Yeni Vergi Kanun Teklifi
Vergi Kanunları ile Bazı
Kanunlarda ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair
36 maddelik Kanun teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulmuştur. Kanun
teklifi TBMM Plan Bütçe Komisyonunda görüşülecek olup, yapılması öngörülen
vergisel düzenlemelere bu bültende yer verilmiştir.
Dördüncü Geçici Vergilendirme
Dönemi Uygulaması
Söz konusu Taslak Kanun’un
3.maddesi ile, 193 sayılı Kanunun mükerrer 120 nci maddesinin birinci
fıkrasında yer alan “ilk dokuz ayı için belirlenen” ibaresinin madde metninden
çıkarılması öngörülmüştür.
Bilindiği üzere mevcut durumda,
gerçek usulde gelir vergisine tabi ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek
erbabının cari vergilendirme döneminin gelir vergisine mahsup edilmek üzere
ilgili hesap döneminin ilk dokuz ayı için belirlenen dönem kazançları üzerinden
geçici vergi ödemeleri gerekmektedir. Aynı
şekilde kurumlar vergisi mükelleflerince, cari vergilendirme döneminin kurumlar
vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre
ve cari dönemin kurumlar vergisi oranında geçici vergi ödenmektedir.
Cari vergilendirme döneminin
ilk dokuz ayı, üçer aylık dönemler itibarıyla geçici vergi dönemleri olarak
belirlenmiştir.
Söz konusu
düzenlemeyle, geçici vergi mükellefiyeti bulunan mükelleflerin kazançlarının 3,
6, 9 ve 12 aylık dönemlerle tespit edilebilmesi, böylelikle dördüncü geçici
vergi döneminin sisteme dahil edilerek bu dönem faaliyet sonuçlarını içeren
geçici vergi beyannamesi alınması sağlanması planlanmaktadır.
Söz konusu düzenlemenin
2025 yılı gelir ve kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe
girmesi öngörülmüştür.
Kanun gerekçesinde dördüncü
geçici vergilendirme döneminin kaldırılması uygulamasının, kurumlar ve gelir
vergisi beyannamesi verme süresinin değişmemesi ile birlikte uygulamada bilgi
belge akışına ilişkin sürelerin değişmesine, finansal raporların ve beyannamelerin
sağlıklı bir şekilde süresinde hazırlanamamasına sebebiyet verdiği ifade
edilmiştir.
İktisadi İşletme Oluşmuş
Sayılmayacak Bazı Kazançlar İçin Uygulama Süresinin Uzatılması
Söz konusu Kanun taslağı’nın
26.maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun geçici 2.maddesinde yapılması
öngörülen düzenleme ile, Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 2 nci maddesinde yer
alan 31.12.2025 tarihine kadar dernek veya vakıflarca elde edilen kesinti
suretiyle vergilendirilmiş kira gelirleri ile menkul kıymet ve faiz gelirleri;
Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okullardaki atölye ve uygulama birimleri ile
çıraklık ve halk eğitim merkezlerindeki uygulama birimlerine bağlı döner
sermaye işletmelerinin gelirleri nedeniyle iktisadi işletme oluşmuş
sayılmayacağına yönelik düzenlemenin uygulama süresinin 31/12/2035 tarihine
kadar uzatılması amaçlanmaktadır.
UEFA Organizasyonlarında Türkiye’de
Kazanç Elde Eden Yabancı Takımlar İle Organizasyonda Görevli Tüzel Kişilerin
Kazançlarının Gelir ve Kurumlar Vergisinden Muaflığı Düzenlemesi
Söz konusu Kanun taslağı’nın
27.maddesi ile yapılması öngörülen düzenleme ile, ülkemizde oynanacak olan 2026
UEFA Avrupa Ligi Finali ve 2027 UEFA Konferans Ligi Finali müsabakaları ile
2032 UEFA Avrupa Futbol Şampiyonası kapsamında Avrupa Futbol Federasyonları
Birliği (UEFA) ile işyeri, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan katılımcı
takımlar ve organizasyonda görevli tüzel kişiliklerin, bu müsabakalara ilişkin
olarak Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısıyla gelir ve
kurumlar vergisinden muaf tutulmaları sağlanmaktadır. Ayrıca, söz konusu
muafiyetin bu kapsamda elde edilecek kazanç ve iratlar üzerinden tevkif yoluyla
alınması gereken vergileri de kapsadığı düzenlenmektedir. Öte yandan, Avrupa
Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) Türkiye Ofisi’nin bu müsabakalar ve
Şampiyona kapsamında elde ettiği gelirler dolayısıyla iktisadi işletme oluşmuş
sayılmayacağı hususunda düzenleme yapılmaktadır.
