7524 sayılı Kanunla Yapılan Vergisel
Düzenlemeler
7524 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375
Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 2/8/2024
tarihli ve 32620 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
16 Temmuz 2024 tarihinde “Vergi Kanunları ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” TBMM gündemine girmişti.
Söz konusu Kanun teklifiyle yapılması öngörülen düzenlemeler ve öngörülen
yürürlük tarihleri https://kpmgvergi.com/yayinlar/mali-bultenler/vergi/yeni-kanun-teklifi-ile-yapilmasi-ongorulen-duzenlemeler/2588
bağlantısındaki bültenimizde yer almaktadır.
Teklif, 18 Temmuz 2024 tarihinde TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda bazı değişiklikler yapılarak kabul edilip, TBMM Genel Kurulu'na
sevk edilmişti. İlgili açıklamalar https://kpmgvergi.com/yayinlar/mali-bultenler/vergi/meclise-sunulan-kanun-teklifinde-yapilan-degisiklikler/2591 bağlantısındaki
bültenimizde yer almaktadır.
TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerde, ilgili Kanun’a vergi
davalarında istinaf ve temyiz uygulamalarını düzenleyen ve 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanunu'nda değişiklik öngören dört yeni madde daha eklenmiştir.
Sonrasında ilgili kanun teklifi 27 Temmuz 2024 tarihinde TBMM Genel Kurulu
tarafından kabul edilerek, 7524 sayılı Kanun olarak yasalaşmış ve TBMM internet
adresinde yayımlanmıştı.
İlgili Kanun, Cumhurbaşkanı'nın onayı sonrasında, 2/8/2024
tarihli ve 32620 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
7524 sayılı Kanunla Yapılan Düzenlemeler
Söz konusu Kanunla;
•
Çok uluslu şirketlere küresel asgari kurumlar
vergisi getirilmiştir.
•
Yurt içi asgari kurumlar vergisi düzenlemesi
yapılarak, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazançları üzerinden
%10 oranında asgari bir vergi alınması sağlanmıştır.
•
Yap İşlet ve Devret Modeli ile Kamu Özel
İşbirliği Projeleri kapsamında elde edilen kazançlara kurumlar vergisinin %30
olarak uygulanması öngörülmüştür.
•
Yatırım fon ve ortaklıklarının halihazırda var
olan kazanç istisnası, gayrimenkul kazançlarının %50’sinin kar dağıtımı olarak
dağıtılması şartına bağlanmıştır.
•
Serbest bölgelerde faaliyette bulunan
işletmelere sağlanan kazanç istisnasının ihracat gelirleri ile
sınırlandırılarak, yurt içine yapılan satışlardan elde edilen kazançlara
uygulanan istisna kaldırılmıştır.
•
Ticari kazanç elde eden gelir vergisi
mükellefleri ile kurumlar vergisi mükelleflerine yapılan bazı ödemelerden gelir
ve kurumlar vergisi kesintisi yapılması yönünde yetki düzenlemesi yapılmıştır.
•
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca teknogirişim
şirketi olarak belirlenen Şirketlerdeki hisse senedi opsiyonlarında vergisel
kolaylık sağlanmıştır.
•
Serbest meslek kazancı ve ticari kazanç
yönünden gelir vergisi mükelleflerinin yılın belirli zamanlarında hasılatları
tespit edilerek, beyanları ile tespit
edilen hasılatları arasında uyumsuzluk olanların izaha davet edilmesi ve izahı
yeterli olmayanlar hakkında vergi tarh edilebilmesine imkân sağlanmıştır.
•
Mükelleflerin KDV beyannamelerinde yer alan
indirilecek KDV tutarlarının beş takvim yılı süresince indirim yoluyla
giderilememesi halinde, bu süre sonunda kayıtlardan çıkarılarak yapılacak vergi
incelemesi ile gelir veya kurumlar vergisinin tespitinde gider olarak dikkate
alınmasına imkan sağlanmıştır.
•
Ayrıca, birleşme, devir ve bölünme
işlemlerinde, devreden KDV tutarının beş takvim yılı kriterine veya
zamanaşımına bağlı olmaksızın vergi incelemesi yoluyla yeni şirkete devrine
izin verilecek şekilde düzenleme yapılmıştır.
•
Gümrük Kanunundaki muafiyetlere ilişkin
uygulanan bazı KDV ve ÖTV istisnalarına yönelik düzenleme yapılmıştır.
•
KDV İstisna uygulamasında deniz taşıma
araçlarının netleştirilmesine yönelik düzenleme yapılmıştır.
•
Yabancı devletler tarafından deprem nedeniyle
yapılacak yardımlara ilişkin KDV istisnası sağlanmıştır.
•
Kayıt dışılıkla mücadeleye katkı sağlamak
amacıyla, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının tutarları artırılmıştır.
•
Kayıt dışı faaliyette bulunan mükelleflere
artırımlı ceza uygulaması getirilmiştir.
•
Vergi aslı uzlaşma kapsamı dışına
çıkarılmıştır.
•
Borcu yoktur uygulamasına “mahkeme kararları ve
icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri üzerine yapılacak ödemeler” de dâhil
edilmiştir.
•
Yurt dışına çıkış yapan Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşlarından çıkış başına alınan harç tutarı 500 TL olarak yeniden
belirlenmiş ve harcın her yıl yeniden değerleme oranında artırılması
sağlanmıştır.
1. Kurumlar
Vergisi Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
1.1. Küresel
Asgari Kurumlar Vergisi Uygulaması
7524 sayılı Kanun’un 37 ila 50.
maddelerinde yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisine ilişkin
düzenlemeler yer almaktadır.
