İndirimli Kurumlar Vergi Uygulamasında İndirimine Konu Harcamaların Tahlili Üzerine
Yapılacak
olan yatırımın geri dönüş süresi, yatırımcının yatırım kararlarını etkileyen en
önemli faktörlerden bir tanesidir. Zira, geri dönüş süresi ne kadar kısalırsa
yatırım yapma iştihı o kadar artarken uzaması ise aksi sonuç doğurmaktadır.
Teşvik
belgeli yatırımın devletçe karşılanan ve yasal tabirle “yatırıma katkı oranı”
olarak tanımlanan oran veri iken bu oranın kavradığı tutar, yatırımın itfa
süresinin tahmini olarak belirlenmesinde önemli bir etken olarak karşımıza
çıkmaktadır. Dolayısıyla, teşvik belgeli yatırımlarda hangi harcamaların
yatırım harcaması hangilerinin ise kapsam dışı olduğunun belirlenmesi
gerekmektedir.
Bu
makalemizde yatırım harcamalarını finansmanında katlanılan faiz, kur farkı ve
benzeri giderleri analiz edeceğiz. Bu analiz, bir özelgenin tahlili için ön
hazırlıktır.
Teşvik
Belgesinde Yer Alan Toplam Sabit Yatırım Tutarı Hangi Kalemlerden Oluşur?
2012/3305 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları
Hakkındaki Karar’ın “Tanımlar” başlıklı 2’inci maddesinde sabit yatırım
tutarı; arazi-arsa, bina-inşaat, makine ve teçhizat ile diğer yatırım harcaması
kalemlerinin toplamından oluşmaktadır. Tanım
çerçevesinde değerlendirme yaptığımızda; arazi-arsa, bina-inşaat, makine ve
teçhizat ile diğer harcamalarının tamamını yatırım harcaması olarak niteleyebiliriz.
Ancak, bunlardan hangisi ya da hangileri vergi indirimi hesabında dikkate
alınacak? Bir sonraki kısımda bu harcamaların tahlilini yapacağız.
Arazi-Arsa
Harcamaları Vergi İndirimine Konu Yatırım Harcamalarından Mıdır?
Arazi-arsa
harcaması, sabit yatırım tutarı içerisinde yer alsa da 2012/3305 sayılı
Karar’ın 15’inci maddesi uyarınca vergi indirimine konu yatırım harcamasından
sayılmamıştır. Dolayısıyla, Çınar A.Ş. teşvik belgesi kapsamında yatırım yapmak
için arsa almış olsa da vergi indiriminden yararlanamayacaktır. Hatta ve hatta
teşvik belgesi kapsamında hazır bir bina alsa dahi, binanın arsa payına düşen
bedelini ayrıştırmak zorundadır.
Bina-İnşaat
Harcaması, Yatırım Harcaması Olarak Dikkate Alınır mı?
Teşvik
belgesi kapsamında yapılacak olan bina-inşaat harcamaları da yine belirli
kriterler çerçevesinde yatırım harcaması olarak dikkate alınmaktadır. Teşvik
belgesinde Bina-İnşaat harcaması kayıtlı olan Çınar A.Ş., arsa payına isabet
eden bedeli ayrıştırmak koşuluyla hazır bir bina (fabrika binası, işyeri)
alabileceği gibi binanın inşaatını da kendi yapabilir veya başkasına
yaptırabilir. Bu harcamalar da KVK’nın 32/A maddesinin “ç” bendi uyarınca
yatırım harcaması olarak tanımlanmış olup yatırma katkı tutarının hesabında
dikkate alınır.
Makine-Teçhizat
Yatırım Harcaması Olabilir mi?
Evet.
Makine-techizat harcamaları da yatırım harcaması olarak vergi indirimine konu
edilmektedir. Tabi istisnaları var elbette . Mesela kullanılmış yerli
makina-techizat, ithal güneş panelleri, sektörel özellikler dikkate alınarak
proje bazında belirlenen makine-techizat harcamaları vergi indirimine konu
edilemeyecek harcamalar arasında sayılabilir.
