Özet: 07.12.2019 tarih ve 30971 sayılı Resmi Gazete'de "Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" yayımlanmıştır. Söz konusu torba kanun ile "Dijital Hizmet Vergisi" düzenlenmiş, ayrıca çeşitli vergi kanunlarında önemli değişiklikler yapılmıştır. Kanunda yer alan vergisel düzenlemeler aşağıda özetlenmiştir.
Açıklamalar
1. Dijital Hizmet Vergisi Türkiye'de sunulan aşağıdaki hizmetlerden elde edilen hasılat dijital hizmet vergisine tabidir:
- Dijital ortamda sunulan her türlü reklam hizmetleri (reklam kontrol ve performans ölçüm hizmetleri,
- kullanıcılarla ilgili veri iletimi ve yönetimi gibi hizmetler ile reklamın sunulmasına ilişkin teknik hizmetler dâhil), Sesli, görsel veya dijital herhangi bir içeriğin (bilgisayar programları, uygulamalar, müzik, video, oyunlar, oyun içi uygulamalar ve benzerleri dâhil)
- dijital ortamda satışı ile bu içeriklerin dijital ortamda dinlenmesine, izlenmesine, oynanmasına veya elektronik cihazlara kaydedilmesine veya bu cihazlarda kullanılmasına yönelik dijital ortamda sunulan hizmetler,
- Kullanıcıların birbirleriyle etkileşime geçebilecekleri dijital ortamların sağlanması ve işletilmesi hizmetleri (kullanıcılar arasında bir mal veya hizmetin satılmasına veya satılmasının kolaylaştırılmasına yönelik sunulan hizmetler dâhil)
Yukarıda belirtilen hizmetlere yönelik dijital ortamda dijital hizmet sağlayıcıları tarafından verilen aracılık hizmetlerinden elde edilen hasılat da dijital hizmet vergisine tabidir.
Dijital hizmet vergisinin mükellefi, dijital hizmet sağlayıcılarıdır. Bunların, Gelir Vergisi Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanunu bakımından tam mükellef olup olmaması, dar mükellefiyette söz konusu faaliyetleri Türkiye'de bulunan iş yeri veya daimi temsilcileri vasıtasıyla gerçekleştirip gerçekleştirmemesi dijital hizmet vergisi mükellefiyetine tesir etmemektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanlar ile işleme ve ödemeye aracılık edenleri verginin ödenmesinden sorumlu tutabilir.
Kapsamdaki hizmetlere ilişkin, Türkiye'de elde edilen hasılatı 20 milyon TL'den veya dünya genelinde elde edilen hasılatı 750 milyon Euro'dan veya muadili yabancı para karşılığı TL'den az olanlar dijital hizmet vergisinden muaftır. Mükellefin, finansal muhasebe açısından konsolide bir grubun üyesi olması hâlinde, bu hadlerin uygulanmasında grubun verginin konusuna giren hizmetlere ilişkin elde ettiği toplam hasılat dikkate alınır.
İlgili hesap dönemi içerisinde yukarıda belirtilen hadlerin her ikisinin de aşılması hâlinde muafiyet sona erer ve haddin aşıldığı vergilendirme dönemini takip eden dördüncü vergilendirme döneminden itibaren dijital hizmet vergisi mükellefiyeti başlar. Arka arkaya iki hesap dönemi boyunca ilgili hadlerden herhangi birinin altında kalanların vergi muafiyeti, izleyen hesap döneminden itibaren tekrar başlar.
Dijital ortamda yapılan aşağıdaki hizmetlerden elde edilen hasılat dijital hizmet vergisinden istisnadır:
- Telgraf ve Telefon Kanunu'nun ek 37. kapsamında üzerinden Hazine payı ödenen hizmetler,
- Gider Vergileri Kanunu'nun 39. maddesi kapsamında üzerinden özel iletişim vergisi alınan hizmetler,
- Bankacılık Kanunu'nun 4. maddesi kapsamındaki hizmetler,
- Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun'un 2. maddesinde tanımlanan Ar-Ge merkezlerinde Ar-Ge faaliyetleri neticesinde oluşturulan ürünlerin satışı ile münhasıran bu ürünler üzerinden sunulan hizmetler,
- Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun'un 12. maddesi kapsamında yer alan ödeme hizmetleri.