Düzenleme ile özetle, nihai
ana işletmesinin konsolide finansal tablosundaki yıllık konsolide hasılatı,
gelirin raporlandığı hesap döneminden önceki 4 hesap döneminin en az ikisinde
750 milyon Avro karşılığı Türk lirası sınırını geçen çok uluslu işletme
gruplarının bağlı işletmelerinin ilgili hesap dönemindeki kazançları, yerel ve
küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisine tabi olacaktır.
Bu itibarla, Kurumlar Vergisi
Kanunu’nda yapılan değişiklik ile OECD Model Kurallar dikkate alınmak suretiyle
söz konusu gelir limitini aşan büyük çok uluslu işletmelerin asgari %15
oranında vergi ödemesi düzenlenmiştir. Kurumlar Vergisi Kanunu’na “Yerel ve
Küresel Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisi ve Geçici Maddeler” başlığı altında
5 bölümden oluşan 5. kısım eklenmiştir.
Birinci Bölüm: Verginin
Konusu, Tanımlar, Muafiyet ve İstisnalar
İkinci Bölüm: Vergi Yükünün
Hesaplanması, Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisi Matrahı, Oranı ve Hesabı
Üçüncü Bölüm: Küresel Asgari
Tamamlayıcı Kurumlar Vergisinin Mükellefi, Vergilendirme Dönemi, Beyanı, Tarhı
ve Ödenmesi
Dördüncü Bölüm: Yerel Asgari
Tamamlayıcı Kurumlar Vergisinin Mükellefi, Vergilendirme Dönemi, Beyanı, Tarhı
ve Ödenmesi
Beşinci Bölüm: Diğer Hükümler
İlgili konuya ilişkin ayrıntılı açıklamalarımızı ayrı bir
bülten ile paylaşacağız.
1.2. Yurt
İçi Asgari Kurumlar Vergisi Uygulaması
Kurumlar Vergisi Kanunu’na 32/B maddesinden sonra gelmek
üzere eklenen “Yurt içi asgari kurumlar vergisi” başlıklı 32/C maddesiyle,
Kanun’un 32 ve 32/A maddeleri hükümleri dikkate alınarak hesaplanan kurumlar
vergisinin, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının % 10’undan
az olmaması öngörülmüştür.
Buna göre, mevcut düzenlemeler çerçevesinde kurumlar
vergisi hesaplanacak, bu şekilde hesaplanan vergi tutarı, önerilen yurt içi
asgari kurumlar vergisi düzenlemesine göre indirim ve istisnalar düşülmeden
önceki kurum kazancının % 10’undan az olamayacaktır.
Düzenlemeye göre, asgari kurumlar vergisi hesaplanırken,
aşağıdaki istisna ve indirimler asgari kurumlar vergisi matrahından
düşülecektir:
Tam
mükellef kurumlardan elde edilen iştirak kazançları istisnası (K.V.K. Mad.
5/1-a)
Emisyon
primi kazanç istisnası (K.V.K. Mad. 5/1-ç)
Sahip
olunan taşınmazlardan elde edilen kazançlar dışında Kurumlar Vergisi
Kanunu’nun 5/1.d maddesinde sayılan yatırım fon ve ortaklıklarının istisna
kazançları (K.V.K. Mad. 5/1-d)
Kooperatiflerde
risturn istisnası (KVK Md.5/1-i)
Finansal
kiralama şirketleri ve varlık kiralama şirketleri ile yapılan sat geri
kirala işlemlerinden elde edilen kazançlara uygulanan istisna ( K.V.K.
Mad. 5/1-j &k)
3218
sayılı Serbest Bölgeler Kanunu kapsamında vergiden istisna edilen
kazançlar
4691
sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamındaki kazanç
istisnası,
Türk
Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin işletilmesi ve devrinden elde
edilen kazançlara uygulanan istisna
Kurumlar
vergisi matrahından indirim konusu yapılabilen Ar-Ge ve tasarım
indirimleri
Girişim
Sermayesi Fonu Olarak Ayrılan Tutarlar ( K.V.K. Mad. 10/1-g )
Korumalı
İşyeri İndirimi ( K.V.K. Mad. 10/1-h )
Yurt içi asgari kurumlar vergisi hesaplamasında ayrıca
aşağıdaki indirimler dikkate alınabilecektir.
a. Payları
Borsa İstanbul Pay Piyasasında ilk defa işlem görmek üzere en az %20 oranında
halka arz edilen kurumların beş hesap dönemine ait kurum kazançlarına uygulanan
iki puanlık indirim,
b. İhracat
yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına uygulanan
beş puanlık indirim,
c. Sanayi
sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların
münhasıran üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarına uygulanan bir
puanlık indirim,
d. Maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten önce Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'ndan alınan
teşvik belgeleri kapsamındaki yatırıma katkı tutarları ile sınırlı olmak üzere,
mükelleflerin beyannameleri üzerinde Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesi
kapsamında indirimli kurumlar vergisi uygulaması nedeniyle ödemedikleri
kurumlar vergisi
Üzerinden %10 kurumlar vergisi hesaplanacak kurum kazancı
olarak; ticari bilanço kârına veya zararına kanunen kabul edilmeyen giderlerin
(KKEG) eklenmesi ve yukarıda sayılan istisna ve indirimlerin düşülmesi
suretiyle bulunan tutar dikkate alınacaktır.
Yurt içi asgari kurumlar vergisi, geçici vergi dönemleri
için de uygulanmakla beraber, ilk defa faaliyete başlayan kurumlar hakkında
faaliyete başlanılan hesap döneminden itibaren üç hesap dönemi boyunca
uygulanmayacaktır.
Yurt içi asgari kurumlar vergisi oranını; sektörler,
faaliyet konusu, iş kolları ya da üretim alanları itibarıyla ayrı ayrı ya da
birlikte sıfıra kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya Cumhurbaşkanı,
maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ise Hazine ve Maliye
Bakanlığı yetkilidir.
