Önemli Açıklamalar İçeren
Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair
Tebliğ Yayımlandı
Kurumlar Vergisi Genel Tebliği
(Seri No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No:23) 28/9/2024
tarihli ve 32676 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Bu Tebliğde,
o
Yurtiçi asgari kurumlar vergisine,
o
Yap İşlet ve Devret Modeli ile Kamu Özel
İşbirliği Projeleri kapsamında elde edilen kazançlara uygulanacak kurumlar
vergisi oranına,
o
Fon ve ortaklıklara uygulanan kurumlar vergisi
istisnasının gayrimenkul kazançlarının kar dağıtımına bağlanması,
o
Serbest bölge istisnasının ihracat gelirleri
ile sınırlandırılmasına,
o
Kurumların yatırım fon ve ortaklıklardan elde
ettikleri kazançlara tanınan istisnanın kaldırılmasına,
o
Kurumların taşınmaz satış kazançlarına tanınan
kurumlar vergisi istisnasının kaldırılmasına,
o
Taşınmazların kısmi bölünme suretiyle vergisiz
devredilmesi imkanının kaldırılmasına,
o
İhracat kazançlarına uygulanan 5 puan indirimli
kurumlar vergisi uygulamasına,
o
Türkiye’den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara
verilen bazı hizmetlere sağlanan kazanç indiriminin %50’den %80’e
çıkarılmasına,
o
Ödenmiş sermayesinin en az %50’sine sahip
olunan dar mükellef kurumlardan elde edilen kar paylarına istisna
uygulanmasına,
o
İhracat kredileri için kefalet vermek amacıyla
kurulan kurumlar için kurumlar vergisi muafiyetine,
o
Şirket devirlerinde finansman giderlerinin
indirim konusu yapılmasına,
o
Yatırım teşvik belgeleri kapsamında hak edilen
yatırıma katkı tutarlarının, vergi borçlarından mahsup edilmek suretiyle
kullanımına,
ilişkin açıklamalar yapılmış
ve örnek uygulamalara yer verilmiştir.
1.
Yurtiçi Asgari Kurumlar Vergisi
İlgili Tebliğ’in 13.maddesi
ile 1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Uygulama Genel Tebliği’ne “32.5. Yurtiçi
Asgari Kurumlar Vergisi” bölümü eklenmiştir.
Bilindiği üzere kurumlar 01
Ocak 2025 tarihinden geçerli olmak üzere elde ettikleri kazançları üzerinden
asgari kurumlar vergisini uygulamaya başlayacaktır. Özel hesap dönemine tabi
olan kurumların ise 2025 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve izleyen
vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına asgari kurumlar vergisi uygulanacaktır.
Tebliğde konu ile ilgili
aşağıdaki başlıklar altında açıklamalar yer almaktadır.
o
Yasal düzenleme,
o
Asgari kurumlar vergisinin mükellefleri,
o
Asgari kurumlar vergisinin uygulanmayacağı
mükellefler,
o
Asgari kurumlar vergisi uygulaması ve
hesaplaması,
o
Yurt içi asgari kurumlar vergisi hesaplamasında
kurum kazancından düşülen istisna ve indirimler,
o
Yurt içi asgari kurumlar vergisi hesaplamasında
kurum kazancından düşülmeyen istisna ve indirimler,
o
8 Adet Uygulama Örneği,
İlgili Tebliğ’de, Kurumlar
vergisi beyannamesinin “Diğer indirimler” veya “Diğer indirimler ve istisnalar”
satırlarında gösterilmekle birlikte, mahiyet itibarıyla indirim veya istisna
kapsamında olmayıp, daha çok vergi matrahının doğru hesaplanması amacıyla
beyannamenin bu satırlarına yazılan (Türkiye Muhasebe Standartları/Türkiye
Finansal Raporlama Standartları ile Vergi Usul Kanunu hükümleri arasındaki
değerleme farkları, örtülü sermaye kabul edilen borçlanmalarda borç alan kurum
nezdinde Türk Lirası’nın değer kazanması sonucu oluşan kur farkı gelirleri,
kıdem tazminatı karşılığı iptali, vergi borçlarına mahsup edilen ve gelir
olarak dikkate alınan 193 sayılı Kanunun mükerrer 121 inci maddesi kapsamındaki
indirim hakkı gibi) tutarlar üzerinden asgari kurumlar vergisi hesaplanmayacağı
ifade edilmiştir.
Yürürlükte bulunan çifte
vergilendirmeyi önleme anlaşmaları kapsamında, vergilendirme hakkının ilgili
ülkede bulunması nedeniyle Türkiye’nin vergi alma hakkı olmadığı veya söz
konusu kazançların Türkiye’de istisna edilmesi gerektiği durumlarda, elde
edilen ve kurum kazancına dâhil edilerek beyannamenin “Diğer indirimler” ile
“Diğer indirimler ve istisnalar” satırlarında matrahtan indirim konusu yapılan
tutarların asgari kurumlar vergisinin kapsamına girmeyeceği ifade edilmiştir.
Ayrıca, yürürlükte bulunan ikili veya çok taraflı diğer uluslararası anlaşmalar
uyarınca, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançların da kapsamda olmadığı
belirtilmiştir.
Asgari vergi hesabında, geçmiş
yıl zararlarının kurum kazancından düşülmeyeceği ve asgari vergi hesaplamasında
dikkate alınacağı ifade edilmiştir.
2.
İhracat Kredileri İçin Kefalet Vermek
Amacıyla Kurulan Kurumlar İçin Kurumlar Vergisi Muafiyeti
Söz konusu Tebliğ’in 1.maddesi
ile Katılım Finans Kefalet Anonim Şirketine kurumlar vergisi muafiyeti
tanınmasına ilişkin açıklamalar 1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Kanunu Uygulama
Genel Tebliği’ne eklenmiştir.
Değişiklik
Öncesi Tebliğ Açıklamaları |
Değişiklik
Sonrası Tebliğ Açıklamaları |
|
4.17. İhracat kredileri için kefalet vermek
amacıyla kurulan kurumlar
18/6/2009 tarihli ve 5910 sayılı
Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri
Hakkında Kanunun 18 inci maddesi kapsamında; mal ve hizmet ihracatçılarının
finansman ihtiyaçlarının giderilmesine katkı sağlamak ve teminat yetersizliği
içinde olan ihracatçılar lehine kefalet vermek amacıyla kurulan İhracatı
Geliştirme Anonim Şirketi, kuruluş amacına uygun işleri ile sınırlı olmak
üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına 7341
sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle eklenen (p) bendi uyarınca kurumlar
vergisinden muaf tutulmuştur.
Diğer taraftan, aynı bentte 7491 sayılı
Kanun ile yapılan değişiklikle, katılım bankalarının ortağı olduğu ve katılım
bankacılığı ilke ve esaslarına uygun her türlü finansman için kefalet vermek
amacıyla kurulan Katılım Finans Kefalet Anonim Şirketi de bu faaliyetleri
dolayısıyla kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur."
|
3. İştirak
Kazançları İstisnası
Tebliğ’in 2.maddesi ile, 1
Seri No’lu Kurumlar Vergisi Uygulama Genel Tebliği’nin 5.1 bölümünde yer alan
iştirak kazançları istisnası ile ilgili açıklamalar son kanun değişikliklerine
uygun bir şekilde güncellenmiş, açıklamaların sonuna üç adet örnek eklenmiştir.
Değişiklik
Öncesi Tebliğ Açıklamaları |
Değişiklik
Sonrası Tebliğ Açıklamaları |
5.1. İştirak kazançları istisnası Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendinde, iştirak kazançları istisnası düzenlenmiştir. Buna göre kurumların; ….. 3) Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma
payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden
elde ettikleri kâr payları
Ancak, diğer fon ve yatırım ortaklıklarının katılma payları ve
hisse senetlerinden elde edilen kâr payları bu istisnadan yararlanamaz.
Bu maddedeki düzenleme, yalnızca tam mükellefiyete tabi
kurumların sermayelerine iştirak edilmesi suretiyle kurumlarca elde edilen
kâr paylarını kapsamaktadır. Kâr payını alan kurumun tam veya dar
mükellefiyete tabi olmasının istisnanın uygulanmasında bir önemi
bulunmamaktadır. …
… |
5.1. İştirak kazançları istisnası Kurumlar
Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, iştirak
kazançları istisnası düzenlenmiştir.
