Enflasyon düzeltmesine yeni
bir bakış. Düzeltme sonrası aktiflerin değeri azalabilir mi?
Kurumlar vergisi beyan dönemi
geldi. 2024 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannameleri (özel hesap
dönemine tabi olanlar hariç) bu yılın Nisan ayında verilecek. Kuşkusuz, 2024
yılına ilişkin kurumlar vergisinin hesabında ve beyanında en nitelikli ve en çetrefilli
konulardan bir tanesi de enflasyon düzeltmesine yönelik uygulamalar ve
hesaplamalar olacak.
Enflasyon düzeltmesine yönelik Hazine
ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan 555 Sıra Numaralı Vergi Usul Genel
Tebliği ile 165 ve 176 Sıra Numaralı Vergi Usul Sirkülerlerinde konu hakkında
detaylı açıklama ve örneklere yer verilse de yaklaşık 1.7 milyon mükellefi
ilgilendiren söz konusu uygulamanın derinliği yanıt bekleyen pek çok soruyu da
beraberinde getiriyor.
Bu sorulardan bir tanesi de reel
olmayan finansman maliyetlerinin (ROFM), ilgili varlığın maliyet bedelinden düşülmesi
suretiyle enflasyon düzeltmesine esas tutarın belirlenmesi ve bu tutar
üzerinden yapılan düzeltmenin ilgili varlığın maliyet bedelinin altında kalması
durumudur.
Bilindiği üzere, mükellefler
tarafından yapılan borçlanmalarda katlanılan ve parasal olmayan varlıkların
maliyet veya alış bedeline eklenen finansman giderlerinin içerisinde, borç
tutarında ilgili dönemdeki enflasyon nedeniyle oluşan değer kaybının telafisine
yönelik bir unsur da bulunmaktadır. Diğer bir ifadeyle, alınan borcun geri ödenmesinde
borç verenin enflasyon nedeniyle uğrayacağı kayıp tutarı da finansman gideri içerisinde
yer almaktadır. Bu nedenle, maliyet veya alış bedeline eklenen finansman gideri
içerisindeki anaparaya ait enflasyon kaybının ayrıştırılmasından sonra yani finansman
gideri içerisindeki ROFM’un kapsam dışı bırakılması sonrası sadece reel finansman
giderinin enflasyon düzeltmesinde dikkate alınması gerekmektedir.
Konu hakkında vergi idaresinin
görüşü ne şekildedir?
Konuyla ilgili 165 Sıra Numaralı
Vergi Usul Kanunu Sirkülerinin “3. Reel Olmayan Finansman Maliyeti (ROFM)”
başlıklı bölümünde, ROFM’nin hesaplama yöntemlerinin kullanımına ilişkin örneklere
yer verilmiştir. Sirkülerin 2 numaralı
örneğinde, 150 milyon TL’ye alınan bir fabrika binası için 100 milyon TL kredi kullanıldığı
ve aynı yıl kapatılan kredi için 60 milyon TL faiz tahakkuk ettiği
belirtilerek, hesap dönemi sonunda söz konusu bina için enflasyon düzeltmesinin
nasıl uygulanacağı açıklanmıştır. Buna göre, VUK’un 262 nci maddesine göre dönem
sonu bilançosunda binanın maliyet bedeli 210 milyon TL olarak görünecektir. Binanın
enflasyon düzeltmesine esas alınacak tutarı ise 210 milyon TL olan maliyet
bedeli içerisinden ROFM’un düşülmesi suretiyle tespit edilen tutar olacak ve bu
tutar düzeltmeye tabi tutulacaktır. Örnekte, borç tutarının esas alınması yöntemine
göre ROFM oranı, “0,57662” olarak tespit edilmiş ve kullanılan 100 milyon TL
kredinin 57,6 milyon TL’si ROFM olarak hesaplanmıştır. Bu kapsamda, örnekte söz konusu ROFM tutarı,
binanın bilançoda görünen değerinden düşülmüş ve düzeltmeye esas nihai tutar aşağıdaki
şekilde hesaplanmıştır.
Binanın Maliyet Bedeli: 210
milyon TL.
ROFM: 57,6 milyon TL.
Reel Finansman Maliyeti: 2,4
milyon TL TL.