Düzenleme; 2025 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde
elde edilen kazançlara, özel hesap dönemine tabi olan kurumların ise 2025
takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve izleyen vergilendirme dönemlerinde
elde edilen kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
1.3. Yap
İşlet Ve Devret Modeli İle Kamu Özel İşbirliği Projeleri Kapsamında Elde Edilen
Kazançlardan %30 Oranında Kurumlar Vergisi Alınması
Söz konusu Kanun’un 35.
maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun “Kurumlar vergisi ve geçici vergi oranı”
başlıklı 32 nci maddesinde değişiklik yapılmıştır.
Buna göre,
-
3996 sayılı Kanuna göre yap-işlet-devret modeli çerçevesinde
gerçekleştirilen projeler ile,
-
6428 sayılı Kanuna göre kamu özel iş birliği modeli çerçevesinde yürütülen
projelerde faaliyette bulunan kurumların
kazançları için kurumlar
vergisi oranı %30’a çıkarılmıştır.
Bu düzenleme ile %30
oranı, anılan kurumların münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri
kazançlara değil; tüm faaliyet kazançlarına uygulanacaktır.
Değişiklik hükmü söz
konusu Kanunlara göre düzenlenen sözleşmelere doğrudan taraf olan kurumlar için
geçerli olup, taşeron sözleşmeleriyle alt yüklenicilerin bu kapsamda
yürüttükleri faaliyetlerden elde ettikleri kazançlarında, kurumlar vergisi
oranına yönelik genel hükümler geçerli olacaktır.
Düzenleme, 2025 yılı ve
izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlara, özel hesap dönemine
tabi olan kurumların ise 2025 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve
izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanmak üzere
yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.
1.4. Yatırım Fon ve Ortaklıklarında Kurumlar Vergisi İstisnasının Kâr
Dağıtılması Koşuluna Bağlanması
Kurumlar Vergisi
Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde sayılan fon veya
ortaklıkların kazançları Türkiye’de kurulmuş olmaları şartıyla kurumlar
vergisinden istisnadır.
Söz konusu Kanun ile
Kurumlar Vergisi Kanununun “İstisnalar” başlıklı 5.maddesinde değişiklik yapılmış,
taşınmazlara yatırım yapan fon ve ortaklıkların (emeklilik yatırım fonları
hariç), ticari mal niteliğinde olanlar dahil sahip oldukları taşınmazlardan
elde ettikleri kazançlara sağlanan istisna, elde edilen bu kazançların
%50’sinin, kazancın elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi
beyannamesinin verilmesi gereken ayı izleyen ikinci ayın sonuna kadar
ortaklarına kar payı olarak dağıtılması şartına bağlanmıştır. Bu
süre içerisinde belirtilen orana kadar karın ortaklara dağıtılmaması durumunda,
istisnadan faydalanılması nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler
ziyaa uğramış sayılacaktır.
Kanun maddesi ile ayrıca
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin (d) bendine eklenen hüküm kapsamında,
aynı maddenin (a) bendi de değiştirilmiş ve kar dağıtım koşulunu sağlayamadığı
için istisnadan yararlanamayan yatırım fon ve ortaklıklarından kar payı elde
eden kurumların, iştirak kazançları istisnasından yararlanmalarına imkan
sağlanmıştır.
Söz konusu düzenleme
01.01.2025 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere Kanunun
yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
1.5. Bazı Ödemelerin Gelir ve Kurumlar Vergisi Tevkifatı Kapsamına
Alınabilmesine Yönelik Yetki Düzenlemesi Yapılması
Söz konusu Kanunun 33.
maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “vergi kesintisi” başlıklı 15.
maddesinde; Kanunun 34. maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Dar
mükellefiyette vergi kesintisi” başlıklı 30. maddesinde değişiklikler
yapılmıştır.
Yapılan değişiklikler
ile;
•
6563 sayılı Kanun kapsamında, elektronik ticaret pazar yerlerinde
elektronik ticaret hizmet sağlayıcılarının mal veya hizmetlerinin teminine
yönelik sözleşme yapılmasına ya da sipariş verilmesine imkan sağlayan aracı
hizmet sağlayıcılarının ve elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcılarının,
mezkur Kanun hükümlerine göre faaliyette bulunan hizmet sağlayıcılarına ve
elektronik ticaret hizmet sağlayıcılarına faaliyetleri dolayısıyla yaptıkları
ödemeler,
•
Cumhurbaşkanınca belirlenen sektörler veya faaliyet konularına ilişkin mal
ve hizmet alımlarına yönelik yapılan ödemeler,
kurumlar vergisi
tevkifatı kapsamına alınmıştır. Kanunun 4. maddesi ile benzer düzenleme Gelir
Vergisi Kanunu’nda da yapılmış ve söz konusu ödemeler gelir vergisi tevkifatı
kapsamına alınmıştır.
Düzenleme; 01 Ocak 2025
tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir.
2. Gelir
Vergisi Kanununda Yapılan Değişiklikler
2.1. Teknogirişim
Şirketi Niteliğindeki İşverenlerce Hizmet Erbabına Pay Senedi Verilmek
Suretiyle Sağlanan Menfaatlerde Ücret İstisnası Getirilmesi
Söz konusu Kanunun 2.maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun
mülga 17.maddesi yeniden düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığınca belirlenen kriterlere göre teknogirişim şirketi niteliğini haiz
işverenlerce hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen ve ücret
niteliğinde kabul edilen pay senetlerinin, verildiği tarihteki rayiç değerinin
o yıldaki bir yıllık brüt ücret tutarını aşmayan kısmı gelir vergisinden
istisna olarak dikkate alınacaktır.