Buna
göre kurumların;
… 3)Tam mükellefiyete
tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile girişim sermayesi
yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde ettikleri kar payları ve söz konusu katılma paylarının
fona iadesinden doğan gelirler ile bu fonların katılma paylarının Vergi Usul
Kanununun 279 uncu maddesi kapsamında değerlenmesinden kaynaklanan değer
artış kazançları,
kurumlar
vergisinden istisna edilmiştir.
Ancak,
diğer yatırım fonlarının katılma paylarından ve diğer yatırım ortaklıklarının
hisse senetlerinden elde edilen, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d)
bendindeki istisnadan yararlanamayan fon ve ortaklıklardan elde edilenler
hariç, kar payları için bu istisnadan yararlanılamayacaktır.
Bu
maddedeki düzenleme, yalnızca tam mükellefiyete tabi kurumların sermayelerine
iştirak edilmesi suretiyle kurumlarca elde edilen (girişim sermayesi yatırım ortaklıkları dahil) kar payları ile girişim sermayesi yatırım
fonu katılma paylarının fona iadesinden doğan gelirleri kapsamaktadır. Kar
payını alan kurumun tam veya dar mükellefiyete tabi olmasının istisnanın
uygulanmasında bir önemi bulunmamaktadır.
...
Diğer taraftan, 28/7/2024 tarihli ve 7524 sayılı
Kanunun 32 nci
maddesiyle yapılan değişiklikle 1/1/2025 tarihinden
itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddenin birinci
fıkrasının (d) bendinde düzenlenen fon ve ortaklıkların (emeklilik fonları hariç) bentte
öngörülen kazanç istisnasından yararlanabilmeleri için,
taşınmaz gelirlerinin %50'sini dağıtmaları şartı getirilmiştir. Dolayısıyla,
kar dağıtımı şartını sağlayan ve söz konusu istisnadan faydalanan bu fon ve
ortaklıklardan elde edilen kar payları iştirak kazancı istisnasına konu
edilemeyecektir. Kar dağıtımı şartını sağlayamayan ve söz konusu
istisnadan faydalanamayan fon ve ortaklıklardan elde edilen kar payları ise iştirak kazancı istisnasına konu edilebilecektir.
İstisnadan
faydalanamayan fon ve ortaklık kazançlarına ilişkin karın izleyen dönemlerde
dağıtıldığı durumlarda da, kar payını elde eden kurum tarafından karın elde
edildiği dönemde iştirak kazancı istisnasından yararlanılabilecektir. Örnek 1: (A) Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş., 2025 hesap döneminde, taşınmazlardan elde
ettiği kazançlarının %50'sini dağıtması nedeniyle, 5 inci
maddenin birinci fıkrasının d bendi kapsamında
istisnadan yararlanmış ve elde ettiği kazanç üzerinden kurumlar vergisi ödememiştir. Söz konusu döneme
ait kazanç, 2026 yılı Mayıs ayında ortaklara dağıtılmış ve Ortaklığın hisse
senedini elinde bulunduran (B) A.Ş.'ye 1.000.000 TL kar payı
ödemesi yapılmıştır. B A.Ş. tarafından elde edilen 1.000.000 TL kar payı kurum kazancına
dahil edilecek ve söz konusu
kazanç Ortaklık bünyesinde istisna nedeniyle kurumlar vergisine tabi
tutulmadığından, iştirak kazançları istisnasından yararlanılamayacaktır. Örnek 2: (B) Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş., 2025 hesap döneminde elde ettiği
kazançlar için kar dağıtımı şartını sağlayamadığından 5 inci maddenin birinci
fıkrasının (d) bendi kapsamında istisnadan yararlanamamış ve bu kazanç
üzerinden %30 kurumlar vergisi ödemiştir. Söz konusu
döneme ait kazanç,
2027 yılında ortaklara dağıtılmış ve Ortaklığın hisse senedini elinde bulunduran (C) A.Ş.'ye 2.000.000 TL kar
payı ödemesi yapılmıştır. (B) A.Ş. tarafından elde edilen
2.000.000 TL kar payı kurum kazancına dahil
edilecek ve söz konusu kazanç Ortaklık bünyesinde kurumlar vergisine
tabi tutulduğundan, iştirak kazançları istisnasından yararlanılabilecektir. Yatırım fon ve ortaklıkları,
taşınmazlardan elde etmiş olduğu kazancının %50'sini ortaklarına kar payı
olarak dağıtması durumunda, Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi
hükmüne göre istisnadan yararlanabilmekte olup, taşınmazlardan elde etmiş oldukları kazanç üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 32/C maddesine göre
asgari kurumlar vergisi ödemeleri gerekmektedir. Yatırım fon ve ortaklıklarından kar payı elde eden kurumlar vergisi
mükelleflerinin, kar payı dağıtımına esas kazançları, fon ve ortaklık bünyesinde genel kurumlar vergisi oranında
kurumlar vergisine tabi tutulmadığı için, elde ettikleri kar payının tamamını
iştirak kazançları istisnasına konu etmeleri mümkün değildir. Ancak, yatırım fon
ve ortaklıkları tarafından ödenen asgari kurumlar vergisinden, kurumlar vergisi
mükelleflerinin elde ettiği
kar payına isabet
eden kısmının tabi
olunan kurumlar vergisi
oranı dikkate alınarak hesaplanan kazanç kısmı için iştirak kazancı
istisnasından faydalanılması mümkündür. Örnek 3: (C) Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş., 2025 hesap döneminde elde ettiği
kazancı için Kanunun 5 inci
maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında istisnadan yararlanmıştır. Ortaklık bu dönemde taşınmazlardan elde etmiş olduğu
5.000.000 TL kazanç
üzerinden %10 oranında 500.000 TL asgari
kurumlar vergisi ödemiştir. Ayrıca, Ortaklık taşınmaz gelirlerinin %50'sini ortaklarına dağıtmıştır. (C) Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.'nin ortağı (D)
A.Ş., bu Ortaklıktan 1.000.000 TL kar payı elde etmiştir. Bu durumda (D)
A.Ş., [(asgari vergi oranı/tabi olunan kurumlar vergisi oranı) x kar payı
geliri) [(10/25)x1.000.000=) 400.000 TL kar payı gelirini iştirak kazançları
istisnasına konu edebilecektir. "
|
4. Ödenmiş
Sermayesinin En Az %50’sine Sahip Olunan Dar Mükellef Kurumlardan Elde Edilen
Kar Paylarına İstisna Uygulanması
Tebliğ’in
3.maddesi ile 1 Seri
No’lu KVK Genel Tebliği’ne “5.2.3. Yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az %50'sine sahip
olunması durumunda istisna uygulaması” bölümü eklenmiştir.
Tebliğ’e
Eklenen Bölüm |
5.2.3. Yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin
en az %50'sine sahip olunması durumunda istisna uygulaması
27/12/2023 tarihli ve 7491 sayılı
Kanunun 58 inci
maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun yurt dışı iştirak
kazançları istisnasını düzenleyen 5 inci maddesinin birinci fıkrasının b
bendinde 1/1/2023 tarihinden itibaren elde edilen
kazançlara uygulanmak üzere
değişiklik yapılmıştır. Söz konusu değişiklikle, kanuni ve iş merkezi
Türkiye'de bulunmayan anonim veya limited şirket
niteliğindeki yabancı kurumların ödenmiş sermayesinin en az %50'sine sahip olan ve iştirak edilen
kurumdan elde edilen
kar payı niteliğindeki kazancı, elde edilen
hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi
gereken tarihe kadar Türkiye'ye transfer eden kurumların söz konusu kazançlarının %50'sinin kurumlar vergisinden istisna edilmesine imkan tanınmıştır.