UEFA Organizasyonuna İlişkin
Yapılacak Teslim Ve Hizmetler İle Bunların Bu Müsabakalar Ve Organizasyon
Dolayısıyla Yapacağı Teslim Ve Hizmetlerin KDV’den İstisna Tutulması
Söz konusu Kanun taslağı’nın 14.maddesi
ile KDV Kanununda yapılması öngörülen düzenleme ile; UEFA ile işyeri, kanuni ve
iş merkezi Türkiye’de bulunmayan katılımcı takımlar ve organizasyonda görevli
tüzel kişiliklere, ülkemizde oynanacak olan 2026 UEFA Avrupa Ligi Finali ve
2027 UEFA Konferans Ligi Finali müsabakaları ile ülkemizde gerçekleştirilecek
2032 UEFA Avrupa Futbol Şampiyonası organizasyonuna ilişkin yapılacak teslim ve
hizmetler ile bunların bu müsabakalar ve organizasyon dolayısıyla yapacağı
teslim ve hizmetlerin katma değer vergisinden istisna tutulması, istisna
kapsamdaki işlemler nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin indirim ve
iadesine imkan sağlanması amaçlanmaktadır.
Prime Esas Kazanç Üst
Sınırının Asgari Ücretin 9 Katına Çıkarılması
Söz konusu Kanun taslağı’nın
21.maddesi ile yapılması öngörülen düzenleme ile, prime esas kazanç üst
sınırının asgari ücretin 9 katına çıkarılması planlanmaktadır.
Mevcut mevzuata göre prime
esas kazanç üst sınırı, asgari ücretin 7,5 katı olarak uygulanmaktadır.
Yatırım İzleme Ve Koordinasyon
Başkanlıklarının Mülkiyetindeki Taşınmazların Satışı Suretiyle Gerçekleşen
Devir Ve Teslimlerin KDV’den İstisna Tutulması
Söz konusu Kanun taslağı’nın
13.maddesi ile KDV Kanununda yapılması öngörülen düzenleme ile belediyeler ve
il özel idarelerinin mülkiyetinde olan taşınmazlara ilişkin KDV istisnasının
kapsamı genişletilerek yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarının
mülkiyetindeki taşınmazların da satışı suretiyle gerçekleşen devir ve
teslimlerin KDV’den istisna tutulması amaçlanmaktadır.
Yatırım İzleme Ve Koordinasyon
Başkanlıklarının Adlarına Kayıt Ve Tescilli Taşıtlarda MTV İstisnası
Söz konusu Kanun taslağı’nın 5.maddesi ile yapılması öngörülen düzenleme ile büyükşehir olan illerde il özel idareleri yerine kurulan yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarının, il özel idarelerinde olduğu gibi adlarına kayıt ve tescilli taşıtların motorlu taşıtlar vergisinden istisna tutulması sağlanmaktadır.
Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarının Taşınmaz Edinimlerinde ve Satışlarında Tapu Harcı İstisnası
Söz konusu Kanun taslağı’nın
6.maddesi ile yapılması öngörülen düzenleme ile yatırım izleme ve koordinasyon
başkanlıklarının, il özel idarelerinde olduğu gibi taşınmaz edinimlerinde ve
satışlarında tapu harçlarından istisna tutulması sağlanmaktadır.
Tescil Edilmiş İkinci El
Araçların Satış Ve Devir İşlemlerine İlişkin Harç İstisnasının Kaldırılması
Söz konusu Kanun taslağı’nın
12.maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda yapılması öngörülen
düzenleme ile, noterler tarafından gerçekleştirilen tescil edilmiş araçların
(ikinci el araçların) satış ve devir işlemlerine ilişkin harç istisnası kaldırılması
planlanmaktadır.
Noterde Yapılan Sıfır
Araçların İlk Tescili İşlemlerinden Ve Tescil Edilmiş Araçların (İkinci El
Araçların) Satış Ve Devrine İlişkin İşlemlerden 1000 TL’den Az Olmamak Üzere Binde
2 Noter Harcı Uygulanması
Yapılan düzenlemeyle, 2918
sayılı Karayolları Trafik Kanunu kapsamında noterde yapılan sıfır araçların ilk
tescili işlemlerinden ve tescil edilmiş araçların (ikinci el araçların) satış
ve devrine ilişkin işlemlerden, satış ve devir bedeli üzerinden, belirlenen
asgari maktu harçtan az olmamak üzere nispi noter harcı alınması
amaçlanmaktadır.