Söz konusu düzenleme Kanun’un
yayım tarihi olan 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
2.2. Ticari
veya Serbest Meslek Kazançlarında Günlük Hasılat Tespiti ve Gelir Vergisi
Matrahının Belirlenmesi
Söz konusu Kanun’un 3. maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu’nun
mülga 69. maddesi “Ticari ve mesleki kazançlarda günlük hasılat tespiti ve
gelir vergisi matrahının belirlenmesi” başlığı ile yeniden düzenlenmiş ve
ticari veya serbest meslek faaliyetleri yönünden mükellefiyeti olanların gerçek
hasılatlarının tespitine yönelik vergi güvenlik müessesi ihdas edilmiştir.
Buna göre yukarıda belirtilen mükellefler için, idarece
yapılacak yoklamalar sonucu tespit edilen günlük hasılat tutarları
ortalamasından hareketle aylık hasılat tutarı hesaplanacaktır. Bu şekilde
tespit edilen aylık hasılat tutarlarının toplamı, tespit yapılan ay sayısına
bölünmek suretiyle aylık ortalama hasılat tutarı belirlenecek, bu tutar
faaliyette bulunulan ay sayısı ile çarpılmak suretiyle mükelleflerin ilgili
takvim yılı hasılatları tespit edilecektir. Tespit edilen hasılat tutarları
ile; beyan edilen hasılat arasındaki fark %20'den fazla olan mükellefler Vergi
Usul Kanunu’nun 370. maddesi kapsamında izaha davet edilecektir.
7524 sayılı Kanun’un 3. maddesi uyarınca bu hükümler
kurumlar vergisi mükellefleri hakkında da uygulanacaktır.
Söz konusu düzenleme 1 Ocak 2025 tarihinde yürürlüğe
girecektir.
2.3. E-Ticaret
Platformları Aracılığıyla Gerçekleşen Ödemelerin Vergi Kesintisi Kapsamına
Alınması
Söz konusu Kanunun 4. maddesiyle Gelir Vergisi Kanunu’nun
“Vergi tevkifatı” başlıklı 94. maddesine yeni bent eklenmiştir. Bu kapsamda,
6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre
aracı hizmet sağlayıcılarının ve elektronik ticaret aracı hizmet
sağlayıcılarının, Kanun kapsamındaki faaliyetleri dolayısıyla hizmet
sağlayıcılarına ve elektronik ticaret hizmet sağlayıcılarına yaptıkları
ödemeler gelir vergisi tevkifatı kapsamına alınmıştır.
Ayrıca, maddede yapılan diğer bir düzenleme ile mal ve
hizmet alımlarına ilişkin gerçek kişilere yapılan ödemeler üzerinden
Cumhurbaşkanı’nca belirlenen sektör ve faaliyet konuları dikkate alınarak vergi
tevkifatı yapılabilecektir.
Söz konusu düzenleme 1 Ocak 2025 tarihinde yürürlüğe
girecektir.
3. Vergi
Usul Kanununda Yapılan Değişiklikler
3.1. Sahte Belge Düzenlemek Amacıyla Mükellefiyet Tesis Ettirdiği Tespit Edilip
Mükellefiyeti Terkin Edilenlerin Teminat Uygulamasında Değişiklik Yapılması
VUK’un 153/A maddesinin üçüncü ve müteakip
fıkralarında; verilen sürede teminat yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi
halinde istenilen teminat tutarının teminat alacağı olarak tahakkuk ettirilmesi
ve bu alacağa gecikme zammı tatbik edilerek takip ve tahsiline yönelik hükümler
yer almaktaydı. Anayasa Mahkemesi tarafından söz konusu düzenlemeler iptal
edilmişti.
Söz konusu Kanun’un 5. maddesiyle ilgili maddede
değişiklikler yapılmıştır.
Yapılan düzenleme ile;
•
Madde kapsamındaki mükelleflerden istenilecek
teminatın üst sınırı belirlenmiş,
•
Üçüncü ve dördüncü fıkralar kapsamında
istenilen teminatın verilme süresi 30 günden 60 güne çıkarılmış,
•
Üçüncü fıkra kapsamında yükümlülüklerini
öngörülen şekilde yerine getiren mükelleflere teminatın iade edilmesi ve
birinci fıkrada sayılan kişilerin teminat isteme tarihi itibari ile tahakkuk
etmiş tüm vergi borçlarından sorumlu olmamaları sağlanmıştır.
Söz konusu düzenleme Kanun’un yayım tarihi olan 2
Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
3.2. Kıymetli Madenlerin Borsa Rayiciyle Değerlenmesi
Söz konusu Kanun’un 7. maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun
“Borsa Rayici” başlıklı 263. maddesine “ve kıymetli madenler” ibaresi
eklenmiştir.
Yapılan bu değişiklik ile kıymetli madenler borsasında
işlem gören kıymetli madenlerin değerleme işlemlerinde değerleme ölçüsü olarak
borsa rayici kullanılabilecektir.
Ayrıca Kanunun 8. maddesi ile Vergi Usul Kanununa “Emtia”
başlıklı 274. maddesinden sonra gelmek üzere “Kıymetli madenler” başlıklı 274/A
maddesi eklenmiştir. Eklenen madde kapsamında, Altın, gümüş, platin ve paladyum
gibi kıymetli madenler borsa rayici ile değerlenecektir.
Borsa rayici yoksa veya borsa rayicinin muvazaalı bir
şekilde oluştuğu anlaşılırsa değerlemeye esas bedel olarak, bu rayiç yerine
maliyet bedeli esas alınacaktır.
Söz konusu düzenleme Kanun’un yayım tarihi olan 2 Ağustos
2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
3.3. Vergi
Aslında Uzlaşma Hükümlerinin Uygulamasının Kaldırılması
Söz konusu Kanun’un 14. maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun
“Özel ödeme zamanları” başlıklı 112. maddesinde ve “Vergi ziyaı, usulsüzlük ve
özel usulsüzlük cezalarında indirme” başlıklı 376. maddesinde değişiklik
yapılmış, Vergi Usul Kanunu’nda yer alan uzlaşma müessesesinde vergi aslı,
uzlaşma kapsamından çıkarılmıştır.