Bu istisnadan faydalanılabilmesi için; ·
İştirak edilen
şirketin yurt dışında mukim anonim veya limited şirket statüsünde olması, ·
İştirak edilen
şirketin ödenmiş sermayesinin en az %50'sine sahip olunması, ·
Kazancın
elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği
tarihe kadar Türkiye'ye transfer edilmesi, şarttır. İstisnadan faydalanılabilmesi için başkaca bir şart
aranmayacaktır. İstisna uygulamasına yönelik ödenmiş sermayenin en az %50'sine sahip
olma şartı açısından, iştirak kazancının elde edildiği
tarih itibarıyla geçerli olan oran dikkate
alınacaktır. Söz konusu
kazançların elde edildiği hesap dönemine ilişkin yıllık kurumlar vergisi
beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye'ye transfer
edilmeyen kısmı için anılan istisnadan yararlanılamayacaktır. Örnek: (T) A.Ş.,
yurt dışında bulunan
limited şirket statüsündeki (D) GmbH şirketine, ödenmiş sermayesinin %70'ine sahip olmak
suretiyle 28/11/2022 tarihinde iştirak etmiş ve söz
konusu şirketten 30/6/2023 tarihinde 30.000 Avro kar payı
geliri elde etmiştir. Elde edilen kar payı mükellef kurum tarafından
5/12/2023 tarihinde Türkiye'ye transfer edilmiştir. Kazancın elde edildiği hesap dönemi itibarıyla (D) GmbH'nin bulunduğu ülkede gelir ve kurumlar vergisi
benzeri vergi yükü oranı %5'tir.
Buna göre,
(T) A.Ş.'nin, ödenmiş sermayesinin %50'sinden fazlasına sahip olduğu yurt dışı mukimi kurumdan elde
ettiği iştirak
kazancı, 2023 hesap
dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin
verilmesi gereken tarihten önce Türkiye'ye transfer edildiğinden söz konusu
kazancın yarısı kurumlar vergisinden istisna
olacaktır.
İştirak edilen
yurt dışı mukim kurumlardan elde edilen iştirak kazançları dolayısıyla yurt dışında
ödenen ve istisna kazanca tekabül eden kurumlar vergisi ve benzeri vergiler, Türkiye'deki kazançlar üzerinden tarh olunan kurumlar vergisinden mahsup
edilemeyecektir. Diğer taraftan, istisna kapsamında
değerlendirilmeyen iştirak kazancının %50'lik kısmı için yurt dışında ödenen
kurumlar vergisi ve benzeri vergiler ise ilgili hesap döneminin kurumlar
vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilebilecektir."
|
5. Kurumların
Yatırım Fon Ve Ortaklıklardan Elde Ettikleri Kazançlara Tanınan İstisnanın
Kaldırılması
Tebliğ’in
4.maddesi ile 1 Seri
No’lu KVK Genel Tebliği’ne "5.5. Türkiye'de kurulu fonlar ile yatırım
ortaklıklarının kazançlarına ilişkin istisna" başlıklı bölümünün sonuna
aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
Tebliğ’e
Eklenen Açıklamalar |
5.5. Türkiye'de kurulu fonlar ile yatırım
ortaklıklarının kazançlarına ilişkin istisna …
1/1/2025 tarihinden itibaren elde edilen
kazançlara uygulanmak üzere
7524 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle yapılan
değişiklikle bu istisnadan faydalanılabilmesi için, fon ve ortaklıkların (emeklilik yatırım fonları hariç) sahip oldukları taşınmazlardan elde ettikleri kazançların en az %50'sinin, elde edildiği hesap dönemine
ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken ayı
izleyen ikinci ayın
sonuna kadar kar
payı olarak dağıtılması şarttır. Bu süre
içerisinde belirtilen orana kadar karın ortaklara dağıtılmaması durumunda, istisnadan faydalanılması nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılacaktır. Yatırım fon ve ortaklıklarının, ticari
mal niteliğinde olanlar dahil sahip oldukları taşınmazlardan elde ettikleri kazançlardan; taşınmaz alım
satım kazançları, kira
gelirleri, taşınmaza dayalı
hakların devir ve temlikinden elde edilen kazançlar, taşınmaz inşaat projelerinden elde edilen gelirler, taşınmaz işletme gelirleri gibi doğrudan taşınmazlardan elde ettikleri kazançlarının anlaşılması
gerekmektedir.
Kar dağıtımına konu kazanç, bahse
konu taşınmazlardan elde edilen kazançlara yönelik olup bu gelirler dışındaki kazançların dağıtım zorunluluğu bulunmamaktadır. Kar dağıtım şartının sağlanmaması durumunda,
taşınmaz gelirleri dahil tüm gelirler için istisnadan yararlanılamayacaktır.
Kazancın öngörülen
süreden sonra dağıtıldığı durumlarda anılan istisnadan yararlanılamayacaktır.
Faaliyet alanı
gereği portföyüne veya aktifine taşınmaz dahil edemeyen ve inşaat projeleri
yapamayan fon ve ortaklıkların bahse konu gelirleri bulunmayacağından, bu fon
ve ortaklıklar için kar dağıtımı şartının aranmayacağı tabiidir.
Dağıtılması
gereken kazancın tespitinde, kurumların Türk Ticaret Kanunu uyarınca ayırması zorunlu
olan kanuni yedek
akçeler dikkate alınabilecek ve taşınmaz gelirlerine isabet eden kanuni yedek
akçe tutarı düşüldükten sonraki kazancın %50'si dağıtıma konu edilecektir.
Fon ve ortaklıklar 213
sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca mali tablolarını enflasyon düzeltmesine tabi
tutmakta, ancak anılan Kanunun geçici 33 üncü maddesi hükmü uyarınca, 2024 ve
2025 hesap dönemlerinde, enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kar veya zararları kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alamamaktadır. Ancak
dönem karı, enflasyon düzeltmesi sonucuna göre belirlenmektedir.
Bu bağlamda, söz konusu dönemlerde dağıtılması gereken kazancın tespitinde, enflasyon
düzeltmesi sonucu bulunan kazancın dikkate alınması gerekmektedir.
Örnek: (D) Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş., 2025 yılında menkul kıymet
gelirlerinden 10.000.000 TL, aktifine
kayıtlı taşınmazlardan elde
ettiği; taşınmaz satış kazancı 30.000.000 TL,
taşınmaz kira geliri
10.000.000 TL, olmak
üzere toplamda 50.000.000 TL kazanç elde
etmiştir. Bu durumda (D) Gayrimenkul Yatırım
Ortaklığı A.Ş.'nin, aktifine kayıtlı taşınmazlardan elde etmiş olduğu
40.000.000 TL kazancın %50'si olan
20.000.000 TL'yi,
2025 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken ayı izleyen ikinci
ayın sonuna kadar kar payı olarak
ortaklarına dağıtması şart olup, söz konusu tutarı
dağıtması halinde 50.000.000
TL ortaklık kazancının tamamı 5 inci
maddenin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca kurumlar vergisinden istisna
edilecektir. (Kar dağıtımına konu edilecek tutarın
tespitinde kanuni yedek
akçeler ihmal edilmiştir.)
Belirtilen sürede
kar dağıtımı şartının sağlanmaması durumunda ise (D) Gayrimenkul Yatırım
Ortaklığı A.Ş., 2025 hesap döneminde elde etmiş olduğu toplam 50.000.000 TL
kazancının tamamı için istisnadan yararlanamayacaktır.
Bu durumda, 2025 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde istisnadan; faydalanılmaması halinde yapılması gereken bir işlem
olmayacak, faydalanılması halinde ise zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler vergi dairesince vergi
ziyaı cezası kesilmek suretiyle tarh edilecek ve gecikme faizi uygulanmak suretiyle
tahsil edilecektir.
|
6. Kurumların
Taşınmaz Satış Kazançlarına Tanınan Kurumlar Vergisi İstisnasının Kaldırılması
Söz konusu Tebliğ’in 5.maddesi
ile, 1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğine kurumların 15 Temmuz 2023
tarihinden sonra iktisap ettikleri taşınmaz satış kazançlarına tanınan kurumlar
vergisi istisnasının kaldırılması ile ilgili açıklamalar işlenmiştir. Ayrıca
girişim sermayesi yatırım fonları katılma paylarının satışından kaynaklanan
istisna ile ilgili açıklamalar yapılmıştır.
Değişiklik
Öncesi Tebliğ Açıklamaları |
Değişiklik
Sonrası Tebliğ Açıklamaları |
5.6.
Taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve
rüçhan hakları satış kazancı istisnası" |
5.6. Taşınmaz ve
iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri, rüçhan hakları ile girişim sermayesi yatırım
fonları katılma paylarının satış kazancı istisnası |
|
4.6.2.
