BEPS 2.0 Dijital Ekonominin Vergilendirilmesi

Yayınlanma Tarihi: 25 Ağustos 2021


Türkiye, Şubat 2020 tarihinde yürülüğe giren 2151 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile OECD’nin Vergi Matrahı Aşındırması ve Kar Aktarımını önleyici eylem planları paketi olan OECD BEPS insiyatifi ile tanıştı. Söz konusu karar ile  BEPS 13. Eylem planı olan Ülke Bazlı Raporlama ve Transfer Fiyatlandırması Dökümantasyonun Yeniden Gözden Geçirilmesi kapsamında Şirketlere yeni dökümantasyon yükümlülükleri getirilmişti. Her ne kadar BEPS projesi denilince akla Ülke Bazlı Raporlama geliyor olsa da elbetteki OECD BEPS projesinin tek çıktısı 13. Eylem planı değil. 2013 yılında başlayıp final raporları 2015 yılında yayımlanan ve 15 eylem planını içeren OECD BEPS projesinin 1. Eylem planı ve aynı zamanda BEPS projesinin ana çıkış noktası olan dijital ekonominin vergilendirilmesi son dönemde uluslararası vergi dünyasında en çok tartışılan konuların başında gelmektedir. BEPS 2.0 olarak da tanınan “Dijital ekonominin vergilendirilmesi” konusunda tüm katılımcı ülkelerin ortak  mutabakata varması  için çalışmalar uzun sürmüş ve ülkeler buradan çıkacak çözümü beklemeden djiital hizmetleri vergilendirmek için tek taraflı uygulamaları hayata geçirmeye başlamış; Türkiye dahil bir çok Avrupa ülkesi kendi kanunlarında dijital hizmet vergisini uygulamaya başlamıştır. G20 de OECD’yi ortak çözüm bulma konusunda baskı altına almıştır. Bunun sonucunda OECD, Temmuz 2021 tarihinde Dijital ekonominin vergilendirilmesi ile ilgili iki yapıtaşlı çözümü sunan nihai bildirisini yayımlamış ve bu bildirinin uygulanma detaylarının Ekim 2021 tarihine kadar tamamlanacağını belirtmiştir.

OECD katılımcı üyelerinin iki yapıtaşlı yaklaşım konusunda mutabakata varmaları oldukça heyecan verici. Bundan sonra Türkiye dahil diğer katılımcı üyelerin bu yaklaşımları hayata nasıl geçireceklerini beraber gözlemleyeceğiz. Aynı zamanda kapsama giren Çok Uluslu İşletmelerin (ÇUİ) de BEPS 2.0 ile ilgili yükümlülüklerini belirlemelerini, olası ilave vergi yükünü hesaplamalarını ve bu konuda farkındalıklarını arttırmalarını tavsiye etmekteyiz.

BEPS 2.0 kapsamında 1.Yapıtaşı (Pillar 1) ve 2. Yapıtaşı ( Pillar 2 ) uygulaması ile temelde dijital ekonomi olmak üzere tüketiciye dokunan belirli sektörler hem mevcudiyetleri bulunmayan ülkelerde vergilenebilecekler hem de sektörden bağımsız Pillar 2 kapsamında Grubun  faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde ödeyeceği verginin minimum bir oranda olmasını sağlayacak ilave vergiler ödeyebilecekler.

Ülke vergi idareleri; Pillar 1 kapsamına giren ÇUİ’lerden  “Tutar A” ve “Tutar B” olarak sınıflanan iki gelir kaynağı üzerinden vergi almaya hak kazanacak. Tutar A, uluslararası vergi uygulamalarında ilk defa yerini buluyor. Tutar A’yı gelirin elde edildiği ülke (kaynak ülke) kullanıcılarının/tüketicilerinin bir değeri olarak ifade etmek yanlış olmaz. Ülke İdareleri, kendi ülkelerinde herhangi bir işyeri kurmadan ve mevcut vergi kanunlarına göre İş yeri ( Permanent Establishment-PE) oluşturmadan faaliyet gösteren Şirketleri vergilendirme hakkına sahip değildi, ancak “Tutar A” ile kapsama giren Grupları vergileme hakkına sahip olacaklar. Tutar B ise ilgili ülkede faaliyet gösteren grup üyesi Şirketin temel pazarlama/satış faaliyetleri için elde etmesi ve vergilenmesi gereken tutar. Bu tutarın transfer fiyatlandırması kurallarına göre belirlenmesi gerekmekte olup emsallere uygunluk ilkesinin daha basitleştirilmesi için çalışmaların devam ettiği bildiride yer almakta.

