumda. Dolayısıyla, ilk defa
bildirim yapılacağı için “İLAN” ifadesinden ne anlaşılması gerektiği tam net
değil.. Ancak önerimiz her türlü mal ve hizmet fiyat ve özelliklerini
tanıtıldığı bir formatın ilan ifadesi ile örtüşeceğini ve bildirim zorunluluğu
olduğunu düşünüyoruz. Diğer taraftan toplanan bilgilerin Bakanlıkça risk
analizine tabi tutularak vergi kaybı olup olmadığı araştırılacaktır. Fiili
olarak ilanlara ilişkin gerçekleşme fiyatlarının tespitinin ve bildiriminin
aracı hizmet sağlayıcıları, sosyal aracıları ve yer sağlayıcı hizmeti veren
şirketleri zorlayacağı açık. Bu nedenle internet ortamında satılan tüm ürün ve hizmetlerlerin
bildirimi yerine özellikle kayıtdışılığın yüksek olduğu alanlara odaklanarak bu
alanlara ilişkin bilgilerin sürekli bildirimine ilişkin bir belirleme yapılması
bildirim yükümlülüğünün etkinliğini artıracağını düşünüyoruz.