Ayrıca söz konusu Kanun’un 16. maddesiyle mevcut uzlaşma
başvurularının VUK’un değiştirilmeden önceki hükümlerine göre sonuçlandırılması
sağlanmaktadır.
Buna göre Kanun’un yayımı tarihi olan 2 Ağustos 2024
tarihinden önce;
•
Uzlaşma talep edildiği halde henüz uzlaşma günü
verilmemiş,
•
Uzlaşma günü verilmiş ancak uzlaşma görüşmesi
yapılmamış,
•
Çeşitli nedenlerle uzlaşma günü ertelenmiş,
•
Uzlaşma talep süresi geçmemiş,
olan vergi ve cezalara ilişkin 7524 sayılı Kanun’la
değişmeden önce geçerli olan hükümler uygulanacaktır.
Söz konusu düzenleme Kanun’un yayım tarihi olan 2 Ağustos
2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
3.4. Usulsüzlük
ve Özel Usulsüzlük Cezalarının Artırılması
3.4.1. Usulsüzlük
Cezalarının Artırılması
Söz konusu Kanunun 10. maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun
352. maddesinde değişiklik yapılmış olup, mevcut “Usulsüzlük Cezalarına Ait
Cetvel”deki tutarlar aşağıdaki gibi değiştirilmiştir.
Mükellef Grupları |
Birinci derece usulsüzlükler için (TL) |
İkinci derece usulsüzlükler için (TL) |
||
Eski Ceza Tutarı |
Yeni Ceza Tutarı |
Eski Ceza Tutarı |
Yeni Ceza Tutarı |
|
Sermaye
şirketleri |
1.100 TL |
20.000 TL |
580 TL |
10.000 TL |
Sermaye
şirketleri dışında kalan birinci sınıf tüccar ve serbest meslek erbabı |
660 TL |
10.000 TL |
330 TL |
5.000 TL |
İkinci
sınıf tüccarlar |
330 TL |
5.000 TL |
150 TL |
3.500 TL |
Yukarıdakiler
dışında kalıp beyanname usulüyle gelir vergisine tabi olanlar |
150 TL |
3.500 TL |
87 TL |
2.250 TL |
Kazancı
basit usulde tespit edilenler |
87 TL |
2.250 TL |
40 TL |
1.500 TL |
Gelir
Vergisinden muaf esnaf |
40 TL |
1.500 TL |
23 TL |
1.000 TL |
Söz konusu düzenleme Kanun’un
yayım tarihi olan 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
3.4.2. Özel
Usulsüzlük Cezalarının Artırılması
Kanunun 11. maddesi ile Vergi
Usul Kanunu’nun 353. maddesinde değişiklik yapılmış ve özel usulsüzlük cezaları
artırılmıştır.
Yapılan değişiklik ile bir
takvim yılı içerisinde aynı neviden birden fazla belgenin düzenlenmediğinin
tespit edilmesi durumunda her bir belge için ayrı ayrı ceza kesileceği düzenlenmiştir.
Vergi Usul Kanunu’na göre
düzenlenmesi gereken fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu, serbest meslek
makbuzu, perakende satış fişi gibi belgeler yerine kanunda yer almayan
belgelerin düzenlenmesi durumunda kesilecek cezalar artırımlı olarak uygulanacaktır.
ÖZEL USULSÜZLÜK FİİLLERİ |
Eski Ceza Tutarı |
Yeni Ceza Tutarı |
Fatura,
gider pusulası, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu verilmemesi,
alınmaması |
3.400 TL |
1. Tespit
- 10.000 TL |
2. Tespit
- 20.000 TL |
||
3. Tespit
- 30.000 TL |
||
4. Tespit
- 40.000 TL |
||
5. Tespit
- 50.000 TL |
||
6. ve
Sonraki Tespitler için - 100.000 TL |
||
Bir takvim
yılı içinde her bir belge nev’ine ilişkin olarak kesilecek toplam ceza tutarı |
1.700.000
TL |
10.000.000
TL |
Perakende
satış fişi, ödeme kaydedici cihaz fişi, giriş ve yolcu taşıma bileti, sevk
irsaliyesi, taşıma irsaliyesi, yolcu listesi, günlük müşteri listesi ile
Maliye Bakanlığınca düzenleme zorunluluğu getirilen belgelerin
düzenlenmemesi, kullanılmaması veya bulundurulmaması |
3.400 TL |
1. Tespit
- 10.000 TL |
2. Tespit
- 20.000 TL |
||
3. Tespit
- 30.000 TL |
||
4. Tespit
- 40.000 TL |
||
5. Tespit
- 50.000 TL |
||
6. ve
Sonraki Tespitler - 100.000 TL |
||
Her bir
belge nev’ine ilişkin olarak her bir tespit için azami ceza tutarı |
170.000 TL |
1.000.000
TL |
Her bir
belge nev’ine ilişkin bir takvim yılı içinde kesilecek azami ceza tutarı |
1.700.000
TL |
10.000.000
TL |
Hazine ve
Maliye Bakanlığınca tutulma ve günü gününe kayıt edilme mecburiyeti getirilen
defterlerin; bulundurulmaması, günü gününe kayıt yapılmaması, yetkililere
ibraz edilmemesi ve levha bulundurma, asma mecburiyetine uyulmaması |
1.700 TL |
1.700 TL |
Belirlenen
muhasebe standartlarına, tek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkin
usul ve esaslar ile muhasebeye yönelik bilgisayar programlarının üretilmesine
ilişkin kural ve standartlara uyulmaması |
40.000 TL |
65.000 TL |
Kamu kurum
ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerce yapılacak işlemlerde kullanılma
zorunluluğu getirilen vergi numarasını kullanmaksızın işlem yapanlara her bir
işlem için |
2.000 TL |
2.000 TL |
Belge
basımı ile ilgili bildirim görevini tamamen veya kısmen yerine getirmeyen
matbaa işletmecilerine |
6.600 TL |
6.600 TL |
Bir takvim
yılı içinde kesilecek azami ceza tutarı |
1.300.000
TL |
1.300.000
TL |
4358
sayılı Kanun uyarınca vergi kimlik numarası kullanma zorunluluğu getirilen
kuruluşlardan yaptıkları işlemlere ilişkin bildirimleri, belirlenen
standartlarda ve zamanda yerine getirmeyenlere |
8.700 TL |
8.700 TL |
Vergi Usul
Kanunu’nun 127. maddenin (d) bendi uyarınca Maliye Bakanlığı’nın özel
işaretli görevlisinin ikazına rağmen durmayan aracın sahibi adına |
6.600 TL |
15.000 TL |
Tasdik
raporu ibraz koşulunu yerine getirmeyenlere |
|
|
Alt Sınır |
230.000 TL |
230.000 TL |
Üst Sınır |
2.300.000
TL |
2.300.000
TL |
Ek
olarak bu belgeleri almak zorunda olanlara da ceza kesilmesi yönünde düzenleme
yapılmakta, ancak idarenin bilgisine girmeden önce belgenin düzenlenmesi
gereken tarihi takip eden beş iş günü içerisinde belgenin düzenlenmediğinin
idareye bildirilmesi durumunda, bunlar adına özel usulsüzlük cezası
kesilmeyeceği düzenlenmiştir.