Binanın Enflasyon
Düzeltilmesi Yapılmış Tutarı: [(Binanın Alış Bedeli x Düzeltme
Katsayısı)+(Reel Finansman Maliyeti x Düzeltme Katsayısı)] = 391,1 milyon
TL
Enflasyon Düzeltme Farkı:
(Binanın Düzeltilmiş Değeri- VUK Md. 262’ye göre Binanın Maliyet Bedeli) (391,1
milyon TL – 210 milyon TL) 181,1 milyon TL olacaktır.
Buna göre dönem sonunda söz
konusu bina için enflasyon düzeltmesine yönelik aşağıdaki muhasebe kaydı
yapılacaktır.
Binalar ED Farkı |
|
181.1 Milyon TL |
|
|
698- Enflasyon Düzeltme
Hesabı |
|
181,1 Milyon TL |
Peki, finansman giderleri
içerisindeki ROFM ayrıştırması nedeniyle yalnızca reel finansman maliyetlerinin
düzeltmeye tabi tutulması ve reel finansman maliyetiyle birlikte varlığın
enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş değerinin VUK’un 262 nci maddesine göre
varlığın toplam maliyet bedelinin altında olması durumunda nasıl bir kayıt
yapılacak? Bu sorunun yanıtına Tebliğde, Sirkülerlerde ya da konuya ilişkin
verilen özelge ve görüşlerde ulaşamıyoruz.
Örneğin 2024 yılı içerisinde 25
milyon TL bedelle aktife alınan bir makine için bu yıl içerisinde 5 milyon TL
finanansman giderine katlanıldığını varsayalım. Söz konusu 5 milyon TL
tutarındaki finansman giderinin 3 milyon TL’si ROFM, 2 milyon TL’si ise reel
finansman maliyetinden oluşsun. Buna göre, makinenin alış bedeli (25 milyon TL)
ile makine için kullanılan kredinin reel finansman maliyeti (2 milyon TL)
enflasyon düzeltmesine tabi tutulacaktır.
Makinenin alış bedeli: 25 milyon
TL
Toplam finansman maliyeti: 5
milyon TL
ROFM: 3 milyon TL
Reel Finansman maliyeti: 2
milyon TL
VUK Md 262’ye göre makinenin
dönem sonundaki maliyet bedeli: 30 milyon TL
Makinenin enflasyon düzeltmesi
sonrasında oluşan değeri: [(Makinenin Alış Bedeli x Düzeltme Katsayısı)+(Makine
için Katlanılan Reel Finansman Maliyeti x Düzeltme Katsayısı)]: 29 milyon TL
Buna göre, makinenin dönem
sonundaki düzeltilmiş değeri, VUK’un 262 inci maddesine göre belirlenen
makinenin maliyet bedelinin altında kalkmaktadır. Diğer bir ifadeyle,
Sirkülerde belirtilen durumun tam tersi bir durum ortaya çıkmakta ve makine
için negatif yönde enflasyon düzeltme farkı oluşmaktadır.
Enflasyon Düzeltme Farkı: (Makinenin
Düzeltilmiş Değeri- VUK Md. 262’ye göre Makinenin Maliyet Bedeli) (29 milyon TL
– 30 milyon TL)= -1 Milyon TL.
Mükelleflerce nasıl bir yol
izlenmeli?
Bu durumda, yapılması gereken
işlemlerle ilgili gerek mükellefler gerekse meslek mensupları nezdinde farklı
görüşler olmakla birlikte iki görüş ağır basmaktadır.
İlk görüşe göre varlığın
düzeltilmiş değeri maliyet bedelinin altında kalırsa, aradaki fark, 698 nolu
hesabın borcuna yazılır ve varlığın
değeri, fark tutar kadar alacaklandırılarak azaltılır.
|
1 Milyon TL |
|
|
|
253- Makine ve Cihazlar
Hesabı Makine ED Farkı |
|
1 Milyon TL |
Böylelikle aktif karakterli bir
hesap olmasına rağmen ROFM ayrıştırması nedeniyle enflasyon düzeltmesine tabi
tutulmuş değeri maliyet bedelinin altında kalan söz konusu varlık için 698
numaralı hesap borç çalıştırılacak ve varlığın değeri fark tutar kadar
azaltılarak maliyet bedeli ile enflasyon düzeltmesi sonrası oluşan varlığın
değeri eşitlenecektir.
