2019, küresel büyüme endişeleri ve ticaret savaşlarının gölgesinde son buldu. Küresel ekonomideki durgunluk inşaat sektöründe aşağı yönlü baskı yaratmaya devam etti. Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan sektör, büyüme potansiyelini korumakta ancak ekonomik ve siyasi risklere karşı hassas durumda. Rakamlar sektörün parlak günlerine kısa sürede dönemeyeceğine işaret ediyor.

Bu görünümle paralel olarak, sektör, 2018’in ikinci yarısından 2019’un ikinci yarısına kadar ortalama yüzde dokuz küçüldü. Ocak-Ekim döneminde yeni konut satışları 2018’in aynı dönemine göre yüzde 28,4 gibi rekor seviyede daralırken, ikinci el konut satışları yüzde 2,1 oranında arttı. Aynı dönemde yabancıya konut satışı ise 2018’in aynı dönemine göre yüzde 18,9 oranında arttı.

2019 yılında Türkiye’de gerçekleşen birleşme ve satın alma işlemlerinin sektörel dağılımı incelendiğinde ise altyapı ve inşaat sektörü hem işlem hacmi hem de en büyük işleme sahip olarak en önde çıktı.

Gelecekteki görünüme bakıldığında, sektör uzun vadede hemen hemen tüm alanlarda yüksek potansiyelini koruyor. Kısa vadeli kırılganlıkların kamu desteğiyle aşılma gayreti var ancak kalıcı bir toparlanmadan bahsedebilmek için finansal piyasalarda istikrarın ve güven endekslerindeki ivmelenmenin görülmesi gerekiyor. 2020 yılında sektördeki hareketlenmenin, öncelikle stokların erimesi yönünde kampanyalı ev satışlarıyla başlamasını bekliyoruz. Konut sektöründe yeni proje girişimlerinin hızlanması için henüz erken olduğunu düşünüyoruz.