İlgili
Kanunun 12. maddesi ile Vergi Usul Kanununun “Damga Vergisinde” başlıklı
355.maddesinde yapılması öngörülen değişiklikle damga vergisi ödenmemiş
kağıtları işleme koyan noterler adına kesilecek asgari özel usulsüzlük cezası
tutarı 14 TL’den 40 TL’ye çıkarılmıştır.
Söz
konusu Kanunun 13. maddesi ile yapılan Vergi Usul Kanunu mükerrer
355.maddesinde yapılan değişikliklerle;
•
Bu madde kapsamında kesilen özel usulsüzlük
cezaları ve ceza üst sınırları artırılmış,
•
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası
anlaşmaların bilgi değişimi hükümleri kapsamında bilgi toplanmasını amaçlayan
bir düzenleme olan Vergi Usul Kanunu’nun 152/A maddesi uyarınca getirilen
zorunluluklara uymayanlara uygulanacak özel usulsüzlük cezası için düzenleme
yapılmış,
•
Tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğuna
ilişkin yetkinin kapsamı genişletilerek, mükellef olmayanlar da kapsama alınmış
ve buna ilişkin özel usulsüzlük cezası belirlenmiş,
•
Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257. maddesinin
birinci fıkrasının (7) numaralı bendiyle, elektronik ortamda ticari faaliyette
bulunan hizmet sağlayıcılara ve aracı hizmet sağlayıcılara getirilen
yükümlülükleri yerine getirmeyenler adına kesilen özel usulsüzlük cezası
yeniden düzenlenmiş,
•
Mal teslimi veya hizmet ifalarına ilişkin para
transferlerinin, başkasına ait banka hesaplarına yapılması durumunda, banka
hesabını kullanan ve kullandıran adına özel usulsüzlük cezası kesileceği
yönünde düzenleme yapılmış,
•
Kendi adına kayıtlı olmayan ödeme sistemlerini
veya cihazları kullananlara ve kullandıranlara her bir tespit için özel
usulsüzlük cezası kesilmesi öngörülmüş,
•
Vergi Usul Kanunu’nun 153/A maddesi gereğince
istenilen teminatı vermeyenlere veya tamamlamayanlara özel usulsüzlük cezası
kesilmesi hükme bağlanmıştır.
Söz konusu düzenleme
Kanun’un yayım tarihi olan 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
3.5. Kayıt
Dışı Faaliyette Bulunanlara Kesilecek Vergi Ziyaı Cezasının Artırılması
Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesinde hangi fiillere ne
kadar vergi ziyaı cezası kesileceğine ilişkin hüküm yer almaktadır.
7524 sayılı Kanun’un 9. maddesiyle söz konusu maddeye yeni
bir fıkra eklenmiştir. Buna göre mükellefiyet tesis ettirilmesi gerektiği halde
bu zorunluluğa uyulmaksızın vergi dairesinin ıttılaı (bilgisi) dışında ticari,
zirai veya mesleki faaliyette bulunmak suretiyle vergi ziyaına (kaybına)
sebebiyet verilmesi durumunda, birinci, ikinci ve üçüncü fıkralara göre
kesilecek vergi ziyaı cezası %50 artırılarak uygulanacaktır. Bir başka deyişle
yukarıdaki fiiller nedeniyle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi durumunda vergi
ziyaı cezası; verginin 1 katı olarak kesilecek cezalarda 1,5 kat, verginin 3
katı olarak kesilecek cezalarda 4,5 kat olarak uygulanacaktır.
Aynı vergi türü ve dönemine ilişkin daha sonra yapılacak
tarhiyatlar nedeniyle kesilecek vergi ziyaı cezalarına da aynı artırım hükmü
tatbik edilecektir.
Söz konusu düzenleme Kanun’un yayım tarihi olan 2 Ağustos
2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
4. Katma
Değer Vergisi Kanununda Yapılan Değişiklikler
4.1. Gezi,
Eğlence, Spor Ve Amatör Balıkçılık Gibi Faaliyetlerde Kullanılan Araçlar İle
Özel Tekne Ve Yatların, Deniz Taşıma Aracı Olarak Kabul Edilmemesi
Bilindiği üzere KDV
Kanunu’nun 13. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, deniz ve hava taşıma
araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetlerin KDV’den istisna
olduğuna dair hüküm yer almaktadır.