Kurumlar Vergisi Kanununun
yayım tarihinden sonra gerçekleşen satış işlemlerinde istisna uygulaması
…
Diğer taraftan, 7456
sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle Kurumlar Vergisi
Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde değişiklik
yapılmış ve kurumların taşınmaz satışlarından elde ettikleri kazançlarının
kurumlar vergisinden istisna edilmesine yönelik uygulamaya son verilmiştir. Öte
yandan, aynı Kanunun 22 nci maddesiyle Kurumlar Vergisi
Kanununa eklenen geçici
16 ncı madde
ile de 15/7/2023 tarihinden önce kurumların aktifinde yer alan taşınmazlar için taşınmaz satış
kazancı istisnasına yönelik hükümlerin uygulanmaya devam edileceği ancak söz konusu istisna
oranının %25 olacağı hükmüne yer verilmiştir ... Buna göre, 15/7/2023 tarihinden önce kurumların aktiflerinde
yer alan taşınmazların bu tarihten sonraki
satışlarından elde edilen
kazançlar için Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin 7456 sayılı Kanunla yapılan değişiklik öncesi
(istisna oranı hariç) hükümleri uygulanacak olup aşağıdaki
açıklamalara göre işlem tesis edilecektir.
|
|
5.6.2.2.4. Girişim sermayesi yatırım
fonları katılma payları
Sermaye piyasası mevzuatına göre girişim
sermayesi yatırım fonları, nitelikli yatırımcılardan katılma payı karşılığında toplanan para ya da iştirak
paylarıyla, pay sahipleri hesabına, inançlı mülkiyet esaslarına göre, girişim sermayesi
yatırımlarından oluşan portföyü işletmek amacıyla kurulan ve tüzel kişiliği
bulunmayan mal varlığı olarak tanımlanmaktadır. Buna göre, Sermaye
Piyasası Kurulundan izin
alarak faaliyette bulunan
girişim sermayesi fonlarının
katılma paylarının satışından elde edilecek kazançların %75'i, bu bölümde ön- görülen diğer şartların da
sağlanması kaydıyla kurumlar vergisinden istisna edilecektir. |
5. Serbest
Bölgelerde Uygulanan Kurumlar Vergisi İstisnası (Serbest bölge istisnasının
ihracat gelirleri ile sınırlandırılması)
Söz konusu Tebliğ’in 6.maddesi
ile, 5.12.3. Serbest bölgelerde uygulanan kurumlar vergisi istisnası başlığı
altında yer alan "5.12.3.1.Yasal düzenleme" başlıklı bölümünün sonuna
aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
Tebliğ’e
Eklenen Açıklamalar |
|
Diğer taraftan, 7524 sayılı Kanunla, Serbest Bölgeler
Kanununun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde değişiklik
yapılmıştır. Buna göre, 1/1/2025 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere serbest bölgelerde üretim faaliyetinde bulunan mükelleflerin bu bölgelerde imal
ettikleri ürünlerin yalnızca yurt dışına satışından elde ettikleri
kazançları gelir veya kurumlar vergisinden müstesna tutularak, imal edilen
ürünlerin yurt içine satışı istisna kapsamından çıkarılmıştır.
Dolayısıyla,
serbest bölgelerde imal edilen ürünlerin 1/1/2025 tarihinden itibaren yurt
içine satışından elde edilen kazançlara kurumlar vergisi istisnası
uygulanmayacaktır.
Serbest bölgede üretim faaliyetinde bulunan üretici firmaların ürünlerini, aynı veya baş- ka bir serbest bölgede
faaliyette bulunan ihracatçılara, yurt dışına satılması kaydıyla teslim etmeleri de yurt dışına satış olarak
değerlendirilecektir. Bu şekilde ihracat kaydıyla yapılan teslimlerde, üretici firmalar istisnadan yararlanacağından, ihracatı gerçekleştiren firmaların istisnadan yararlanması mümkün değildir.
Söz konusu
malların, ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren üç ay
içinde ihraç edilmesi zorunludur. Bu sürede ihraç edilmemesi halinde, bu
mallara ilişkin yurt dışı satış gerçekleşmemiş olarak değerlendirilir.
|
|
Değişiklik
Öncesi Tebliğ Açıklamaları |
Değişiklik
Sonrası Tebliğ Açıklamaları |
5.12.3.7.
İmalat faaliyetlerine uygulanacak istisna 5.12.3.7.1.
Genel olarak Serbest
bölgelerde imalat faaliyetinde bulunan mükelleflerin bölgelerde imal
ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançları, Türkiye’nin Avrupa
Birliğine tam üyeliğinin gerçekleştiği tarihi içeren yıllık vergileme
döneminin sonuna kadar kurumlar vergisinden istisnadır. Bu
istisnadan, bölgede yeni faaliyete geçen mükellefler ile faaliyet
ruhsatlarında yer alan sürenin dolmasıyla normal vergileme rejimine tabi
olacak mükellefler yararlanacaktır. Ancak,
elde edilen
kazançlar istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir. İstisna
uygulamasında, imal edilen Serbest
Bölgeler Kanununun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, serbest
bölgelerde faaliyet gösteren mükelleflerin imal ettikleri ürünlerin
satışından elde ettikleri kazançların gelir veya kurumlar vergisinden istisna
edilebilmesi için;
yeni mükellefiyet
tesis ettirenler mükellefiyet tesisinde, durum değişikliklerinde ise (yeni
bir alanda imalata başlayacak mükelleflerin bu durumu ruhsatlarına
işlettirdikten sonra) değişikliği müteakiben verecekleri ilk geçici vergi
beyannamesi ekinde, ilgili vergi dairesine vermeleri gerekmektedir. ……
Örnek
2: 6/2/2004 tarihinden
sonra ruhsat alan ve serbest bölgede oyuncak imalatıyla uğraşan bir kurumun,
aynı zamanda ham bez ithal edip
Örnek
3: Serbest
bölgede konfeksiyon imalatı ile uğraşan bir kurumun, imal ettiği
gömleklere ilişkin bitim işi olarak tabir edilen düğme dikimi,
ütüleme v.b. işleri fason olarak yaptırması halinde; fason olarak
yaptırılan bu tür işlerin toplam işçilik maliyetindeki payı, işletmenin kendi
imalatları dolayısıyla yüklendiği işçilik maliyetinden daha az oranda
olacağından, |
5.12.3.7.
İmalat faaliyetlerine uygulanacak istisna 5.12.3.7.1.
Genel olarak Serbest
bölgelerde imalat faaliyetinde bulunan mükelleflerin bölgelerde imal
ettikleri ürünlerin yurt
dışına satışından
elde ettikleri kazançları, Türkiye’nin Avrupa Birliğine tam üyeliğinin
gerçekleştiği tarihi içeren yıllık vergileme döneminin sonuna kadar kurumlar
vergisinden istisnadır. Bu
istisnadan, bölgede yeni faaliyete geçen mükellefler ile faaliyet
ruhsatlarında yer alan sürenin dolmasıyla normal vergileme rejimine tabi
olacak mükellefler yararlanacaktır. Ancak,
elde edilen
kazançlar istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir. İstisna
uygulamasında, imal
edilen ürünlerin sadece yurt dışına yapılan satışından elde edilen kazanç kısmı dikkate
alınacaktır. Serbest
Bölgeler Kanununun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, serbest
bölgelerde faaliyet gösteren mükelleflerin imal ettikleri ürünlerin yurt dışına satışından satışından elde
ettikleri kazançların gelir veya kurumlar vergisinden istisna edilebilmesi
için;
yeni mükellefiyet
tesis ettirenler mükellefiyet tesisinde, durum değişikliklerinde ise (yeni
bir alanda imalata başlayacak mükelleflerin bu durumu ruhsatlarına
işlettirdikten sonra) değişikliği müteakiben verecekleri ilk geçici vergi
beyannamesi ekinde, ilgili vergi dairesine vermeleri gerekmektedir.
Örnek: Serbest bölgede imalat faaliyeti ile uğraşan (A)
A.Ş., 2025 hesap döneminde imal ettiği ürünlerin yurt içine satışından
1.000.000 TL, yurt dışına satışından ise 2.000.000 TL kazanç elde etmiştir.
(A) A.Ş.'nin imal ettiği ürünlerin yurt dışına satışından elde ettiği 2.000.000
TL istisna kapsamında değerlendirilecek, yurt içine satışından elde ettiği
1.000.000 TL ise istisna kapsamında olmayacaktır.
Örnek
2: 6/2/2004 tarihinden
sonra ruhsat alan ve serbest bölgede oyuncak imalatıyla uğraşan bir kurumun,
aynı zamanda ham bez ithal edip yurt dışına satış yapması durumunda, oyuncak
imalat faaliyetinden elde ettiği kazanç istisna kapsamında değerlendirilecek,
ham bez ticaretinden sağladığı kazanç ise istisna kapsamında olmayacaktır.