Dijital hizmet vergisinin matrahının tespitinde, hasılatın döviz ile hesaplanması hâlinde döviz, hasılatın elde edildiği tarihte geçerli olan TCMB döviz alış kuru üzerinden Türk parasına çevrilir.
Verginin matrahından gider, maliyet ve vergi adı altında indirim yapılmaz.
Dijital hizmet vergisi, fatura ve fatura yerine geçen belgelerde ayrıca gösterilmez.
Dijital hizmet vergisi oranı %7,5'tir.
Dijital hizmet vergisinde vergilendirme dönemi, takvim yılının birer aylık dönemleridir. Mükellefler ve vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar, dijital hizmet vergisi beyannamelerini, vergilendirme dönemini takip eden ayın sonuna kadar ilgili vergi dairesine vermekle yükümlüdürler. Tahakkuk eden vergi, beyanname verme süresi içinde ödenir.
Dijital hizmet vergisi mükelleflerince ödenen dijital hizmet vergisi, bu mükellefler tarafından gelir ve kurumlar vergisine esas safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebilir.
Dijital hizmet vergisine ilişkin düzenlemeler, Kanun'un yayım tarihini izleyen üçüncü ay başında (01/03/2020) yürürlüğe girer.
2. Gider Vergileri Kanunu
2.1. Kambiyo İşlemlerinde BSMV
Kambiyo muamelelerinde uygulanmakta olan BSMV oranı binde 1'den binde 2'ye çıkarılmıştır. Ayrıca, Cumhurbaşkanı'na söz konusu oranı 10 katına kadar artırma yetkisi verilmiştir.
2.2. Konaklama Vergisi
Otel, motel, tatil köyü, pansiyon, apart otel, misafirhane, kamping, dağ evi, yayla evi gibi konaklama tesislerinde verilen geceleme hizmeti ile bu hizmetle birlikte satılmak suretiyle konaklama tesisi bünyesinde sunulan diğer tüm hizmetler (yeme, içme, aktivite, eğlence hizmetleri ve havuz, spor, termal ve benzeri alanların kullanımı gibi) konaklama vergisine tabidir.
Konaklama vergisinin mükellefi söz konusu hizmetleri sunanlardır.
Konaklama vergisinin matrahı, verginin konusuna giren hizmetler karşılığında, katma değer vergisi hariç, her ne suretle olursa olsun alınan veya bu hizmetler için borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamıdır.
Konaklama vergisinin oranı % 2'dir. Cumhurbaşkanı, bu oranı bir katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye, bu sınırlar içinde farklı oranlar tespit etmeye yetkilidir.
Konaklama vergisi, konaklama tesislerince düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde ayrıca gösterilir. Bu vergiden herhangi bir ad altında indirim yapılamaz. Bu vergi, katma değer vergisi matrahına dahil edilmez.
Konaklama vergisinde vergilendirme dönemi, faaliyet gösterilen takvim yılının birer aylık dönemleridir. Her bir vergilendirme dönemine ait konaklama vergisi, vergilendirme dönemini takip eden ayın yirmi altıncı günü akşamına kadar KDV yönünden bağlı olunan vergi dairesine beyan edilir ve aynı süre içinde ödenir. İlgili düzenlemelerin yürürlük tarihi 01/04/2020'dir. Ancak, 31/12/2020 tarihine konaklama vergisi oranı %1 olarak uygulanacaktır.
3. Gelir Vergisi Kanunu
Gelir Vergisi Kanunu'nun serbest meslek kazançlarında istisna ile ilgili 18.maddesinde yapılan değişiklik çerçevesinde, istisna kapsamındaki kazançları toplamı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşanlar, bu istisnadan faydalanamayacaklardır. Söz konusu düzenleme 01/01/2020 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanacaktır.