7524 sayılı Kanun’un 17.
maddesiyle söz konusu bende; gezi, eğlence, spor ve amatör balıkçılık gibi
faaliyetlerde kullanılan araçlar ile özel tekne ve yatların, deniz taşıma aracı
olarak kabul edilmeyeceğine ilişkin hüküm eklenmiştir.
Bu hüküm 1 Eylül 2024
tarihinde (yayımını izleyen ayın başında) yürürlüğe girecektir.
4.2. Bazı
Malların İthalatı ve Yurt İçi Teslimindeki İthalat Lehine Olan Uygulama
Farklılığının Giderilmesi
Söz konusu Kanunun 18. maddesi ile Katma Değer Vergisi
Kanunu’nun 16/1-b maddesinde değişiklik yapılmıştır.
Yapılan düzenleme ile;
•
Milli güvenlik kuruluşlarının her türlü araç,
gereç, silah, teçhizat, makine, cihaz ve sistemleri ve bunların araştırma, geliştirme,
eğitim, üretim, modernizasyon ve yazılımı ile yapım, bakım ve onarımlarında
kullanılacak yedek parçalar, akaryakıt ve yağlar, hammadde, malzeme ile
bedelsiz olarak dış kaynaklardan alınan yardım malzemelerinin ithalatlarında
Gümrük Kanunu’nun 167. maddesinden gelen istisna kaldırılmıştır. Mevcut durumda
bu malların ithalinde Katma değer Vergisi Kanunu’nun 13/f maddesinde yer alan
istisna uygulanmakta olup, değişiklikten dolayı uygulamada bir değişiklik
olmayacaktır.
•
Engelli araçlarının ithalatında Gümrük
Kanunu’nun 167/12-a maddesinden kaynaklanan istisna kaldırılmış olup, engelli
araçlarının ithali ile yurt içinden alımında ithalat lehine olan rekabet
eşitsizliği giderilmiştir.
Kanunun 25. maddesi ile aynı konu hakkında Özel Tüketim
Vergisi Kanunu için de düzenleme yapılmıştır.
Düzenleme; 01 Kasım 2024 tarihinden itibaren yürürlüğe
girecektir
4.3.
Beş Yıl
Süreyle İndirilemeyen KDV’nin İndirim Hesabından Çıkartılarak Özel Bir Hesaba
Alınması ve Gider Olarak Kaydedilmesi
Katma Değer Vergisi
Kanunu’nun;
•
30. maddesine eklenen bir
bent ile, beş takvim yılı veya daha fazla süreyle devreden katma değer vergisi
tutarlarının, indirim KDV hesaplarından çıkarılarak özel bir hesaba alınması,
•
58. maddesine eklenecek
iki fıkra hükmüyle de indirimi yasaklanan söz konusu katma değer vergisi
tutarının, mükellefin talebine bağlı olarak yapılacak vergi incelemesi sonucuna
göre gelir veya kurumlar vergisinin tespitinde gider olarak dikkate alınması,
düzenlenmiştir.
Yapılan düzenlemeye göre;
İndirilemeyecek KDV olarak tanımlanan ve beş takvim yılı süresince devreden KDV
tutarları, ertesi yılın başında özel bir hesaba alınacak, özel hesaba alınan
tutarın bu tarihten itibaren üç yıl içinde mükellefin talebi üzerine, en fazla
bir yıl içinde yapılacak vergi incelemesi sonucunda, incelemenin tamamlandığı
yıla ilişkin gelir veya kurumlar vergisinin tespitinde gider olarak dikkate
alınacaktır.
Belirlenen sürede talepte
bulunulmaması halinde, indirimi yasaklanan katma değer vergisi tutarının gider
olarak dikkate alınması da olanaksız hale gelecek, işletmeler için vergi
matrahının tespitinde de dikkate alınamayan nihai bir maliyet haline
dönüşecektir.
Değişiklikler, 01.01.2030
tarihi itibarıyla yürürlüğe girecektir.
4.4.
Birleşme, Devir ve Bölünme İşlemlerinde, Devreden KDV ve İade
Hakkının Zamanaşımına Bağlı Olmaksızın Vergi İncelemesi Yoluyla Yeni Şirkete
Devrine İzin Verilmesi
Bilindiği üzere; KDV
Kanunu’nun 17. maddesinin (4) numaralı fıkrasının (c) bendinin parantez içi
hükmü uyarınca, şirketlerin birleşme, devir ve bölünme işlemleri dolayısıyla
faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükellefler tarafından
yüklenilen ve indirilemeyen katma değer vergisinin, faaliyete başlayan veya
devir ve bölünme işlemleri sonrasında devredilen veya bölünen kurumların
varlıklarını devralan mükellefler tarafından indirim konusu yapılması
mümkündür.
Söz konusu Kanunun 19. maddesi ile Katma Değer Vergisi
Kanunu’nun 17/4-c maddesinde değişikliğe gidilmiş, yapılan değişiklik ile
faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerin indirim konusu
yapılamamış katma değer vergisi tutarının devralan şirkette indirimi, yapılacak
inceleme sonucuna göre mümkün olabilecektir. Gerekli incelemeler Vergi Usul
Kanununda düzenlenen zamanaşımı sürelerine bağlı olmaksızın yapılabilecektir.
Söz konusu düzenleme
Kanun’un yayım tarihi olan 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
4.5.
KDV
İadelerindeki Esas Usulün Vergi İncelemesi Olarak Belirlenmesi
Söz konusu Kanun’un 21.
maddesiyle KDV Kanunu’nun “Yetki” başlıklı 36. maddesine “Bu Kanun hükümleri
uyarınca iade hakkı doğuran işlemlerden kaynaklanan iade taleplerinin vergi
inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilmesi esastır.” cümlesi eklenmiştir.
