7194 Sayılı Kanun
ile bir çok düzenleme yanında gelir vergisi kanununda da önemli düzenlemeler
yapılarak, gelir vergisi dilimleri değiştirilmiş, vergi oranı artırılmış, bazı istisnalar
sınırlandırılarak ücret gelirlerinin vergilendirilmesi esaslarında önemli
değişiklikler yapılmıştır. Özellikle ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde
yapılan bu değişiklikler ile daha önce beyanname verme zorunluluğu olmayan
birçok çalışanın ücret gelirlerini de artık beyanname ile bildirim zorunluluğu
kapsamına alınmıştır. Bununla birlikte 7194 Sayılı Kanunun ile yapılan
değişiklikler sonrasında 27 Mayıs 2020 tarihinde uygulamaya yön veren 311 Seri
No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği1 yayımlanmıştır. Söz konusu
tebliğde özellikle yıl içerisinde iş değiştiren hizmet erbabının kümülatif
matrahına ilişkin açıklamalar daha önceki uygulamada değişiklik mi getiriyor?
sorusunu akla getirmesi nedeniyle bu konuyu biraz daha derinlemesine tartışmak
istedik.
Hizmet
erbabının iş değiştirmesi halinde yeni işverenin hizmete erbabına daha önce
yapılan ödemeleri de dikkate alan kümülatif matrahı mı? Yoksa matrahı sıfırdan
yeni den mi başlatacağı konusu, aslında 1989 yılında yayımlanan 160 Seri no.lu
Gelir Vergisi Genel Tebliği ile netleştirilmişti. Buna göre; bir hizmet
erbabının birden fazla işverenden ücret alması halinde, her bir işverenin
ödediği ücretler, ayrı ayrı vergilendirilmekte, dolayısıyla vergi tarifesi, her
bir işverenin ödediği ücrete, diğer işveren veya işverenlerin ödediği ücretle
ilgilendirilmeksizin ayrı ayrı uygulanmaktadır. Ancak, söz konusu ücretlerin
gayrisafi tutarları toplamının, Gelir Vergisi Kanununun 86. maddesinde
belirtilen haddi aşması halinde, bu ücretlerin yıllık beyanname ile beyan
edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Birden fazla işverenden ücret alan hizmet
erbabının ise hangi şartlarda beyanname vereceği hususu 16 no.lu Gelir Vergisi
Sirkülerinde açık örnekler ile belirtilmişti.
311 No.lu Gelir Vergisi
Genel Tebliği İle Kümülatif Vergi Konusu tekrar gündeme geldi;
7194 sayılı Kanunun
uygulamasına ilişkin çıkarılan 311 no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin 21
inci maddesi ise kümülatif matrah konularında yeni uygulama anlamına gelecek
açıklamalara yer vermiştir. Buna göre; özel sektör işyerlerinde birden fazla
işverenin yanında çalışanların durumu ile ilgili olarak ilk olarak birden fazla
işverenden ne anlaşılması gerektiği açıklanmış sonrasında ise ikinci işverenin
kümülatif vergi matrahına ilişkin olarak iki ayrı açıklamaya yer vermiştir.
Bunlardan birincisi, Tebliğin
21 inci maddesinin 1 inci fıkrasında; ücretin hangi hallerde birden fazla
işverenden elde edildiğine yönelik aşağıdaki belirlemelerdir.
—
Bir
özel sektör işvereninin yanında çalışan hizmet erbabının, yıl içerisinde bu
işverenden elde ettiği ücretinin yanısıra,
başka bir özel sektör işvereninden ya da kamu kurum veya kuruluşundan da
elde ettiği ücret gelirleri.
—
Aynı
takvim yılı içinde bir özel sektör işvereninin yanında çalışmakta iken, işten
ayrılarak başka bir özel sektör işvereninin yanında ya da kamu kurum veya
kuruluşunda çalışmaya başlanılması nedeniyle elde ettiği ücret gelirleri.
—
Aynı
takvim yılı içinde, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin yanında çalışan
hizmet erbabının, söz konusu mükelleflerin ortağı oldukları iş ortaklığı veya
adi ortaklıklar bünyesinde çalışmaya başlamaları halinde elde ettikleri ücret
gelirleri.