Diğer bir görüş olan ikinci görüşe
göre ise varlığın enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş değeri maliyet bedelinin
altında kalırsa aradaki fark 698 hesabının borcuna yazılamaz yani bu durumda
enflasyon düzeltmesi kaydı yapılamaz. Bu görüşü benimseyenlerin dayandıkları
argüman ise VUK’un mükerrer 298/A maddesinin ikinci fıkrasının (m) bendindeki
enflasyon düzeltme hesabının çalışma prensibinden kaynaklanmaktadır. Söz konusu
fıkraya göre parasal olmayan kıymetlerin düzeltilmesi sonucu oluşan farkların
kaydedildiği bu hesap, parasal olmayan aktif kıymetlerin enflasyon düzeltmesine
tâbi tutulması sonucu alacak, parasal olmayan pasif kıymetlerin enflasyon düzeltmesine
tâbi tutulması sonucu ise borç olarak kaydedilecektir. Dolayısıyla örneğimizdeki gibi bir durumla
karşılaşıldığında söz konusu varlık için enflasyon düzeltmesi kaydı yapılamayacaktır.
Enflasyon düzeltmesinin temel amacının bilançolarda yer alan kıymetlerin güncel
değerlerini belirlemek olduğu dikkate alınıldığında, söz konusu hükmün ROFM
ayrıştırması nedeniyle düzeltilmiş tutarları maliyet bedelinin altında kalan
varlıklar için geçerli olamayacağını, bu hükmün uygulanması nedeniyle başta
amortisman mevzu olmak üzere varlığın satış maliyetinin doğru belirlenmesi ve
izlenebilmesi açısından vergi idaresi ve mükellefler açısından bazı sorunları da
beraberinde getireceğini düşünüyorum.
Bu bakımdan, kişisel görüşüm, dış
finansman yoluyla aktife alınan ve dönem sonunda sadece reel finansman
maliyetleri dikkate alınarak enflasyon düzeltmesine tabi tutulan varlıkların
düzeltilmiş değerlerinin maliyet bedellerinin altında kalması durumunda fark
tutarı kadar varlığın değerinin azaltılması ve karşılığında 698 numaralı
hesabın borç çalıştırılması gerektiği yönündedir.
Dolayısıyla, benzer durumla
karşılaşan mükelleflerin, dönem sonunda aşağıdaki şekilde kayıt yaparak,
kıymetlerin düzeltmiş değerleri ile maliyet bedellerini eşitlemeleri
gerekmektedir.
|
XX |
|
|
|
2.. – Maddi Duran Varlıklar Makine ED Farkı |
|
XX |
Yapılmakta olan yatırımları
bulunan mükellefler açısından uygulamanın durumu
7529 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle enflasyon
düzeltmesine yönelik hükümlerde önemli bir değişiklik yapılmış ve 1/1/2024 tarihinden
itibaren uygulanmak üzere, yapılmakta olan yatırımlar hesabında takip edilen
tutarların enflasyon düzeltmesine tabi tutulması sonucunda oluşan ve bu hesabın
alt hesabında izlenen düzeltme farkları, bilançonun pasifinde özel bir fon
hesabında gösterilecek ve bu farklar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmayacaktır.
Maddenin gerekeçesinde, “Bu
mükellefler, enflasyon düzeltmesinin uygulandığı dönemlerde, parasal olmayan
kıymetler sınıfında yer alan yapılmakta olan yatırımlar hesabını enflasyon
düzeltmesine tabi tutacaklar ve düzeltme sonrası oluşan ve enflasyon düzeltmesi karı olarak
dikkate alınması gereken düzeltme farklarını dönem kazancıyla
ilişkilendirmeyip, bu tutarları özel bir fon hesabında izleyeceklerdir. Özel
fon hesabına alınan bu tutarlar, yatırımın tamamlanarak ilgili iktisadi
kıymetin aktifleştirildiği dönem ile bu dönemi takip eden dört hesap dönemi
içerisinde eşit taksitler halinde dönem kazancının tespitinde dikkate
alınacaktır.” ifadeleri yer almakta olup, gerekçedeki ifadelerden de açıkça
anlaşıldığı üzere yapılmakta olan yatırımların düzeltmeye tabi tutulması sonucu
enflasyon düzeltmesi karına aktarılması gereken bakiyelerin özel fon hesabına
alınması gerekmektedir. Yazımıza
konu olayda ise tam tersi bir durum söz konusu olup, ROFM nedeniyle
yapılmakta olan yatırımların düzeltilmiş değeri maliyet bedelinin altında
kalmaktadır. Bu durumda, enflasyon düzeltmesi karına
gitmesi gereken bir bakiye bulunmayıp tam tersine 698 numaralı hesabın borç
bakiyesi verdiği ve dolayısıyla enflasyon düzeltmesi zararına neden olan işlem
ortaya çıkmaktadır.
