Hazineye Ait Taşınmaz Malların
Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin Vergisel Kısımlarına İlişkin
Önemli Açıklamalarımız
25.03.2022 tarihinde TBMM’ye sunulan "Hazineye Ait
Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" ile öngörülen
değişiklikler bültenimizde özetlenmiştir.
Gelir Vergisi Kanununda Yapılması Öngörülen
Değişiklikler;
·
5651 sayılı Kanun’un ek 4. maddesi uyarınca
hakkında reklam yasağı kararı verilmiş olmasına rağmen, reklam yasağı getirilenlere reklam vermeye
devam eden gelir vergisi mükelleflerinin söz konusu harcamalarının vergi
matrahının hesaplanmasında gider olarak kabul edilmeyeceği
öngörülmektedir. ( Md.1)
·
Serbest meslek mükellefiyeti bulunan ve ayrı
bir muayenehanesi ve organizasyonu bulunmaksızın faaliyetlerini özel
sözleşmelere istinaden; özel sağlık kuruluşları ile vakıf üniversitelerine ait
sağlık kurum ve kuruluşlarında yürüten diş hekimleri dahil hekimler ile tıpta
uzmanlık mevzuatına göre uzman
olan kişilerin serbest meslek erbabı olarak kabul edilmesi ve kazançlarının
serbest meslek kazancı hükümleri uyarınca vergilendirilmesi öngörülmüştür.
5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı olarak aynı Kanunun ek 10 uncu maddesi
kapsamında çalışan hekimler serbest meslek erbabı olarak kabul edilecektir.
Ücretli olarak çalışan hekimlerin gelirlerinin ise önceden olduğu gibi ücret
hükümlerine göre vergilendirilmeye devam edilecektir. ( Md.2)
Vergi Usul Kanununda Yapılması Öngörülen
Değişiklikler;
·
Vergi dairesince VUK ve diğer Kanunlar
kapsamında yapılan işlemlerde elektronik imza, mühür veya onay kullandırma,
vergi daireleri tarafından düzenlenen ve vergi dairesince imzalanması gereken
belgelerin bu daireler adına Gelir İdaresi Başkanlığınca elektronik ortamda
imzalanması, mühürlenmesi veya onaylanmasına izin verme, elektronik imza, mühür
veya onayın kullanım usul ve esaslarını düzenleme hususlarında Hazine ve Maliye
Bakanlığına yetki verilmektedir.( Md.3)
·
VUK’un 359. maddesinde yer alan suçlar
bakımından soruşturma ve kovuşturma aşamasında da etkin pişmanlık hükümlerinin
uygulanabilmesine imkân sağlanmaktadır. Buna göre, maddede yazılı fiillerle
verginin ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen
verginin, hesaplanan gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen
cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammının; soruşturma evresinde ödenmesi halinde fail hakkında
verilecek cezada yarı oranında, kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödenmesi halinde ise üçte
bir oranında indirim yapılması öngörülmektedir.
Tarh edilen vergi ve vergi aslına bağlı
olarak kesilen cezanın bulunmadığı durumlarda cezadan yarı oranında indirim yapılması
öngörülmektedir.
Diğer yandan, failin etkin pişmanlık
hükümlerinden faydalanabilmesi için vergi mahkemesinde dava açmaması, açmışsa
feragat etmesi, kanun yollarına başvurmaması veya başvurmuşsa vazgeçmesi şartı
aranmaktadır.
Maddede yapılan diğer bir düzenlemeyle, bu
maddede yer alan suçların birden fazla takvim yılı veya vergilendirme dönemi
içinde aynı suç işleme kararının icrası kapsamında işlenmesi halinde, Türk Ceza
Kanunu’nun 43. maddesinin uygulanacağı belirtilmektedir. Böylelikle, ceza
miktarının belirlenmesinde zincirleme suça ilişkin koşulların esas alınması
amaçlanmaktadır.
Öte yandan, vergi kaçakçılığı suçları ile
ilgili maddede yer alan hapis
cezalarının üst sınırı artırılmaktadır. ( Md.4)
·
Vergi Usul Kanunun 359. maddesinde yazılı
suçlara ilişkin yürütülmekte olan soruşturma veya kovuşturmalarda mütalaaya
konu fiilin, hakkında soruşturma veya kovuşturma yürütülen kişinin dışında
başka bir kişi tarafından işlendiğinin veya başka bir kişiyle birlikte
gerçekleştirildiğinin ortaya çıkması durumunda, bu kişi bakımından kamu davası açılması için rapor
düzenlenmesi ve mütalaa verilmesi şartının aranmaması öngörülmektedir. ( Md.5)
·
213 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen geçici
madde ile Kanun’un 359. maddesinde Teklifle yapılan düzenlemelerin, yargı
mercileri önünde veya infaz aşamasında olan dosyalar bakımından
uygulanabilmesine yönelik geçiş hükümleri getirilmektedir. ( Md.6)
Katma Değer Vergisi Kanununda
Yapılması Öngörülen Değişiklikler;
·
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 13 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi
uyarınca istisna kapsamında teslim alınan konut veya iş yerinin bir yıl
içerisinde elden çıkarılması halinde zamanında tahsil edilmeyen verginin,
6183 sayılı Kanun’un 48. maddesine göre hesaplanan tecil faiziyle birlikte tapu
işleminden önce elden çıkaran tarafından ödenmesi gerekmekte olup yapılan değişiklik ile mevcut düzenlemede
yer alan elden çıkarmamaya yönelik bir yıllık süre şartı üç yıla
çıkarılmaktadır. ( Md.10)
·
Mevcut haliyle, imalat sanayine yönelik yatırım
teşvik belgesi kapsamında; asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım
öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve altı aylık
dönemler itibarıyla indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisi altı
aylık dönemleri izleyen bir yıl içerisinde, 50 milyon Türk Lirası tutarına
kadar sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle
yüklenilen ve yılsonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer
vergisi ise izleyen yıl içerisinde talep edilmesi halinde belge sahibi mükellefe
iade edilmektedir.