Gelir Vergisi Kanunu'nun ücretlerde istisna uygulanmasına ilişkin 23. maddesinde yapılan değişiklikle, personele verilen ulaşım yardımlarının belirli şartlar dahilinde gelir vergisinden istisna edilmesi mümkün hale gelmiştir. İşverenlerce taşıma hizmeti verilmeyen durumlarda, çalışılan günlere ait bir günlük ulaşım bedelinin 10 TL'yi aşmaması ve buna ilişkin ödemenin toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının temini şeklinde yapılması gerekmektedir.Ödemenin bu tutarı aşması hâlinde aşan kısım ile hizmet erbabına ulaşım bedeli olarak nakden yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilecektir. Söz konusu düzenleme Kanun'un yayım tarihini izleyen ay başında (01/01/2020'de) yürürlüğe girecektir.
Gelir Vergisi Kanunu'nun 29.maddesinde yapılan değişiklik çerçevesinde; amatör spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretler (basketbol ve voleybol spor dallarının en üst liglerinde görev alanlar hariç) gelir vergisinden istisna edilecektir. Söz konusu düzenleme Kanunun yayım tarihini izleyen ay başında yürürlüğe girer.
Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. ve 68. maddesinde yapılan değişiklikle, taşıtlara ait giderlerin indirimine sınırlamalar getirilmiştir. İlgili düzenlemeler şu şekildedir:
- Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerinin her birine ilişkin aylık kira bedelinin 5.500 TL'ye kadar olan kısmı ile binek otomobillerinin iktisabına ilişkin ÖTV ve KDV toplamının en fazla 115.000 TL'lik kısmı gider olarak dikkate alınabilecektir.
- Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla %70'i matrahın tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.
- Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, ÖTV ve KDV hariç ilk iktisap bedeli 135.000 TL'yi, söz konusu vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği durumlarda, amortismana tabi tutarı 250.000 TL'yi aşan binek otomobillerinin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmı gider yazılabilir.
Söz konusu düzenleme 01/01/2020 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi gelir ve kazançlarına uygulanacaktır. Gelir Vergisi Kanunu'nun Vergi Tevkifatı başlıklı 94. maddesine eklenen fıkra uyarınca, İcra ve İflas Kanunu ve Avukatlık Kanunu uyarınca karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini (icra ve iflas müdürlüklerine yatırılanlar dâhil) ödeyenler tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır. Gelir Vergisi Kanunu'nun 103. maddesinde yer alan gelir vergisi tarifesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Söz konusu tarife 01/01/2019 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanacaktır. Ancak, 01/01/2019-31/12/2019 tarihleri arasında elde edilen ücret gelirlerine değişiklik öncesi tarife uygulanacaktır.
Gelir Vergisi Kanunu'nun Toplama Yapılmayan Haller başlıklı 86. maddesinde değişiklik yapılmıştır.Yapılan değişiklik çerçevesinde, tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş 103. maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan ücretler için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir. Dolayısıyla, tek işverenden alınan ve tevkif suretiyle vergilendirilen ücret gelirleri toplamının 500.000 TL'yi aşması halinde yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi gerekecektir. Ayrıca, birden fazla işverenden ücret almakla beraber, birinciden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplamı, 103. maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı ve birinci işverenden alınan dahil ücret gelirleri toplamı 103. maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan mükelleflerin, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretleri için de yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecek ve diğer gelirler için beyanname verilmesi durumunda bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir. İlgili düzenleme 01.01.2020 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanacaktır. Gelir Vergisi Kanunu'nun Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi başlıklı Mükerrer 121. maddesinde yapılan düzenlemeler ile, vergilerin kanuni süresinde ödenmesi şartına yönelik açıklamalar yapılmıştır. Buna göre ödemenin, ilgili mevzuatı gereği istenilen bilgi ve belgelerin tam ve eksiksiz olarak ibraz edilmiş olması koşuluyla, vergi kanunları gereği doğan iade alacaklarından mahsuben yapılmış olması ve indirimden yararlanıldıktan sonra söz konusu iade alacağı tutarının mahsuben ödemesi talep edilen vergi borcu tutarının altına düşmesi hâlinde, eksik ödenmiş duruma gelen vergilerin mahsuben ödenmek istenilen