Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Yayımlandı

Yayınlanma Tarihi: 25 Temmuz 2019



Özet: 7186 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 19.07.2019 tarihli ve 30836 sayılı Mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

Açıklamalar

7186 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'da yer alan bazı vergisel düzenlemeler aşağıdaki şekildedir.

  • Gelir vergisi yönünden hasılat esaslı vergileme

  • Yurt dışında bulunan varlıkların bildirim ve beyanı (Varlık Barışı)

  • Bankalar açısından tahsil imkânı kalmaması nedeniyle kayıttan düşülen kredilerde değersiz alacak uygulaması

  • Elektrik motorlu taşıt araçlarının üretiminde vergisel teşvikler

  • Yurtdışı çıkış harcı bedelleri

Söz konusu uygulamalara yönelik açıklamalara aşağıda yer verilmiştir.

1)   GVK Yönünden Hasılat Esaslı Vergileme

2018 yılında yayımlanan 7104 Sayılı Kanun'la, "Hasılat esaslı vergileme" uygulamasına yönelik olarak KDV Kanunu'nda düzenlemeler yapılmıştı.

7186 Sayılı Kanun'un 1. maddesiyle, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun mülga 113. maddesi başlığıyla birlikte yeniden düzenlenmiştir.

Buna göre, şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden mükelleflerin talep etmeleri hâlinde, söz konusu faaliyetlerinden elde ettikleri gayrisafi hasılatlarının %10'u bu faaliyetlerine ilişkin vergiye tabi kazanç olarak esas alınacaktır. Vergiye tabi kazancın bu suretle tespitinde ilgili faaliyete ilişkin giderler dikkate alınmayacak ve bu kazanca herhangi bir indirim veya istisna uygulanmayacaktır.

Kanunla belirlenen mükelleflerin bu kazançları dışındaki beyana tabi diğer kazanç veya iratları hakkında düzenleme hükümleri uygulanmayacaktır. Ayrıca mükelleflerin iki yıl geçmedikçe bu usulden çıkmaları mümkün değildir.

Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin birinci ve ikinci fıkrası hükümleri uyarınca (fatura, fiş vb. belge düzenlenmemesi hükümleri) bir takvim yılı içinde iki kez ceza kesilen mükellefler, cezanın kesildiği ve takip eden iki takvim yılına ait kazançları için bu madde hükümlerinden yararlanamaz. 

İlgili düzenlemeden hem gelir vergisi, hem de kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabilecektir.

2)   Yurt Dışı ve Yurt İçinde Bulunan Varlıkların Bildirim ve Beyanı (Varlık Barışı)

Daha önce 5811, 6736 ve 7143 sayılı kanunlar ile yürürlüğe giren ve varlık barışı olarak nitelendirilen, yurtiçi ve yurtdışı varlıkların bildirimi ve beyanı esasına dayanan uygulama 7186 Sayılı Kanun'un 2.maddesiyle 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'na eklenen 90 no'lu geçici madde ile yeniden düzenlenmiştir.

Önceki uygulamalarda olduğu gibi düzenleme yurtiçi ve yurtdışında bulunan varlıkları kapsamaktadır.

Buna göre, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, 31/12/2019 tarihine kadar Türkiye'deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebileceklerdir.

Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak %1 oranında hesapladıkları vergiyi, (7143 Sayılı Kanun'da bu oran %2 olarak belirlenmişti) bildirimi izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan edecek ve aynı sürede ödeyeceklerdir. ​

Kapsama giren varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve maddenin yürürlük tarihi itibarıyla (19.07.2019) kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31/12/2019 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilecektir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye'ye getirilme şartı aranmaksızın madde hükümlerinden yararlanılabilecektir.

Maddenin yürürlük tarihi itibariyle kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce Türkiye'ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması hâlinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla bu madde hükümlerinden yararlanılır.

Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükellefler, madde kapsamında Türkiye'ye getirilen varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın işletmelerine dâhil edebilecekleri gibi, aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden çekebilirler.

Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye'de bulunan, ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 31/12/2019 tarihine kadar vergi dairelerine beyan edilebilecektir. Beyan edilen söz konusu varlıklar, 31/12/2019 tarihine kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedilebilir. Bu takdirde, söz konusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilir. Bu kapsamda beyan edilen taşınmazların ayni sermaye olarak konulmak suretiyle işletme kayıtlarına alınması hâlinde, sermaye artırım kararının beyan tarihi itibarıyla alınmış olması ve söz konusu kararın beyan tarihini izleyen 10. ayın sonuna kadar ticaret siciline tescil edilmesi kaydıyla, madde hükümlerinden faydalanılabilir. Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden %1 oranında (7143 Sayılı Kanun'da bu oran %2 olarak belirlenmişti) vergi tarh edilir ve bu vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenir.

Madde kapsamında ödenen vergi, hiçbir suretle gider yazılamaz ve başka bir vergiden mahsup edilemez. Türkiye'ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmez.

Madde kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaz. Bu hükümden faydalanılabilmesi için bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi ve birinci fıkra uyarınca bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye'ye getirilmesi veya Türkiye'deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi zorunludur.

Cumhurbaşkanı, ilgili düzenlemede yer alan süreleri bitim tarihlerinden itibaren altı aya kadar uzatmaya yetkilidir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı ise madde kapsamına giren varlıkların Türkiye'ye getirilmesi, bildirim ve beyanı ile işletmeye dâhil edilmelerine ilişkin hususları, bildirim veya beyana esas değerlerin tespiti, bildirim ve beyanların şekli, içeriği ve ekleri ile yapılacağı yeri, maddenin uygulanmasında kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.

3)   Bankalar Açısından Tahsil İmkânı Kalmaması Nedeniyle Kayıttan Düşülen Kredilerde Değersiz Alacak

7186 Sayılı Kanun'un 16.maddesiyle, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 53. maddesinde değişiklik yapılmıştır.

Buna göre, bankalar tarafından kredilerle ilgili olarak ayrılan özel karşılıkların tamamı ayrıldıkları yılda kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilecektir. Madde uyarınca, özel karşılık ayrıldıktan sonra tahsil imkânı kalmaması nedeniyle kayıttan düşülen krediler, Vergi Usul Kanunu'nun 322. maddesi hükümleri kapsamında değersiz alacak kayda alınabilecektir.

4)   Elektrik Motorlu Taşıt Araçlarının Üretiminde Vergisel Teşvikler

7186 Sayılı Kanun'un 19.maddesiyle, 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'na Geçici 12. Madde eklenmiştir.

6745 Sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 80. maddesi kapsamında teşviklerden yararlanmasına karar verilen ve bu kapsamda sera etkisi yaratan egzoz gazı salınımını tamamen ortadan kaldıracak teknolojilerin geliştirilmesi için münhasıran Türkiye'de gerçekleştirdikleri Ar-Ge faaliyetleri sonucunda geliştirdikleri elektrik motorlu taşıt araçlarını Türkiye'de imal eden mükelleflerin, destek kararında belirlenen kadarıyla, bu yatırımları dolayısıyla Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 32/A maddesi kapsamında hak kazandıkları yatırıma katkı tutarını, söz konusu malların ilk iktisabı dolayısıyla 31/12/2035 tarihine kadar vergi dairesine ödenen özel tüketim vergisinin, takvim yılının üçer aylık dönemleri itibarıyla bu mükelleflere kısmen veya tamamen, nakden ya da vergi borçlarına mahsuben ödenmesi suretiyle kullandırmaya Cumhurbaşkanı yetkili kılınmıştır. Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar ise Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecektir. ​

5)   Yurtdışı Çıkış Harcı Bedelleri

7186 Sayılı Kanun'un 20.maddesiyle 5597 sayılı Yurt Dışına Çıkış Harcı Hakkında Kanun ile Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'da yapılan değişiklik çerçevesinde, 15 TL olan yurtdışı çıkış harcı bedeli 01.08.2019 itibariyle 50 TL'ye yükseltilmiştir.

Ayrıca alınan harcın çıkış başına 15 Türk Lirası (Cumhurbaşkanınca 15 Türk lirasından düşük bir miktar belirlenmesi hâlinde belirlenen miktar) Toplu Konut İdaresi'ne aktarılacak olup, kalan miktar ise genel bütçeye gelir kaydedilecektir. Değişiklik öncesinde 15 TL'lik tutarın tamamı Toplu Konut İdaresi'ne aktarılmaktaydı.

Ek- Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun​

Saygılarımızla,