Birden fazla
işverenden elde edilen ücret geliri olarak değerlendirilecek ve ikincisinden
elde edilen ücret geliri tutarı GVK 86 ıncı maddesi uyarınca2 birden
fazla işverenden ücret almakla beraber, birinciden sonraki işverenden aldıkları
ücretlerinin toplamı 2020 yılı için 49.000 TL’yi ve birinci işverenden alınan
dâhil ücret gelirleri toplamı 600.000 TL’yi aşmaması halinde beyanname verilmeyecektir.
İkinci işverenden alınan toplam tutar 49.000 TL yi aşarsa tüm ücret geliri için
beyanname verilecek. Birinci işverenden alınan ücret geliri 600.000 TL’yi
aşarsa ve/veya ikinci işverenden alınan ücret 49.000 TL nin altında kalır veya
ikinci bir iş yoksa sadece birinci işverenden alınan ücret beyanname ile
bildirilecektir.
Bu yeni
uygulamadan bahsettikten sonra asıl konumuz ikinci işverenin hizmet erbabına
ilişkin ücret matrahını nasıl dikkate alacağı hususuna dönersek, Tebliğin 21
inci maddesi ikinci fıkrasında “hizmet erbabının birden fazla işverenden ücret
geliri elde etmesi durumunda her bir işverenden elde edilen ücret ayrı ayrı
vergilendirilecek olup ücret matrahları birbiri ile
ilişkilendirilmeyecektir. Hizmet erbabının işveren değişikliği yapması
durumunda, yeni işverenden alınacak ücret, eski işverenden aldığı ücret matrahı
ile ilişkilendirilmeden sıfır matrah
esas alınmak suretiyle vergilendirilecektir.” Açıklamalarının aynen 1989
yılında 160 Seri No.lu GVK Genel Tebliğinde olduğu gibi yapıldığını
görüyoruz. Dolayısıyla genel prensipte
bir değişiklik olmadığı konusu bu ana kadar net bir şekilde belirtildi
diyebiliriz. Aynı maddenin 4 üncü
fıkrasında da aynı takvim yılı içinde tek işverenden elde edildiği kabul edilen
ücretler, kümülatif matrah esas alınmak suretiyle vergilendirileceği açıkça
belirtilmiştir.
Ancak maddenin 5
inci fıkrasına geldiğimizde ise; “ Yıl içerisinde işveren değiştiren hizmet
erbabı, ücret gelirine ilişkin gelir vergisi matrahını yeni işverenine bildirmek
suretiyle ücretinin gelir vergisi tarifesine göre kümülatif olarak
vergilendirilmesini talep edebilir. Bu durumda yeni işveren kümülatif
matrahı dikkate alarak tevkifat yapar. Yıl içinde birden fazla işverenden
elde ettiği ücret gelirleri kümülatif matrah dikkate alınarak vergilenen hizmet
erbabının bu gelirlerini yıllık beyannameyle beyan etme yükümlülüğü bulunması
durumunda, yıllık beyannamede bildirilen matrah üzerinden hesaplanan gelir
vergisinden kümülatif matrah dikkate alınmak suretiyle tevkif suretiyle ödenen
vergiler mahsup edilebilecektir.” açıklamalarına yer verilerek 20 yıldan
fazladır devam eden yeni işveren nezdinde kümülatif vergi matrahının yerine
sıfır matrahın dikkate alınması gerektiğine yönelik uygulama tamamen hizmet
erbabının ihtiyarına bırakılmış bir şekle dönüştürülmüştür.
Bu uygulamanın
kötüye kullanımı mümkündür. Şöyle ki, “brüt ücret” üzerinden işveren ile
anlaşılan durumlarda yıl içerisinde iş değiştiren hizmet erbabı haliyle yüksek
gelir dilimlerinden vergi ödememek için kümülatif matrahın yeni işveren
tarafından dikkate alınmasını talep etmesi neredeyse imkansızdır. Brüt ücret
alan bir hizmet erbabının birden fazla işinden alacağı veya yeni işverenden
alacağı ücretin gelir vergisini kümülatif matrah üzerinden hesaplamasını talep
etmesi demek (1) öncelikle yıl sonunda beyanname verse dahi erkenden nakit
çıkışına neden olacağı ve net ücreti azalacağı için bu enflasyonist ortamda
kabul etmesi basiretli bir uygulama olmayacak, (2) diğer taraftan beyanname verilmesine
gerek olmadığı durumda ise fazladan ücret vergisi ödeneceği için tercih
edilebilir ve uygulanabilir değildir.