Buna göre, 2918 sayılı
Karayolları Trafik Kanunu kapsamında araçların ilk tescil işlemleri ile tescil
edilmiş araçların satış ve devirlerinde, 1.000 TL’den az olmamak üzere satış ve
devir bedeli üzerinden Binde 2 oranında harç alınması planlanmaktadır.
Tapu Harcı İçin Uygulanan
Cezalar
Mevcut durumda,
gayrimenkullerin devir ve iktisaplarında; emlak vergisi değerinden az olmamak
üzere mükelleflerce beyan edilen alım satım bedeli üzerinden tapu harcı
hesaplanmakta, beyan edilen alım satım bedelinin gerçek durumu yansıtmadığının
tespiti halinde, aradaki farka ilişkin tapu harcı %25 nispetinde vergi ziyaı
cezasıyla alınmakta olup, yapılan düzenlemeyle gerçek alım satım bedelinin
beyan edilmesini sağlamak amacıyla bu cezanın bir kat olarak alınması
sağlanmaktadır.
Söz konusu Kanun taslağı’nın
7.maddesi ile Harçlar Kanunu’nda yapılması öngörülen düzenleme ile,
492 sayılı Kanunun 63 üncü
maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “% 25 nispetinde” ibaresi “bir kat”
şeklinde değiştirilmesi öngörülmektedir. Buna göre, tapuda gerçekleştirilen
gayrimenkul devir ve iktisaplarına ilişkin olarak Harçlar Kanununun 63 üncü
maddesinde ve harca tabi işlemi tanımlayan Kanuna bağlı (4) sayılı tarifenin
I/20-a bendinde düzenleme bulunmakta, her iki hüküm aynı sonucu doğurmakla birlikte
maddelerin tedvin tarzı farklılık arz etmektedir. Bu farklılık işlemin
taraflarında yanlış bir algıya sebebiyet verebilmekte ve sonucunda taraflar
cezalı işleme muhatap olmaktadır.
Bu kapsamda madde ile söz
konusu tarife hükmünde de Harçlar Kanununun 63 üncü maddesine paralel olarak
ifade değişikliği yapılarak tedvin tarzındaki farklılık giderilmekte,
hâlihazırda da uygulana geldiği üzere gayrimenkul devir ve iktisaplarında tapu
harcının, emlak vergisi değerinden az olmamak üzere mükelleflerce beyan edilen
alım satım bedeli üzerinden alınacağı hususu pekiştirilmektedir.
BES'te Devlet Katkısı
Söz konusu Kanun taslağının
16.maddesi ile 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi
Kanununda yapılması planlanan düzenlemeyle, Bireysel Emeklilik Sistemi'nde
yüzde 30 olan devlet katkısı oranının, Cumhurbaşkanı tarafından yüzde 50'ye
kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye yetkili olması öngörülmüştür. Maddeyle,
bireysel emeklilik tasarruf ve yatırım sisteminde tasarrufların artırılması
sistemin etkinliğinin artarak hedeflenen fon büyüklüklerine ulaşılması, kamu
mali dengesinin gözetilmesi ve büyüyen fonların finansman ve yatırımlara
dönüşmesinde dengeli büyüme sağlanmasını teminen devlet katkısı oranının mali
hedefler doğrultusunda belirlenmesine yönelik imkan oluşturulmasının
amaçlandığı gerekçede ifade edilmiştir.
Fon Katılma Paylarından Elde
Edilen Gelirlere İlişkin Gelir Vergisi
Kanun teklifinin 4.maddesi
ile, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılması planlanan değişiklik ile,
portföyünün en az %51’i Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetlerinden
oluşan bazı serbest fon yatırımcıları tarafından bir yıldan fazla süreyle elde
tutulan fon katılma paylarından elde edilen gelirlere ilişkin gelir vergisi
istisnasında düzenleme yapılması ve “sürekli olarak portföyünün en az %51'i
İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören hisse senetlerinden oluşan
yatırım fonlarının” ibaresinden sonra gelmek üzere “(Katılma payları sadece
nitelikli yatırımcılara satılabilen, Türkiye Elektronik Fon Alım Satım
Platformu’nda işlem görmeyen ve fon portföyüne alınacak varlık ve işlemlere
ilişkin herhangi bir oransal sınırlamaya tabi olmayan yatırım fonları hariç)”
şeklinde parantez içi hükmün eklenmesi öngörülmektedir.
Bilindiği üzere, sürekli
olarak portföyünün en az %51'i Borsa İstanbul’da işlem gören hisse
senetlerinden oluşan yatırım fonlarının bir yıldan fazla süreyle elde tutulan
katılma paylarının elden çıkarılmasında tevkifat uygulanmamakta ve bu katılma
paylarından elde edilen gelirler için beyanname de verilmemektedir.