Bu düzenlemeyle, KDV
iadesinin esas itibarıyla vergi inceleme sonucuna göre yerine getirileceği
hüküm altına alınmış ancak mükelleflerin vergiye uyum seviyelerine göre
Bakanlığa YMM raporu veya herhangi bir rapor almadan iade yöntemlerini
belirleme konusunda yetki verilmiştir.
Söz konusu düzenleme, 1
Eylül 2024 tarihinde (Kanun’un yayımını izleyen ayın başında) yürürlüğe
girecektir.
4.6.
Yabancı
Kurumlarca Deprem Bölgesinde Yaptırılacak Bazı İnşaatlar Dolayısıyla Bu Kurumlara
Yapılan Teslim Ve Hizmetlerde KDV İstisnası Getirilmesi
Söz konusu Kanun’un 23.
maddesiyle Katma Değer Vergisi Kanunu’na Geçici 45. madde eklenmiştir.
Eklenen geçici madde ile, 6
Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremler nedeniyle genel hayata etkili afet
bölgesi olarak kabul edilen yerlerde, genel bütçeli kamu idareleri ile yabancı
devlet kurum ve kuruluşları arasında imzalanan protokol kapsamında genel
bütçeli kamu idarelerine bağışlanmak üzere, konut, iş yeri, okul, öğrenci
yurdu, hastane, ibadethane, kültür ve sanat merkezi, kütüphane gibi
taşınmazların inşasına ilişkin yabancı devlet kurum ve kuruluşlarına 1 Ocak
2024 tarihinden itibaren yapılan teslim ve hizmetler 31 Aralık 2025 tarihine
kadar KDV’den istisna olacaktır.
Aynı yerlerde genel bütçeli
kamu idareleri ile yabancı devlet kurum ve kuruluşları arasında imzalanan
protokol kapsamında genel bütçeli kamu idarelerine bağışlanacak konutların
yabancı devlet kurum ve kuruluşlarına teslimleri de 31 Aralık 2025 tarihine
kadar KDV’den istisna edilecektir.
Ayrıca bu kapsamdaki
işlemler nedeniyle yüklenilen verginin indirim ve iadesi de mümkün
bulunmaktadır.
Söz konusu düzenleme
Kanun’un yayım tarihi olan 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
5. Özel
Tüketim Vergisi Kanununda Yapılan Değişiklikler
5.1. Bazı Tütün
Mamullerinden Alınmakta Olan Maktu Vergi Tutarına İlişkin Asgari Maktu Vergi
Tutarının %20’sine Kadar Olan Sınırlamanın Kaldırılması
Söz konusu Kanunun 26. maddesi ile ÖTV Kanununun “Oran veya
tutar” başlıklı 12.maddesinde değişiklik yapılmış, ÖTV Kanununa ekli (III)
sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan bazı tütün mamullerinden alınmakta olan
maktu vergi tutarına ilişkin asgari maktu vergi tutarının %20’sine kadar olan
sınırlama kaldırılarak, birim ambalajda bulunan mamul için alınacak asgari
maktu vergi tutarı kadar maktu vergi alınabilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı’na yetki
verilmiştir.
Söz konusu düzenleme Kanun’un yayım tarihi olan 2 Ağustos
2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
6. Serbest
Bölgeler Kanununda Yapılan Değişiklikler
6.1. Serbest
Bölgelerde Faaliyette Bulunan İşletmelere Sağlanan Kazanç İstisnasının İhracat
Gelirleri İle Sınırlandırılması
Mevcut düzenlemeye göre, serbest bölgelerdeki üretim
faaliyetlerinden elde edilen kazançların tamamı, üretilen ürünlerin yurt içine
ya da yurt dışına satılıp satılmadığına bakılmaksızın kurumlar vergisinden
istisna idi.
Söz konusu Kanun ile yapılan değişiklikle istisna, serbest
bölgelerde faaliyet gösteren kurumların münhasıran yurt dışına yaptıkları
satışlardan elde ettikleri kazançları ile sınırlandırılmıştır.
Bu çerçevede, değişikliğin yürürlüğe girmesi sonrasında,
yurt içine yapılan satışlardan elde edilen kazançlar kurumlar vergisine tabi
olacaktır.
Söz konusu düzenlemenin yürürlüğü, 1 Ocak 2025 tarihinden
itibaren uygulanmak üzere Kanun’un yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
7. Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda Yapılan Düzenlemeler
7.1. Vadesi
Geçmiş Borcun Bulunmadığına İlişkin Belge Arama Zorunluluğu Kapsamına Mahkeme
Kararları ve İcra Dairelerinin Ödeme veya İcra Emirleri Üzerine Yapılacak
Ödemelerin Dâhil Edilmesi
6183 sayılı Kanun’un 22/A maddesinde yapılan değişiklikle,
mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri üzerine
yapılacak ödemelerde, vadesi geçmiş borç bulunmadığına ilişkin belge aranılması
yönünde Hazine ve Maliye Bakanına yetki verilmiştir.
Söz konusu düzenleme Kanun’un yayım tarihi olan 2 Ağustos
2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
8. Yurt
Dışına Çıkış Harcı Hakkında Kanunda Yapılan Düzenlemeler
8.1. Yurtdışı
Çıkış Harcının Artırılması
Söz konusu Kanun’un 51.maddesi ile, 150 TL olan yurt dışına
çıkış harcı 500 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Ayrıca söz konusu harç
tutarının her yıl yeniden değerleme oranında artırılmasına yönelik
düzenlenmekte yapılmıştır.
Söz konusu düzenleme 12 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe
girecektir.
İlgili kanun metni bültenimiz ekinde ilgilerinize
sunulmuştur.
Saygılarımızla bilgilerinize sunarız.