tutarın %10'unu aşmaması kaydıyla, eksik ödenmiş vergiler dolayısıyla veya vergi kanunları gereğince, tecil edilerek belirlenen şartların gerçekleşmesine bağlı olarak terkin edilecek vergilerin, şartların sağlanamaması hâlinde kanunlarında belirlenen tecil süresinin sonunu takip eden 15. günün bitimine kadar ödenmesi şartıyla, tahakkuk eden vergilerin ödenmiş olması şartı ihlal edilmiş sayılmayacaktır. Diğer taraftan, ilgili düzenlemede geçen vergi beyannameleri ibaresi, yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi beyannameleri, geçici vergi beyannameleri, muhtasar, muhtasar ve prim hizmet beyannameleri ile Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken KDV ve ÖTV beyannamelerini kapsayacaktır. İlgili düzenleme, 01.01.2020 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanacaktır. Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 72. maddesinde yapılan düzenlemeyle, 31/12/2023 tarihine kadar lig usulüne tabi spor dallarında en üst liglerde oynayan sporculara yapılan ücret ve benzeri ödemeler için uygulanan gelir vergisi tevkifatı oranı %20 olarak belirlenmiştir. Ayrıca, bu kapsamdaki gelirler toplamının 103. maddede yazılı tarifenin dördüncü diliminde yer alan tutarı (500.000 TL'yi) aşması hâlinde, bu gelirler yıllık beyannameyle beyan edilecek ve gelir vergisi tarifesine göre vergilendirilecektir. Bununla birlikte, 3289 sayılı Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu'nun Ek 12. maddesinde yapılan değişiklik çerçevesinde, Türkiye'de faaliyette bulunan spor kulüpleri ve sportif alanda faaliyette bulunan sermaye şirketleri tarafından sporculara ödenen ücretlerden tevkif edilerek ilgili vergi dairesine kanuni süresinde beyan edilen ve ödenen gelir vergisinden Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın talebi üzerine Hazine ve Maliye Bakanınca uygun görülen pay, Gençlik ve Spor Bakanlığı adına açılacak özel hesaba Hazine ve Maliye Bakanlığınca aktarılacaktır.
4. Vergi Usul Kanunu
Mükellefiyet kaydının analizi ve değerlendirme sonuçlarına bağlı olarak terkinine yönelik olarak Vergi Usul Kanunu'a 160/A maddesi eklenmiştir. İlgili düzenleme uyarınca; mükellefiyet süresi, aktif ve öz sermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği gibi hususlar dikkate alınarak mükelleflerin vergisel uyum seviyelerine yönelik olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı'nca yapılan analiz ve değerlendirme çalışmaları neticesinde sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen mükellefler vergi incelemesine sevk edilecek ve bunlar nezdinde yoklama yapılacaktır. Yoklamayı müteakip, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen esaslar çerçevesinde vergi dairesinin mükellefin sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğuna ilişkin görüşü ve ilgisine göre vergi dairesi başkanı veya defterdarın onayı ile mükellefiyet kaydı terkin edilecek ve bu durum mükellefe tebliğ edilecektir.
Vergi Usul Kanunu'nun İzaha Davet başlıklı 370. maddesinde değişiklikler yapılmıştır. İlgili düzenleme uyarınca, izaha davet yazısının tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük süre içerisinde izahta bulunulması durumunda, yapılan izah değerlendirilerek değerlendirme sonucunu içeren yazı mükellefe tebliğ edilecektir. Mükelleflerce yapılan izahın yeterli bulunmaması hâlinde, değerlendirme sonucunu içeren yazının tebliğ edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde; hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanun'un 51. maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla aynı sürede ödenmesi şartıyla vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesilecektir. Bu durum vergi incelemesi yapılmasına ve gerekirse tarhiyatın ikmaline engel teşkil etmez.
Vergi Usul Kanunu'nun Vergi Ziyaı, Usulsüzlük ve Özel Usulsüzlük Cezalarında İndirme başlıklı 376. maddesi yeniden düzenlenmiştir. Buna göre, mükellef veya vergi sorumlusu;
- İkmalen, resen veya idarece tarh edilen vergiyi veya vergi farkını ve vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının yarısını ihbarnamelerin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde ilgili vergi dairesine başvurarak vadesinde veya 6183 sayılı Kanun'da belirtilen türden teminat göstererek vadenin bitmesinden itibaren üç ay içinde ödeyeceğini bildirirse kesilen cezanın yarısı,
- Uzlaşmanın vaki olması durumunda, üzerinde uzlaşılan vergiyi veya vergi farkını ve vergi ziyaı cezasının %75'ini, bu Kanunun ek 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan ödeme süreleri içinde öderse üzerinde uzlaşılan cezanın %25'i
indirilir.