Yapılan düzenleme ile söz
konusu istisnanın vergi planlama aracı olarak kullanılmamasını teminen, sürekli
olarak portföyünün en az %51'i Borsa İstanbul’da işlem gören hisse
senetlerinden oluşan fonlardan; katılma payları sadece nitelikli yatırımcılara
satılabilen, Türkiye Elektronik Fon Alım Satım Platformu (TEFAS)’nda işlem
görmeyen ve fon portföyüne alınacak varlık ve işlemlere ilişkin herhangi bir
oransal sınırlamaya tabi olmayanlar için bir yıllık elde tutma süresine bağlı
tevkifat istisnasının uygulanmaması sağlanmaktadır. Bu özelliklere sahip
olanlar dışında kalan, sürekli olarak portföyünün en az %51'i Borsa İstanbul’da
işlem gören hisse senetlerinden oluşan fonların katılma payı sahipleri ise
öteden beri olduğu üzere söz konusu istisnadan yararlanmaya devam edecektir.
Ayrıca, yapılan ibare
değişiklikleri ile kanun maddesinde yer alan ibarelerin güncelliği
sağlanmaktadır.
Mesken Kira Gelirlerinde Gelir
Vergisi İstisnası Uygulamasının Kapsamının Daraltılması
Söz konusu Kanun taslağı’nın
1.maddesi ile, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 21 inci maddesinin birinci
fıkrasında yer alan “Binaların” ibaresinin “Kanunla kurulan sosyal güvenlik
kurumlarından emekli, maluliyet, dul ve yetim aylığı alanların Türkiye sınırları
içerisinde sahibi oldukları binaların” şeklinde değiştirilmesi öngörülmüştür.
Planlanan değişiklik ile, sahip oldukları binaları mesken olarak kiraya
verenlerin bir takvim yılı içinde elde ettikleri mesken kira gelirlerine
ilişkin istisna, kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından emekli,
maluliyet, dul ve yetim aylığı alanlara yönelik olarak yeniden
düzenlenmektedir.
Kiraya Verilen Konutlar
Dolayısıyla Yapılan Ve Bunlara Sarf Olunan Borçların Faizlerinin Gayrisafi
Hasılattan İndiriminin Kaldırılması
Kanun teklifinin 2.maddesi ile
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 74 üncü maddesinin birinci fıkrasının (4)
numaralı bendinde yer alan “Kiraya verilen mal ve haklar” ibaresinin “Konutlar
hariç olmak üzere kiraya verilen mal ve haklar” şeklinde değiştirilmesi
öngörülmüştür.
Kişiler, tasarrufları veya
diğer mal varlıklarıyla gayrimenkul satın alabildikleri gibi kredi çekmek
suretiyle de gayrimenkul satın alabilmektedirler. Söz konusu değişiklik ile, kredi
kullanarak satın aldıkları gayrimenkulleri kiraya verenlerin, bu krediler için
ödedikleri faizleri kira gelirlerini beyan ederken gider olarak indirme
imkanına sahip oldukları için, kiraya verilen gayrimenkulü kredili veya
kredisiz alan kişiler arasında vergi yükü açısından oluşan farklılığın ortadan
kaldırılması planlanmaktadır.
Sosyal Güvenlik Sisteminde
Yapılması Öngörülen Bazı Düzenlemeler
Teklifte ayrıca 5510 sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda yapılması öngörülen bazı
düzenlemeler yer almaktadır;
Bu kapsamda;
•
İşveren prim teşviğinin imalat hariç 4 puandan
2 puana indirilmesi,
•
Prime esas kazanç tavanının asgari ücretin 7,5
katından 9 katına çıkarılması,
•
Emeklilik prim oranının işveren hissesinin 1
puan artırılması,
•
Gelir ve aylık bağlanmış olanlarda prim borçlarının
gelir ve aylıklarından kesilmesinin sağlanması,
•
Doğum hariç borçlanma prim oranının %32'den
%45'e çıkarılması,
•
BAĞKUR primlerinin ödenmemesi nedeniyle durdurulan
sigortalılık sürelerinin ihya prim oranının %45 olarak belirlenmesi,
•
Genç girişimcilere bir yıl süreyle sağlanan
prim desteğinin sonlandırılması,
• Kamu üniversitesi
hastaneleri ile imzalanan götürü bedel sözleşmeleri kapsamında ödenen ancak sözleşme
tutarından aşağıda kalan tahakkuk tutarlarının terkin edilmesi
yönünde düzenlemeler yapılması
öngörülmektedir.
Söz konusu Kanun taslağı
bülten ekinde ilgilerinize sunulmaktadır.
Saygılarımızla bilgilerinize
sunarız.