Örnek 3: Serbest bölgede konfeksiyon imalatı
ile uğraşan bir kurumun, imal ettiği gömleklere ilişkin bitim işi olarak
tabir edilen düğme dikimi, ütüleme ve benzeri işleri fason olarak yaptırması
halinde; fason olarak yaptırılan bu tür işlerin toplam işçilik maliyetindeki
payı, işletmenin kendi imalatları dolayısıyla yüklendiği işçilik maliyetinden
daha az oranda olacağından, imal
edilen ürünün yurt dışına satışından elde edilen kazanç istisna
kapsamında değerlendirilecektir."
|
6. Şirket
Devirlerinde Finansman Giderlerinin İndirim Konusu Yapılması
Söz konusu Tebliğ’in 7.maddesi
ile, 1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin "5.17. Kurumlar vergisinden istisna edilen
kazançlara isabet eden giderlerin diğer kazançlardan indirilememesi"
başlıklı bölümünün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
Tebliğe
Eklenen Açıklamalar |
5.17. Kurumlar vergisinden istisna
edilen kazançlara isabet eden giderlerin diğer kazançlardan indirilememesi … Öte yandan, 7440 sayılı Kanunun 20 nci
maddesiyle, 1/1/2023 tarihinden itibaren elde edilen gelir ve kazançlara
uygulanmak üzere Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir: "Kurumların kurumlar vergisinden
istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki
faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından
indirilmesi kabul edilmez. Şu kadar ki iştirak hisseleri alımıyla ilgili
finansman giderleri, Kanunun 19 uncu maddesi kapsamında yapılan devir işlemleri
sonrasına isabet edenler de dahil olmak üzere, kurum kazancından
indirilebilir." Değişiklik gerekçesinde, Kurumlar
Vergisi Kanununun 19 uncu maddesi kapsamında, iştirak eden şirketin iştirak
ettiği şirketi veya iştirak edilen şirketin iştirak eden şirketi devraldığı
durumlarda, iştirak hissesi ve pay alımı dolayısıyla yapılan ve devir
sonrasına tekabül eden finansman giderlerinin devralan şirkette indirim
konusu yapılacağı belirtilmiştir. Buna göre, Kurumlar Vergisi Kanununun
19 uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamında; - iştirak eden şirketin iştirak ettiği şirketi veya - iştirak edilen şirketin iştirak eden şirketi devraldığı durumlarda, iştirak hissesi
ve pay alımı dolayısıyla yapılan, devir sonrasına tekabül eden ve 1/1/2023
sonrası ortaya çıkan finansman giderlerinin, devralan şirkette indirim konusu
yapılması mümkün olacaktır. Örnek 4:
(A) A.Ş., (B) A.Ş.'nin hisselerini
17/3/2020 tarihinde 5 yıl vadeli banka kredisi kullanarak satın almıştır.
10/2/2021 tarihinde (A) A.Ş., 5520 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi kapsamında
(B) A.Ş.'yi devralmıştır. Bu durumda (A) A.Ş., 1/1/2023
tarihinden itibaren oluşan, banka kredisi kaynaklı finansman giderlerini
kurum kazancının tespitinde dikkate alabilecektir. Örnek 5:
(D) A.Ş., (E) A.Ş.'nin hisselerini
2/4/2019 tarihinde 7 yıl vadeli banka kredisi kullanarak satın almıştır.
3/7/2022 tarihinde (E) A.Ş., 5520 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi kapsamında
(D) A.Ş.'yi devralmıştır. Bu durumda (E) A.Ş., 1/1/2023
tarihinden itibaren oluşan, banka kredisi kaynaklı finansman giderlerini
kurum kazancının tespitinde dikkate alabilecektir. Diğer taraftan, söz konusu örneklerde
açıklandığı şekilde devir tarihi ile 31/12/2022 tarihi arasında oluşan
finansman giderlerinin ise devir alan şirketlerce kurum kazancının tespitinde
gider olarak dikkate alınamayacağı tabiidir. İndirim konusu yapılabilecek
gider tutarının tespitinde finansman gider kısıtlamasına ilişkin hükümlerin
de ayrıca dikkate alınması gerekmektedir.
|
7. Türkiye’den
Yurtdışı Mukimi Kişi Ve Kurumlara Verilen Bazı Hizmetlere Sağlanan Kazanç
İndiriminin %50’den %80’e Çıkarılması
Söz
konusu Tebliğ’in 8.maddesi ile, 1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin "10.5.
Türkiye'den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara verilen hizmetler" başlıklı
bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Değişiklik
Öncesi Tebliğ Açıklamaları |
Değişiklik
Sonrası Tebliğ Açıklamaları |
10.5.
Türkiye’den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara verilen hizmetler 6322
sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesine eklenen (ğ) bendi
ile 15/6/2012 tarihinden itibaren uygulanmak üzere Türkiye’de yerleşmiş
olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara
Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık,
mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı
merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi
ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca
belirlenen mesleki eğitim hizmeti alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleriyle
ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında
faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren
işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50’sinin
beyan edilen kurum kazancından indirilebileceği hüküm altına
alınmıştır. 10.5.1.
İndirim kapsamındaki hizmetler İlgili
şirketler tarafından elde edilen kazancın … 10.5.2.
İndirimden faydalanma şartları 10.5.2.1.
İndirimden faydalanabilecek şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas
faaliyet konusu … Mimarlık,
mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı
merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi
ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca
belirlenen mesleki eğitim hizmeti ile Milli Eğitim Bakanlığı ile Sağlık
Bakanlığının izni ve denetimine tabi olarak eğitim veya sağlık alanında
faaliyet gösteren işletmelerin Türkiye'de yerleşmiş olan kişilere de hizmet
vermesi indirimden faydalanmaya engel teşkil etmeyecek, Türkiye'de yerleşmiş
olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara
verilen hizmetlerden elde edilen kazancın … 10.5.3.
Türkiye’den yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurumlara verilen hizmetlerden elde
edilen kazancın tespiti, kayıtlarda izlenmesi ve beyanı 10.5.3.1.
İndirim tutarının tespiti İndirim
kapsamında kabul edilen faaliyetlerden elde edilen hasılattan bu faaliyetler
nedeniyle yüklenilen gider ve maliyet unsurlarının düşülmesi sonucu bulunacak
kazancın 10.5.3.3.
İlgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak Türkiye’de yerleşmiş olmayan
kişilere verilen eğitim ve sağlık hizmetlerine ilişkin bildirim ve belgeler Milli
Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının izni ve denetimine tabi olarak
eğitim veya sağlık alanında faaliyet gösteren ve yurt dışı yerleşik kişilere
verdikleri hizmetlerden elde ettikleri kazançlarının
|
10.5.
Türkiye’den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara verilen hizmetler 6322
sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci
fıkrasına eklenen (ğ) bendi ile 15/6/2012 tarihinden itibaren uygulanmak
üzere Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi
yurt dışında bulunanlara Türkiye'de verilen ve münhasıran yurt dışında
yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama,
muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama,
veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle
Hazine ve Maliye Bakanlığınca belir- lenen mesleki eğitim hizmeti alanlarında
faaliyette bulunan hizmet işletmeleriyle ilgili bakan- lığın izni ve
denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye'de
yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu
faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50'sinin beyan edilen kurum
kazancından indirilebileceği hüküm altına alın- mıştır. 7491 sayılı Kanunun 59 uncu maddesiyle
anılan bentte değişiklik yapılarak 1/1/2023 tarihinden itibaren elde edilen
kazançlara uygulanmak üzere söz konusu faaliyetlerden elde edilen kazançların
tamamının indirimden yararlanılan hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi
beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye'ye transfer edilmesi
şartıyla indirim oranının %80 olarak uygulanması hükme bağlanmıştır. 10.5.1.