Bununla birlikte
işveren ile “net ücret” üzerinden anlaşan bir hizmet erbabı ise ikinci
işverenin tüm vergilere katlanacağından hareketle kümülatif matraha göre
vergisinin hesaplanmasını yukarıdaki Tebliğ hükmüne göre talep ederse, ikinci
işveren ciddi anlamda ilave maliyetlerle karşı karşıya kalabilir ve bu da bir
süre sonra ücret politikasının netten brüte doğru değişmesini zorunlu hale
getirir. Özellikle yaşadığımız pandemi döneminde bazı büyük şirketler
çalışanlarını mağdur etmemek için ve özellikle de çalışanlarının vergi
oranlarının yükselmesinden ilk etapta olumsuz etkilenmemesi için net ücret
politikasına geçtiği dikkate alındığında yeni tebliğ ile getirilen bu
uygulamanın “net ücret” politikası uygulayan işletmeler açısından önemli
maliyetlere katlanma anlamına geleceği ve net ücret politikası uygulayan
firmaları cezalandırıcı mahiyette olduğu değerlendirilmektedir.
Sorumlu
vergicilik bakışıyla;
Hizmet erbabının aynı yıl içinde iş değişikliklerinde ücretlerin vergilendirilmesinde kümülatif matrah mı? Sıfır matrah mı? Dikkate alınacağı hususunun 20 yıl önce çözüldüğü ve aslında çıkarılan yeni tebliğ ile de vergi idaresinin aynı yaklaşımı devam ettirdiği açıktır. Ancak yukarıda bahsedilen Genel Tebliğin 21/5 maddesindeki, “ Yıl içerisinde işveren değiştiren hizmet erbabı, ücret gelirine ilişkin gelir vergisi matrahını yeni işverenine bildirmek suretiyle ücretinin gelir vergisi tarifesine göre kümülatif olarak vergilendirilmesini talep edebilir. Bu durumda yeni işveren kümülatif matrahı dikkate alarak tevkifat yapar.” İfadesi yeni işvereni sanki buna zorunlu kılacağı şeklinde anlaşılmaktadır. Halbuki, ikinci işverenin iş değişikliği yapan hizmet erbabı ücretinin vergilemesinde “sıfır matraha” göre vergileme yapacağı aynı maddenin 2 inci fıkrasında çok net belirtilmiştir. Burada brüt ücret alanlar açısından erken veya gereksiz nakit çıkışı gerekçesiyle fiilen yeni işverenden bunun talep edilmeyeceği açıktır. Net ücret politikası uygulayan firmalarda ise yeni istihdam edilen personelin kümülatif vergi matrahının dikkate alınmasını talep etmesi ve yeni işverenin de bunu uygulama zorunda olması halinde bu yeni işverene ilave maliyet olarak yansıyacağı için çok adil değildir. Dolayısıyla vergi idaresinin 20 yıldan fazladır uyguladığı ve aynı anlayışını devam etmesi ve hizmet erbabının Tebliğin 21/5 inci maddesindeki açıklamaya göre kümülatif matrahı dikkate alınması yönündeki talebi halinde bunun yeni işveren tarafından dikkate alma zorunluluğu olduğu şeklinde yorumlanmaması gerektiği kanaatindeyiz. Aksi halde bunun şirketleri sadece brüt ücret politikasına yönlendireceği ve fiilen uygulanamaz bir hale getireceği açıktır.
1 Bkz. https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/05/20200527-10.htm
2 7194 sayılı kanunun 15
inci maddesiyle değişen bent; Yürürlük: 1/1/2020 tarihinden itibaren elde
edilen gelirlere uygulanmak üzere 07.12.2019 yürürlüğe giren değişiklik.