Pillar 1 kapsamına  giren ÇUİ’ler küresel geliri 20 milyar Euro üzeri olan ve vergi öncesi karlılığı %10 ve üzeri olan Gruplar olacak. Maden çıkaran Şirketler ve finansal Şirketler kapsam dışında olacak. Uygulamada başarı sağlandıktan sonra daha fazla Şirketin kapsama girmesi için  gelir sınırı 10 milyar Eur’ya düşecek. Bu Şirketler herhangi bir ülkeden en az 1 milyon Euro ve üstü gelir elde ediyorsa, bu kaynak ülkenin bu geliri vergileme hakkı olacak. GDP’si 40 milyar Euro altı olan ülkelerin vergileme hakkının olması  için ilgili ülkede elde edilen gelirin 250 bin euro ve üstü olması gerekecek. Kaynak ülke ürün ya da hizmetlerin kullandılığı/ tüketildiği pazarlar. Bununla ilgili işlem bazında detaylı belirlemeler yapılacak.

Tutar A’nın hesaplanması için Grubun toplam karı belirlenecek; bu kar içinden belirli  hesaplamalar ile “artık kar” tespit edilecek ve bu artık karın da bir kısmı Grubun faaliyet gösterdiği/gelir elde ettiği tüm ülkelere  “gelir” dağıtım anahtarına göre dağıtılacak. Tahminen Grubun  vergi öncesi karının yüzde 10’unu aşan kar “artık kar” olarak tanımlanıp bu tutarın %20- %30 oranı ülkelere gelir dağıtım anahtarına göre dağılacak. Uygulamayı kolaylaştırmak için Tutar A, transfer fiyatlandırması ilkelerine göre belirlenmeyecek. Tutar B ise emsallere uygun olarak belirlenecek. Tutar A içinde temel pazarlama faaliyetlerine ilişkin  bir bedel bulunması ihtimaline karşın Tutar B için birtakım güvenli liman “safe harbour” kuralları getirilecek. Tutar A’nın uygulanması için Çok taraflı Anlaşma oluşturulacak, 2022’de imzaya açılacak ve bunun sonucunda Tutar A uygulamasının 2023 yılında yürülüğe girmesi beklenmekte.

Yukarıda açıklanan yaklaşımların yürürlüğe girmesiyle, ülkelerin şimdiye kadar tek taraflı olarak yürürlüğe soktuğu dijital hizmet vergisi uygulamalarının yürürlükten kalkması beklenmektedir.

Pillar 2 ise Pillar 1’e rağmen vergilendirilmeyen bir kazanç olması durumunda vergilendirmeyi sağlamak için geliştirilen bir yaklaşımdır. Küresel anti BEPS ( Global anti-base Erosion Rules ) GloBE kuralları olarak da tanımlanan Pillar 2 kapsamında,  Gelire Dahil Etme Kuralı (GİK);Vergilendirilmemiş Ödeme Kuralı  ve Anlaşma Esaslı Kural ( Vergi Hükmüne Tabi Kural) ile kapsama giren ÇUİ’lerin efektif vergi oranının minimum bir orana getirilmesi ( tahminen yüzde 15 ) ve düşük vergili yerlede eksik ödenen verginin tamamlanması hedeflenmekte. Tüm üye ülkeler GloBE’nu ekonomik gerçekliği olan Gruplara etkisinin az olacağı konusunda mutabık. Pillar 2’nin de 2022 de taslak olarak kanunda yer alması ve 2023 tarihinde yürürlüğe girmesi beklenmekte.

Üye ülkelerin GloBE kurallarını uygulamayı seçme hakkı bulunmakta. Ancak eğer uygulamayı seçerlerse OECD yaklaşımı ile uyumlu kurallar getirmeleri beklenmekte.

Sonuç olarak hem Pillar 1 hem de Pillar 2 ile uluslararası vergilemendirmede önemli değişiklikler söz konusu. Türkiye’nin üye ülke olarak OECD bildirimininde yer alması nedeniyle  2 yapıtaşlı yaklaşımı hayata geçirmesi beklenmekte.Bu yeni vergileme hakkı ile orta ve düşük gelirli ülkelerin yüksek gelirli ülkelere nazaran daha fayda sağlaması bekleniyor. Yeni vergilendirme kuralları beraberinde ihtilafları da getirecek, mevcut Çifte Vergilendirme Anlaşmaları Çok Taraflı Anlaşmalar ile değişecek ve belki de bazı ülkelerde olan ancak Türkiye’de olmayan zorunlu tahkim(arbitraj) Türkiye’de de uygulanmaya başlanacak.

Bu bilgiler ışığında; kapsama giren tüm ÇUİ’lerin gerekli analizleri yapması ve nasıl etkileceklerini ortaya koyması oldukça önemli. Sanılanın aksine yeni vergilendirme sadece dijital ekonomi ile sınırlı değil. Özellikle GloBE kapsamında ÇUİ’ler için çember daralıyor. Grupların mevcut efektif vergi oranlarını gözden geçirmeleri, hali hazırda beyan ettikleri Ülke Bazlı raporlarda yer alan verileri yorumlayarak ilave vergi yüklerinin neler olabileceğini şimdiden masaya yatırmaları faydalı olacağını düşünüyoruz.

 

Başak Diclehan
Transfer Fiyatlandırması, Şirket Ortağı
bdiclehan@kpmg.com