Vergi Usul Kanunu'nun mülga 379. maddesi "Kanun Yolundan Vazgeçme" başlığıyla yeniden düzenlenmiştir. Yapılan düzenleme uyarınca, vergi/ceza ihbarnamesine karşı süresinde açılan davalarda, vergi mahkemesince verilen istinaf yolu açık kararlar ile bölge idare mahkemesince verilen temyiz yolu açık kararlarda (Danıştayın bozma kararı üzerine verilen kararlar hariç); Kaldırılan vergi tutarının %60'ı, tasdik edilen vergi tutarının tamamı ile tasdik edilen vergi tutarına ilişkin vergi ziyaı cezasının %75'i, Bağlı olduğu vergi aslı dava konusu yapılmayan veya 359. maddede yazılı fiillere iştirak nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezaları ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının kaldırılan tutarının %25'i ve tasdik edilen tutarının %75'i, mükellef için geçerli olan kanun yoluna başvuru süresi içerisinde, dava konusu vergi ve/veya vergi cezalarının tümü için kanun yolundan vazgeçildiğine ilişkin dilekçenin ilgili vergi dairesine verilmesi şartıyla kanun yolundan vazgeçme dilekçesinin verildiği tarih itibarıyla başkaca bir işleme gerek kalmaksızın tahakkuk eder. Bu şekilde tahakkuk eden tutarlar tahakkuk tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu maddeye göre tahakkuk eden vergi ve/veya vergi cezalarının %80'inin, hesaplanacak gecikme faizi ile birlikte bu sürede tamamen ödenmesi şartıyla, vergi ve ceza tutarından %20 oranında indirim yapılır. Şu kadar ki, tasdik edilerek tahakkuk eden vergi tutarında indirim yapılmaz. İndirim hükmünden yararlanılabilmesi için dava konusu yapılan ve bu maddeye göre tahakkuk eden vergi ve/veya vergi cezaları ile gecikme faizlerinin birlikte bu fıkra kapsamında ödenmesi şarttır.
5. Emlak Vergisi Kanunu
Türkiye sınırları içinde bulunan mesken nitelikli taşınmazlardan bina vergi değeri veya Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nce belirlenen değeri 5.000.000 Türk lirası ve üzerinde olanlar değerli konut vergisine tabidir. Verginin matrahı, bina vergi değeri ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nce belirlenen değerden yüksek olanıdır. Değerli konut vergisine tabi mesken nitelikli taşınmazlarda vergi oranı aşağıdaki şekildedir: Değeri 5.000.000 TL ile 7.500.000 TL arasında olanlar (Binde 3) Değeri 7.500.001 TL ile 10.000.000 TL arasında olanlar (Binde 6) Değeri 10.000.001 TL'yi aşanlar (Binde 10) Değerli konut vergisini mesken nitelikli taşınmazların maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa mesken nitelikli taşınmaza malik gibi tasarruf edenler öder. Mükellef tarafından, mesken nitelikli taşınmaza ilişkin bina vergi değeri ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değer, belirlenen tutarı aştığı yılı takip eden yılın şubat ayının 20. günü sonuna kadar beyanname ile beyan edilir ve vergi, yetkili vergi dairesince yıllık olarak tarh ve tahakkuk olunur. Takip eden yıllar için mükellef tarafından aynı şekilde yıllık olarak beyanname verilir ve vergi ilgili vergi dairesince tarh ve tahakkuk olunur. Vergi dairesi tarafından tarh ve tahakkuk ettirilen vergi, ilgili yılın Şubat ve Ağustos aylarının sonuna kadar iki eşit taksitte ödenir. Yıl içerisinde mükellefiyetin başlamasını gerektirecek durumun meydana gelmesi hâlinde, mükellef tarafından takip eden yılın beyanname verme süresi içerisinde ilgili vergi dairesine beyanname verilir. Ek- Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Bültenimizde yer alan konularla ilgili sorularınız için lütfen bizimle iletişime geçiniz. Bültenimizi PDF olarak indirmek için tıklayınız. Saygılarımızla