Royalty,
Yedek Parça vb. Unsurların Durumu Nedir?
2012/3305
sayılı kararın 15’inci maddesi uyarınca, royalty, yedek parça ve amortismana
tabi olmayan harcamalar da vergi indirimine konu edilememektedir.
Diğer
taraftan, yatırım harcaması olarak kabul edilen maddi olmayan duran varlıkların
(marka, lisans, know-how vb.) teşvik belgesinde kayıtlı toplam sabit yatırım
tutarının yüzde yirmibeşini aşan kısmı da yatırım harcaması olarak vergi
indirimine konu edilemez.
Bu
hususu bir örnek yardımıyla açıklamaya çalışırsak;
Çınar
A.Ş., 1. Bölgede yapacağı yatırım için teşvik belgesi almıştır. Söz konusu
teşvik belgesindeki harcamanın 30 Milyon TL’si Know-How bedelidir. Bu durumda
Çınar A.Ş.’nin belgeye kayıtlı olması gereken minimum sabit yatırım tutarı
(30.000.000 / 0,25=) 120.000.000 TL olmalıdır. Sabit yatırım tutarı 120 Milyon
TL’nin üzerinde ise herhangi bir sorun teşkil etmeyecek; altında ise aşan kısım
yatırım harcaması olarak dikkate alınmayacaktır.
Peki
Sabit Yatırım Tutarına Dahil Olan “Diğer Yatırım Harcaması” Nelerden
Oluşmaktadır?
Gerek
2012/3305 sayılı Kararda ve Karar’ın uygulamasına ilişkin 2012/1 sayılı
Tebliğ’de gerekse kurumlar vergisi kanunu uygulamasında bu hususta herhangi bir
açıklama ya da tanımlama yapılmamıştır. Öncelikle bunun altını çizmekte fayda
var. Peki diğer harcamalardan kasıt nedir?
Bu
sorunun cevabını aslında hem yatırım teşvik belgesinin üzerindeki harcama
kalemlerinin detayında hem de 2012/1 sayılı Tebilğ’in 5 no.lu ekinde yer alan “Yatırım
Teşvik Belgesi Kapsamı Harcamaların Tespitine İlişkin Yeminli Mali Müşavir
Raporu”nda bulabiliriz. Diğer yatırım harcamaların detayına baktığımız da “IV.
Diğer Harcamalar” başlığı altında faiz, kur farkı, diğer (etüd-proje, yardımcı
makine ve teçhizat, ithalat ve gümrükleme, taşıma ve sigorta, montaj ile diğer
harcamalar) harcamalar yer almaktadır.
Dolayısıyla,
“diğer” olarak nitelenen harcamaların ayrıntısını buradan anlayabiliyoruz.
Uygulamada biliyoruz ki amortismana tabi olmayan harcamalar yatırım harcaması
olarak nitelenmemekte. Ancak, her ne kadar bu harcamalar fatura üzerinde
amortismana tabi bir kıymet alımı şeklinde gerçekleşmese de bunlar doğrudan
yatırımın maliyetine intikal etmesi gereken harcamalardandır. Hatta ve hatta
Vergi Usul Kanunu’nun değerleme hükümleri bunu bir zorunluluk olarak
tanımlamaktadır. Gider olarak muhasebe kayıtlarına alınması zaten vergi
uygulamaları bakımından eleştiriye konu edilirken (niçin yatırım maliyetine
almadın) bu harcamaların yatırıma katkı tutarının hesabında dikkate alınmaması
sorun teşkil edecektir.
Bütün
bunları, bir sonraki makalemizde ele alacağımız özelgeyi tahlil etmek için açıklamaya
çalıştık. Özelgede faiz ve kur farklarına ilişkin idarenin görüşünü yukarıda
yapılan açıklamalar çerçevesinde ele alacağız.