İndirim kapsamındaki hizmetler İlgili
şirketler tarafından elde edilen kazancın %80’inin beyan edilen kurum kazancından
indirilebilmesi için bu kazancın aşağıda belirtilen faaliyetlerden elde
edilmiş olması gerekmektedir. -
Mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı
tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme,
veri analizi hizmetleri. … 10.5.2.
İndirimden faydalanma şartları 10.5.2.1.
İndirimden faydalanabilecek şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas
faaliyet konusu … Mimarlık,
mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı
merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi
ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca
belirlenen mesleki eğitim hizmeti ile Milli Eğitim Bakanlığı ile Sağlık
Bakanlığının izni ve denetimine tabi olarak eğitim veya sağlık alanında
faaliyet gösteren işletmelerin Türkiye'de yerleşmiş olan kişilere de hizmet
vermesi indirimden faydalanmaya engel teşkil etmeyecek, Türkiye'de yerleşmiş
olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara
verilen hizmetlerden elde edilen kazancın %80’ine indirim uygulanacaktır. … 10.5.3.
Türkiye’den yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurumlara verilen hizmetlerden elde
edilen kazancın tespiti, kayıtlarda izlenmesi ve beyanı 10.5.3.1.
İndirim tutarının tespiti İndirim
kapsamında kabul edilen faaliyetlerden elde edilen hasılattan bu faaliyetler
nedeniyle yüklenilen gider ve maliyet unsurlarının düşülmesi sonucu bulunacak
kazancın %80’i, kurumlar
vergisi beyannamesinin “Kazancın Bulunması Halinde İndirilecek İstisna ve
İndirimler” bölümünde gösterilmek suretiyle indirim konusu yapılabilecektir.
Diğer indirim ve istisnalar ile geçmiş yıl zararları nedeniyle indirim konusu
yapılamayan tutar izleyen dönemlere devredilemeyecektir. Faaliyet sonucunun
zararlı olması halinde ise indirim söz konusu olmayacaktır. 10.5.3.3.
İlgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak Türkiye’de yerleşmiş olmayan
kişilere verilen eğitim ve sağlık hizmetlerine ilişkin bildirim ve belgeler Milli
Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının izni ve denetimine tabi olarak
eğitim veya sağlık alanında faaliyet gösteren ve yurt dışı yerleşik kişilere
verdikleri hizmetlerden elde ettikleri kazançlarının %80’ini indirim
konusu yapan işletmelerin, hizmet verilen yurt dışı yerleşik gerçek kişilere
ilişkin ad-soyad ya da unvan, hangi ülkenin uyruğunda olduğu, pasaport
numarası, düzenlenen faturanın tarih ve sayısı, verilen hizmetin niteliği ve
hizmet bedeli gibi bilgileri içeren formun, her bir geçici vergi beyannamesi
ile birlikte beyanname eki olarak verilmesi gerekmektedir. İlgili geçici
vergi beyannamesinin ekindeki forma dahil edilememiş bilgilerin bir sonraki
geçici vergi beyannamesi ekindeki formla bildirilmesi mümkündür.
|
Tebliğ’e
Eklenen Bölüm |
|
10.5.2.6. Kazancın tamamının elde edildiği hesap
dönemine ilişkin kurumlar vergisi
beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye'ye transfer edilmesi
7491 sayılı
Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının
(ğ) bendinde yapılan değişiklik ile anılan indirimden yararlanabilmek için
bent kapsamında yer alan ve 1/1/2023 tarihinden itibaren elde edilen
söz konusu kazançların tamamının, beyanname
verilme tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilmesi şartı getirilmiştir. Buna göre,
indirim kapsamındaki kazançların tamamının, elde edildiği hesap dönemine
ilişkin yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar
Türkiye'ye trans- fer
edilmesi gerekmektedir. Söz konusu
kazançların tamamının değil
bir kısmının Türkiye'ye transfer edilmesi durumunda, transfer edilen kısım
da dahil olmak
üzere indirimden yararlanılamayacaktır. Türki- ye'ye bu süre içinde
transfer edilmeyen kazançların daha sonraki dönemlerde transfer edilmesi
durumunda da söz konusu indirim uygulanmayacaktır. Örnek 1: Yazılım alanında faaliyet gösteren ve hesap
dönemi olarak takvim
yılını kullanan (S)
A.Ş., yurt dışında mukim bir şirkete 2023 yılında verdiği
yazılım hizmeti karşılığında elde ettiği 800.000 TL
kazancın tamamını 30/12/2023 tarihinde Türkiye'ye transfer etmiştir.
Bu durumda, yazılım faaliyeti dolayısıyla elde edilen kazancın tamamı, yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken
tarihe kadar Türkiye'ye transfer edildiğinden, anılan indirimden yararlanılması mümkündür. Örnek 2: Mimarlık alanında faaliyet gösteren ve hesap
dönemi olarak takvim yılını kullanan (Ş) A.Ş., yurt dışında mukim bir şirkete
2023 yılında verdiği mimari çizim hizmeti karşılığında elde ettiği 500.000 TL kazancının; 400.000 TL'sini 10/4/2024 tarihinde, 100.000 TL'sini
ise 5/7/2024 tarihinde Türkiye'ye transfer etmiştir. Bu durumda, mimarlık faaliyeti dolayısıyla elde edilen kazancın tamamı, yıllık
kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe
kadar Türkiye'ye transfer edilmediğinden, anılan indirimden yararlanılması mümkün değildir. Geçici vergi
dönemleri açısından, kazançların ilgili geçici vergi dönemine ait beyan-
namenin verileceği tarihe kadar Türkiye'ye transfer edilmesi halinde, bu
geçici vergi döneminden itibaren indirimden yararlanılabilmesi mümkün
olacaktır. Anılan bent
kapsamında verilen hizmetler karşılığındaki ödemelerin yıllık kurumlar
vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye'de yapılması
durumunda, söz konusu faaliyetlerden elde edilen kazançlar için ayrıca
Türkiye'ye transfer edilme şartı aranmayacaktır. Örnek 3: Sağlık alanında faaliyet
gösteren (T) Ltd. Şti., yurt dışında mukim Bayan (B)'ye Türkiye'de sağlık
hizmeti vermiş ve Bayan (B) tarafından bu hizmet karşılığı ödeme Türkiye'de
kredi kartıyla yapılmıştır. Bu durumda, verilen sağlık hizmeti
karşılığındaki ödeme Türkiye'de yapıldığından, indirimden
yararlanmak için kazancın Türkiye'ye transfer edilmesi şartı aranmayacaktır. Diğer taraftan,
indirim kapsamındaki faaliyetlerden doğan alacaklara ilişkin kur farkı ve
vade farkları da indirim tutarının tespitinde dikkate alınacaktır.
|
8.
Taşınmazların Kısmi Bölünme Suretiyle
Vergisiz Devredilmesi İmkanının Kaldırılması
Söz konusu Tebliğ’in 9.maddesi
ile, 1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin "19.2.2. Kısmi Bölünme" başlıklı bölümü güncel
Kanun düzenlemesine aşağıdaki şekilde güncellenmiştir.
Değişiklik
Öncesi Tebliğ Açıklamaları |
Değişiklik
Sonrası Tebliğ Açıklamaları |
19.2.2.
Kısmi bölünme Kurumlar
Vergisi Kanununun 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde, tam
mükellef bir sermaye şirketi veya sermaye şirketi niteliğindeki yabancı bir
kurumun Türkiye’deki işyeri ya da daimi temsilcisinin bilançosunda yer alan Bu
düzenleme ile iştirak hisselerinin kısmi bölünme kapsamında ayni sermaye
olarak konulabilmesi için aktifte yer alan bu kıymetlerin en az iki tam yıl
süreyle elde tutulması şarttır. Kısmi
bölünme işleminde, aktifi ve pasifi düzenleyici hesaplar, ilgili olduğu aktif
veya pasif hesapla birlikte devrolunmak zorundadır.
|
19.2.2.
Kısmi bölünme Kurumlar
Vergisi Kanununun 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde, tam
mükellef bir sermaye şirketi veya sermaye şirketi niteliğindeki yabancı bir
kurumun Türkiye’deki işyeri ya da daimi temsilcisinin bilançosunda yer alan
ve en az iki tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri ya da sahip
oldukları üretim veya hizmet işletmelerinin bir veya birkaçının mevcut veya
yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine kayıtlı değerleri üzerinden
ayni sermaye olarak konulması kısmi bölünme olarak kabul edilmiştir. Bu
düzenleme ile iştirak hisselerinin kısmi bölünme kapsamında ayni sermaye
olarak konulabilmesi için aktifte yer alan bu kıymetlerin en az iki tam yıl
süreyle elde tutulması şarttır. Kısmi
bölünme işleminde, aktifi ve pasifi düzenleyici hesaplar, ilgili olduğu aktif
veya pasif hesapla birlikte devrolunmak zorundadır.
|
19.2.2.3.