Bu bakımdan, ROFM nedeniyle yapılmakta
olan yatırımların düzeltilmiş değerinin maliyet bedelinin altında kalması
durumunda, özel fon hesabının borçlu, yapılmakta olan yatırımlar hesabının ise
alacak kayıtlı çalışması gibi bir durum söz konusu olmayacaktır. Madde
metninden ve gerekçeden de anlaşılacağı üzere özel fona yalnızca enflasyon düzeltmesi
karı olarak dikkate alınması gereken düzeltme farkları atılabileceğinden, tam
tersi sonuç veren ve enflasyon düzeltmesi zararına aktarılması gereken düzeltme
farkları nedeniyle söz konusu işlemlerde de aşağıdaki muhasebe kaydının
yapılması gerektiğini düşünüyorum.
698- Enflasyon Düzeltme Hesabı |
|
XX |
|
|
258 – Yapılmakta Olan Yatırımlar YOY ED Farkı |
|
XX |
Sonuç
165 nolu VUK Sirkülerine göre
reel olmayan finansman maliyetlerinin (ROFM), ilgili varlığın alış bedelinden düşülmesi
suretiyle enflasyon düzeltmesine esas tutar belirlenmekte, bu tutarın
düzeltmeye tabi tutulması sonucu oluşan bedel ile ilgili varlığın VUK’un 262
nci maddesine göre tespit olunan dönem sonundaki maliyet bedeli arasındaki
bakiye, enflasyon düzeltmesi farkı olarak dikkate alınmaktadır.
Finansman giderleri içerisindeki
ROFM ayrıştırması nedeniyle yalnızca reel finansman maliyetlerinin düzeltmeye
tabi tutulması ve reel finansman maliyetiyle birlikte varlığın enflasyon düzeltmesine
tabi tutulmuş değerinin VUK’un 262 nci maddesine göre varlığın toplam maliyet
bedelinin altında olması durumunda yapılacak işlemlerle ilgili vergi idaresince
verilmiş bir görüş bulunmamaktadır. Ancak, varlığın enflasyon düzeltilmesine
tabi tutulmuş değerinin, maliyet bedelinin altında kalması durumunda, aradaki
farkın, 698 nolu hesabın borcuna yazılması
ve varlığın değerinin, fark tutar kadar alacaklandırılması, enflasyon
düzeltmesi uygulamasının genel felsefesine en uygun işlem olacaktır.
Yapılmakta olan yatırımların düzeltmeye
tabi tutulması sonucu enflasyon düzeltmesi karına aktarılması gereken
bakiyelerin özel fon hesabına alınması gerekeceğinden, ROFM nedeniyle yapılmakta
olan yatırımları düzeltilmiş değeri maliyet bedelinin altında kalan mükellefler
için bu işlem dolayısıyla enflasyon düzeltmesi karına gitmesi gereken bir
bakiye bulunmayacaktır. Bu bağlamda, enflasyon düzeltmesi zararına neden olan bu
işlem nedeniyle ortaya çıkan bakiye düzeltme farkı için de 698 nolu hesabın borçlu ve varlığın değerinin aynı tutar kadar alacak
çalıştırılması gerekmektedir.
Gerek mükelleflerin genelini
ilgilendiren bir konu olması gerekse enflasyon düzeltmesinin doğru
uygulanabilmesi açısından Gelir İdaresi tarafından konuya ilişkin görüş
bildirilmesi yerinde olacaktır.