Öngörülen
değişiklikle iade yönteminden istisna yöntemine geçilmesi ve turizm
yatırımlarının da kapsama alınması, bu kapsamda imalat sanayi ile turizme
yönelik yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki inşaat
işlerine ilişkin mal teslimleri ve hizmet ifalarının 31.12.2025 tarihine kadar katma değer vergisinden
istisna edilmesi sağlanmaktadır.
Ayrıca,
söz konusu maddede yer alan sürenin üç yıla kadar uzatılmasına ilişkin
Cumhurbaşkanı’na yetki verilmektedir. ( Md.11)
·
6745 sayılı Kanunun 80. maddesi kapsamında
teşviklerden yararlanmasına karar verilen ve bu kapsamda sera etkisi yaratan
egzoz gazı salınımını tamamen ortadan kaldıracak teknolojilerin geliştirilmesi
için münhasıran Türkiye'de gerçekleştirdikleri Ar-Ge faaliyetleri sonucunda
geliştirdikleri elektrik motorlu taşıt araçlarını Türkiye’de imal eden
mükelleflere bu araçların geliştirilmesine yönelik verilen ve yatırım teşvik
belgesi kapsamında yer alan mühendislik hizmetleri 31.12.2023 tarihine kadar katma değer vergisinden
istisna edilmektedir. ( Md.12)
Kurumlar Vergisi Kanununda Yapılması Öngörülen
Değişiklikler;
·
Kurumlar Vergisi Kanunun 5 inci maddesinin
birinci fıkrasında yapılması öngörülen değişiklikle maddede belirtilen yatırım
fonlarından elde edilen kar paylarına ilave olarak katılma paylarının fona
iadesi suretiyle elde edilen kazançların da istisna kapsamına alınması, ayrıca bu payların dönem sonu
değerlenmesinden kazanç oluşması halinde bu kazançların da istisna tutulması öngörülmüştür.
·
Ayrıca söz konusu fonların katılma paylarında
Vergi Usul Kanunun 279 uncu maddesi kapsamında dönem sonu değerlemesine tabi
olanlar açısından, bu değerlemeden doğan kazançlar da istisna kapsamında
değildir. Maddede yapılan değişiklikle belirtilen fonlarından elde edilen
kar paylarına ilave olarak katılma paylarının fona iadesi suretiyle elde edilen
kazançlar da istisna kapsamına alınmakta, bu payların dönem sonu
değerlenmesinden kazanç oluşması halinde ise bu kazançlar da istisna olarak
değerlendirilmektedir.
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı unvanını
kullanmakla birlikte esas faaliyet konusu gayrimenkullerle ilgili portföy
işletmeciliği olmayan mükelleflerin istisnadan faydalandırılmaması
öngörülmektedir.
Kanunu 5 inci maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendinde yer alan ve kurumlar tarafından elde edilmeleri halinde
dağıttıkları kar payları ile fona iade halinde oluşan itfa gelirleri elde eden
kurumlar tarafından istisna kapsamında değerlendirilen yatırım fonlarının katılma paylarının iki
yıldan uzun süreyle elde tutulması halinde satışından doğan kazançların da %75
oranında istisnaya tabi olması öngörülmektedir. ( Md.22)
·
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376.
maddesi kapsamında şirketlerin kendiliğinden sona ermiş sayılmaması için, genel
kurulca sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar
verilmektedir. Karar ile, sermayenin
tamamlanmasına karar verilen şirketin ortakları tarafından zarar sebebiyle
karşılıksız kalan kısmı kapatacak miktarda aktarılan tutarların kurum
kazancının tespitinde dikkate alınmaması öngörülmektedir. ( Md.23)
·
5651 sayılı Kanun’un ek 4. maddesi uyarınca
hakkında reklam yasağı kararı verilmiş olmasına rağmen, bunlara reklam vermeye
devam eden kurumlar vergisi mükelleflerinin bu harcamalarının vergi matrahının
hesaplanmasında dikkate alınmayarak, gider olarak kabul edilmemesi
öngörülmektedir. ( Md.24)
·
Bankalar, 6361 sayılı Kanun kapsamındaki
şirketler, elektronik ödeme ve para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri,
varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans
şirketleri ve emeklilik şirketlerinin kurum kazançları üzerinden alınan
kurumlar vergisi genel oranın kalıcı olarak %25 oranında uygulanması
öngörülmektedir.
Ayrıca, yukarıda sayılan finans
kuruluşlarının 2022 hesap
dönemine ilişkin kurumlar vergisi oranının da %25 olarak uygulanması
önerilmektedir. ( Md.25-26)
Vergisel düzenlemelere ek olarak; radyo ve
televizyonda ayda en az doksan dakika süreyle yapılan uyarıcı ve eğitici
mahiyetteki yayınlar arasına ekonomideki kayıt dışılığın azaltılması ve
önlenmesi, mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunun sağlanması ve vergi
bilincinin oluşturulması, geliştirilmesi, yerleştirilmesi, farkındalığının
artırılması ve toplumun tüm kesimlerine benimsetilmesi gibi konular eklenerek
bu kapsamdaki mücadelenin eğitim ve bilgilendirme yoluyla güçlendirilmesi
amaçlanmaktadır.