İştirak hisselerinin ortaklara verilmesi Kısmi
bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisseleri,
devreden şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da
verilebilir. Taşınmaz ve iştirak hisselerinin Kurumlar Vergisi Kanununun 19
uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendine göre devrinde, devralan
şirketin hisselerinin devreden şirketin ortaklarına verilmesi halinde,
devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin borçların da devri
zorunludur. Örneğin; Ortakları
(A) ve (B) olan (R) Limited Şirketi aktifinde kayıtlı olan ve banka kredisi
kullanılarak satın alınmış olup henüz ödenmemiş 50.000.-
YTL borcu bulunan Buna
göre, (Y) A.Ş. ayni sermaye olarak konulan Örnekten
de anlaşılacağı üzere, devredilen kıymetlere karşılık edinilen devralan
şirket hisselerinin ortaklara verilmesi halinde, bölünen şirkette sermaye
azaltımına gidileceği tabiidir. Öte
yandan, devralan şirketin hisselerinin devreden şirkette kalması halinde,
devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin pasif kıymetlerin
(borçların) devri ihtiyaridir.
|
19.2.2.3.
İştirak hisselerinin ortaklara verilmesi
Kısmi
bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisseleri,
devreden şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da
verilebilir. İştirak hisselerinin Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu
maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendine göre devrinde, devralan şirketin
hisselerinin devreden şirketin ortaklarına verilmesi halinde, devredilen
iştirak hisselerine ilişkin borçların da devri zorunludur. Örneğin;
Ortakları (A) ve (B) olan (R) Limited Şirketi aktifinde kayıtlı olan ve banka
kredisi kullanılarak satın alınmış olup henüz ödenmemiş 500.000 TL borcu
bulunan iştirak hissesini,
kayıtlı değeri olan 1.000.000 TL üzerinden (Y) A.Ş.'ye kısmi bölünme
kapsamında devretmiş ve bu devir karşılığında (Y) A.Ş.'den alınan hisse
senetleri Ortak (A) ve (B)'ye verilmiştir. Buna
göre, (Y) A.Ş. ayni sermaye olarak konulan iştirak hissesi nedeniyle 500.000 TL'lik
sermaye artırımında bulunacak, bu sermaye artırımına ilişkin hisse
senetlerinin (R) Limited Şirketinin ortaklarına verilmesi nedeniyle, (R)
Limited Şirketi de 500.000 TL'lik sermaye azaltımında bulunacaktır. Örnekten
de anlaşılacağı üzere, devredilen kıymetlere karşılık edinilen devralan
şirket hisselerinin ortaklara verilmesi halinde, bölünen şirkette sermaye
azaltımına gidileceği tabiidir. Öte
yandan, devralan şirketin hisselerinin devreden şirkette kalması halinde,
devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin pasif kıymetlerin
(borçların) devri ihtiyaridir |
9. Yap
İşlet Ve Devret Modeli İle Kamu Özel İşbirliği Projeleri Kapsamında Elde Edilen
Kazançlara Uygulanacak Kurumlar Vergisi Oranı
Söz konusu
Tebliğ’in 10.maddesi ile, 1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin "32.1. Kurumlar vergisi
oranı ve geçici
vergi" başlıklı bölümünün birinci ve ikinci paragrafları
yürürlükten kaldırılmış ve aynı bölüme mevcut ikinci paragrafından sonra gelmek
üzere aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
Değişiklik Öncesi Tebliğ
Açıklamaları |
Değişiklik Sonrası
Tebliğ Açıklamaları |
|
Kurumlar vergisi, kurum kazancı üzerinden %25 oranında
alınacaktır.
Bankalar, 6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketler,
elektronik ödeme ve para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık
yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans
şirketleri, emeklilik şirketleri ve 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı
Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması
Hakkında Kanuna göre yap-işlet-devret modeli çerçevesinde gerçekleştirilen
projeler ile 21/2/2013 tarihli ve 6428 sayılı Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel
İş Birliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması ile
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun hükümlerine göre kamu özel iş birliği modeli çerçevesinde yürütülen
projelerde sözleşmenin tarafı olarak faaliyette bulunan şirketlerin kurum
kazançları üzerinden kurumlar vergisi %30 oranında alınır. 3996 sayılı Kanuna göre
yap-işlet-devret modeli çerçevesinde gerçekleştirilen projeler ile 6428
sayılı Kanun hükümlerine göre kamu özel iş birliği modeli çerçevesinde yürütülen
projelerde sözleşmenin tarafı olarak faaliyette bulunan şirketlere ilişkin
%30 oranı, 2025 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen
kazançlarına, özel hesap dönemine tabi olan kurumların ise 2025 takvim
yılında başlayan özel hesap dönemi ve izleyen vergilendirme dönemleri
kazançlarına uygulanacaktır. Kurumlar vergisi mükelleflerince, cari
vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi
Kanununda belirtilen esaslara göre ve cari dönemin kurumlar vergisi oranında
geçici vergi ödenecektir. |
10. İhracat Kazançlarına Uygulanan Kurumlar Vergisi Oranının
5 Puan İndirimli Uygulanması
Söz konusu Tebliğ’in 11.maddesi ile 1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel
Tebliği’nin "32.1.2. İhracat yapan kurumlar ile üretim faaliyetiyle iştigal
eden kurumlarda kurumlar vergisi oranının 1 puan indirimli uygulanması"
başlıklı bölümü “İhracat yapan kurumlar ile üretim faaliyetiyle iştigal eden
kurumlarda kurumlar vergisi oranının indirimli uygulanması” şekilde
değiştirilmiş, detaylı açıklama ve örnekler Tebliğ’e eklenmiştir.
11. Yatırım Teşvik Belgeleri Kapsamında Hak Edilen Yatırıma
Katkı Tutarlarının, Vergi Borçlarından Mahsup Edilmek Suretiyle Kullanımı
1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğin "32.2.12.
Elektrik motorlu taşıt üretenler için yatırıma katkı tutarının kullanımı"
başlıklı bölümünden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiştir.
Tebliğ’e
Eklenen Bölüm |
32.2.13. Hak kazanılan yatırıma katkı tutarından diğer vergi borçlarından terkin yoluyla yararlanılması
1/1/2022
tarihinden itibaren yapılacak yatırım harcamalarına uygulanmak üzere 7338 sayılı Kanunun 60 ıncı
maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesine eklenen sekizinci fıkrada;
"(8) Yatırım teşvik
belgesi bazında yapılan yatırım harcamasına yatırıma katkı oranının
uygulanmasıyla belirlenen tutarın %10'luk kısmı, kurumlar vergisi
beyannamesinin verilmesi gereken ayı takip
eden ikinci ayın
sonuna kadar talep
edilmesi şartıyla, özel
tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç
olmak üzere tahakkuk etmiş diğer vergi
borçlarından terkin edilmek suretiyle kullanılabilir. Terkin talebinde bulunulabilecek tutar,
hak edilen yatırıma katkı tutarından indirimli kurumlar vergisi yoluyla kullanılan
yatırıma katkı tutarının düşülmesinden sonra bulunan tutarın yarısından fazla
olamaz. Diğer vergi borçlarının terkini suretiyle kullanılan tutarın bir
katına isabet eden yatırıma katkı tutarından vazgeçildiği kabul edilir, diğer
vergilerden terkini talep edilen tutar ile vazgeçilen yatırıma katkı
tutarları dolayısıyla vergi matrahına indirimli oranda kurumlar vergisi
uygulanmaz. Bu fıkra kapsamında diğer vergi borçlarından terkin
edilebilecek toplam tutar, ilgili
yatırım teşvik belgesi kapsamında fiilen yapılan
yatırım harcamalarına, yatırıma katkı oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan tutarın %10'undan fazla
olamaz."
hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, ilgili
hesap dönemi başından kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken ayı takip
eden ikinci ayın sonuna kadar talep edilmesi şartıyla, ilgili dönem
itibarıyla hak kazanılan yatırıma katkı tutarının %10'luk kısmından, özel tüketim vergisi ve katma
değer vergisi hariç olmak
üzere tahakkuk etmiş
diğer vergi borçlarından terkin edilmek suretiyle yararlanılmasına imkan sağlanmıştır.
Ancak terkin
talebinde bulunulabilecek tutar, hak kazanılan yatırıma katkı tutarından
indirimli kurumlar vergisi yoluyla kullanılan yatırıma katkı tutarının düşülmesinden sonra bulunan tutarın
yarısından fazla olamayacaktır.
Bu uygulamada, diğer vergi borçlarının terkini suretiyle kullanılan yatırıma katkı tutarının bir katına isabet
eden yatırıma katkı
tutarından da vazgeçildiği kabul edilecektir. Böylece yatırıma katkı tutarı, diğer
vergilerden terkini talep
edilen tutar ile terkin nedeniyle vazgeçilen yatırıma katkı tutarı kadar azalmış olacaktır.
Dolayısıyla, diğer
vergilerden terkini talep edilen tutar ile terkin nedeniyle vazgeçilen
yatırıma katkı tutarları için indirimli kurumlar vergisi uygulamasından yararlanılması mümkün değildir.
Örnek: (B) A.Ş.'nin 2023 hesap döneminde başlamış
olduğu yatırım teşvik belgesi kapsamındaki
komple yeni yatırımının toplam tutarı 10.000.000 TL'dir. 2023
hesap döneminde kısmen
işletilmeye başlanan bu yatırımın 2.000.000 TL'lik kısmı 11/3/2023 tarihi
itibariyle gerçekleştirilmiş ve (B) A.Ş. söz
konusu yatırımdan 2023
hesap döneminin 3. geçici vergilendirme döneminde 1.000.000 TL kazanç elde etmiştir. (Yatırıma katkı
oranı: %30, vergi
indirim oranı: %50)
Toplam yatırıma
katkı tutarı = Toplam yatırım harcaması x Yatırıma katkı oranı = 10.000.000 TL x %30 = 3.000.000 TL 2023/3. geçici
vergilendirme dönemi Gerçekleştirilen yatırım harcaması = itibariyle hak kazanılan yatırıma katkı tutarı x Yatırıma katkı oranı = 2.000.000 TL x %30 = 600.000 TL
Buna göre,
(B) A.Ş.'nin yatırım teşvik belgesi kapsamındaki bu yatırımından 2023 he-
sap döneminin 3. geçici vergilendirme döneminde elde ettiği kazanca uygulanacak
indirimli kurumlar vergisi oranı ile yararlanılan yatırıma katkı tutarı
aşağıdaki gibi olacaktır.
İndirimli KV oranı= [KV oranı - (KV oranı x Vergi
indirim oranı)) = [%25 - (%25 x %50)) = [%25 - %12,5) = %12,5 -
Yatırımdan elde edilen
kazanç 1.000.000 TL - İndirimli KV olmasaydı ödenecek KV (1.000.000 TL x %25) 250.000 TL -
İndirimli orana göre
hesaplanan KV (1.000.000 TL x
%12,5) 125.000 TL - Yararlanılan yatırıma katkı tutarı (250.000 TL - 125.000 TL) 125.000 TL
(B) A.Ş.'nin
yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımının kısmen işletilmesinden 2023
hesap döneminin 3. geçici vergilendirme döneminde elde ettiği 1.000.000 TL kazancına indirimli kurumlar vergisi
uygulanmak suretiyle faydalandığı yatırıma katkı tutarı 125.000 TL'dir. Dolayısıyla, yapılan yatırım harcaması nedeniyle 2023 hesap
döneminin 3. geçici
vergilendirme döneminde hak kazanılan 600.000
TL'lik yatırıma katkı
tutarının bu dönemde
faydalanılamayan (600.000 TL - 125.000 TL) 475.000 TL'lik kısmından
izleyen hesap dönemle- rinde bu yatırımdan elde edilen kazançlara indirimli vergi oranı
uygulanmak suretiyle yararlanılabilecektir.
Mükellef 22/5/2023 tarihinde vermiş olduğu
dilekçeyle, Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesinin sekizinci fıkrası
kapsamında indirimli kurumlar vergisi uygulaması nedeniyle hesaplanan yatırıma katkı tutarının %10'unun diğer vergi borçlarından terkin edilmek suretiyle kullanılmasını talep etmiştir.
Mükellefin Kasım/2023 dönemi gelir vergisi stopajı ve damga vergisi borcu
80.000 TL'dir.
Mükellefin terkin
yoluyla yararlanabileceği yatırıma katkı tutarı aşağıdaki şekilde he-
saplanacaktır. 1.sınır: Diğer vergi borçlarından terkin edilecek tutar = Hak
edilen yatırıma katkı tutarı x %10 = 600.000 TL x %10 = 60.000 TL Buna göre,
mükellefin ilgili dönemde
diğer vergi borçlarına terkin yoluyla kullanımını talep edebileceği yatırıma
katkı tutarı, hak edilen yatırıma katkı tutarının %10'unu geçemeye- cektir. 2.sınır: Terkin talebinde bulunulabilecek
üst sınır = (Hak kazanılan yatırıma katkı tutarı - yararlanılan yatırıma katkı tutarı) / 2 = (600.000 TL - 125.000 TL) / 2 = 475.000 TL / 2 = 237.500 TL (B) A.Ş.'nin terkin talebinde bulunabileceği üst sınır 237.500
TL olup mükellefin terkin edilebilecek vergi borcu söz konusu üst sınırın
altında kalmaktadır.
Bununla birlikte, hak kazanılan yatırıma katkı tutarının %10'u olan 60.000 TL, 80.000 TL'lik borç tutarının altında kaldığından, mükellefin 22/5/2023 tarihinde yapmış olduğu
başvuru doğrultusunda, hak
kazanılan yatırıma katkı tutarının yalnızca 60.000 TL'lik kısmı 80.000 TL tu- tarındaki diğer vergi borcundan
terkin edilebilecektir.
Bu terkin
işleminin yapılabilmesi için mükellefin, 2023
hesap döneminin 3. geçici vergilendirme dönemi beyannamesini vermesini müteakiben, yukarıdaki hesaplamaları içeren ter- kine
ilişkin yeni bir dilekçe vermesi gerekmektedir.
Diğer taraftan,
(B) A.Ş.'nin söz konusu tutarı diğer vergi borçlarından terkin etmesi
durumunda, kullanılan tutarın bir katına isabet eden yatırıma katkı
tutarından vazgeçilecektir.
Vazgeçilen yatırıma katkı tutarı = Diğer vergi
borçlarının terkini suretiyle kullanılan tutar x 1 = 60.000 TL x 1 = 60.000 TL
Dolayısıyla, (B) A.Ş.'nin diğer
vergilerden terkin ettiği
60.000 TL ile bu tutarın bir katına isabet
eden (vazgeçilen yatırıma katkı tutarı) 60.000 TL'nin toplamı olan 120.000 TL in- dirimli oranda kurumlar vergisine tabi olmayacaktır.
Ayrıca, hak edilen yatırıma katkı tutarından diğer
vergi borçlarından terkin
yoluyla yararlanılmasına ilişkin söz konusu uygulama 1/1/2022 tarihinden itibaren yapılacak yatırım harcamaları için geçerlidir.
Terkin talebinde bulunan mükelleflerin, her bir geçici vergi ile yıllık
beyannamesini ibrazı sonrasında, terkin talep dilekçesindeki hesaplamaları
revize etmesi ve yeni bir terkin talep dilekçesi vermesi gerekmektedir.
Terkin talebi, her bir yatırım teşvik belgesi bazında ayrı ayrı yapılacaktır.
Mükelleflerin terkin suretiyle kullanacağı yatırıma katkı tutarları,
mükellefler tarafından kurum kazancının tespitinde gelir olarak dikkate
alınacağından, bu tutarların geçici ve yıllık kurumlar vergisi
beyannamelerinde "Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisna ve
İndirimler" bölümünde yer alan "Diğer İndirim ve İstisnalar"
satırında gösterilmek suretiyle kurum kazancından indirilmesi
mümkündür."
|
Söz konusu Tebliğ bültenimiz
ekinde ilgilerinize sunulmaktadır.
Saygılarımızla bilgilerinize
sunarız.