Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Vergisel Konularda Yapılması Öngörülen Düzenlemeler

Yayınlanma Tarihi: 01 Temmuz 2022



Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile vergisel konularda yapılması öngörülen düzenlemeler ve değişiklikler bültenimizde özetlenmiştir.

 

-Tüzel kişilerin ve tüzel kişi olmayan teşekküllerin gerçek faydalanıcısının bilinmesine ilişkin düzenleme yapma konusunda Bakanlığa özel yetki verilmesi öngörülmektedir.

 

Kanun teklifinin 24 üncü maddesi ile Vergi Usul Kanununda yer alan mevcut genel yetkilere ilave olarak, gerçek faydalanıcı bilgisinin temin edilmesine yönelik Hazine ve Maliye Bakanlığına özel bir yetki verilerek getirilen yükümlülüklere uymayanlara mevcut cezalardan farklı ceza uygulanabilmesine imkân sağlanması öngörülmektedir.

 

Buna göre Bakanlık; gerçek faydalanıcının kapsamını belirlemeye, bu kapsama girenlerin bildirilmesi zorunluluğunu getirmeye, bildirimin içerik, format, standart, verilme süresi ve yöntemini belirlemeye, bunlarda değişiklik yapmaya, bildirim verme yükümlülüğünü sektör, mükellef gruplan ve mükellefiyet durumları itibarıyla belirlemeye, bu bent kapsamındaki bilgi ve bildirimlerin elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilmesi yükümlülüğü getirmeye ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esaslarını belirlemeye yetkili olacaktır.

 

-213 Sayılı Vergi Usul Kanununda bazı özel usulsüzlük cezalarının hadleri yeniden belirlenmiştir.

 

Kanun teklifinin 25 üncü maddesi ile Vergi Usul Kanununun özel usulsüzlük cezalarının düzenlendiği 353 üncü maddede yer alan fatura ve benzeri evrak verilmemesi ve alınmamasına ilişkin cezaların caydırıcılığını artırmak amacıyla yeniden belirlenerek;

 

“Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dâhil olmak üzere, verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması, düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi, bu belgelerin elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekirken Maliye Bakanlığınca belirlenen zorunlu haller hariç olmak üzere kâğıt olarak düzenlenmesi ya da bu Kanunun 227, 231 ve 234 üncü maddelerine göre hiç düzenlenmemiş sayılması halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için 1.000 Türk lirasından aşağı olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir.

 

Bir takvim yılı içinde her bir belge nevine ilişkin olarak tespit olunan yukarıda yazılı özel usulsüzlükler için kesilecek cezanın toplamı 500.000 Türk lirasını geçemez.

 

2. Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dâhil olmak üzere, perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihazla verilen fiş, giriş ve yolcu taşıma bileti, sevk irsaliyesi, taşıma irsaliyesi, yolcu listesi, günlük müşteri listesi ile Maliye Bakanlığınca düzenlenme zorunluluğu getirilen belgelerin; düzenlenmediğinin, kullanılmadığının, bulundurulmadığının, düzenlenen belgelerin aslı ile örneğinde farklı meblağlara yer verildiğinin, gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin veya elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekirken Maliye Bakanlığınca belirlenen zorunlu haller hariç olmak üzere kâğıt olarak düzenlendiğinin tespiti ya da bu belgelerin bu Kanunun 227 nci maddesine göre hiç düzenlenmemiş sayılması halinde, her bir belge için 1.000 Türk lirası özel usulsüzlük cezası kesilir.

 

Ancak, her bir belge nevine ilişkin olarak kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı her bir tespit için 50.000 Türk lirasını, bir takvim yılı içinde ise 500.000 Türk lirasını geçemez.”

 

şeklinde düzenlenmiştir.

 

-Elektronik ticarette bilgi ve bildirimlerin elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilmesi yükümlülüğünü yerine getirmeyen mükelleflere ve gerçek faydalanıcı bildirimine  ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmeyen mükelleflere uygulanacak usulsüzlük cezalarının artırılması öngörülmektedir.

 

Kanun teklifinde yer alan 26 ncı madde ile Vergi Usul Kanunun 355 inci maddesine eklenen;  

"Mükerrer 257 nci maddenin birinci fıkrasının (7) numaralı bendi ile getirilen zorunluluklara uymayanlara, (1) ve (2) numaralı bentlerde yer alan özel usulsüzlük cezasının 5 katı, (3) numaralı bentte yer alan özel usulsüzlük cezasının 2 katı uygulanır." ve

"Mükerrer 257 nci maddenin birinci fıkrasının (9) numaralı bendi ile getirilen zorunluluklara uymayanlara (1) numaralı bentte yer alan özel usulsüzlük cezasının 3 katı uygulanır." ibareleri ile Elektronik ticarette bilgi ve bildirimlerin elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilmesi yükümlülüğünü yerine getirmeyen mükelleflere ve gerçek faydalanıcı bildirimine  ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmeyen mükelleflere uygulanacak usulsüzlük cezaları artırılmıştır.

 

-Nakdi Sermaye Artırımı uygulamasından doğan indirim hakkının beş hesap dönemi boyunca kullanılabilmesine yönelik düzenleme yapılmıştır.

 

Teklifin 44 ve 45 inci maddelerinde yapılan düzenlemeler  ile indirim düzenlemesindeki süresiz yararlanma hakkı, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap dönemi ile bu dönemi izleyen dört hesap dönemi dikkate alınarak sınırlandırılmaktadır. Bu süre zarfında, kazanılan indirim tutarlarından, kazancın yetersizliği nedeniyle ilgili dönemlerde indirim konusu yapılamayan tutarlar, beş yıllık süre dolduktan sonra da indirime konu edilebilecek olup

bu kapsamda bir sınırlamaya gidilmemektedir.

 

Nakdi sermaye artırımına ilişkin indirim uygulamasının artırım yapılan dönem ve izleyen dört hesap

dönemiyle sınırlandırılması nedeniyle, madde ile, önceki dönemlerde artırım yapmış ve indirimden faydalanmış olan mükelleflerin, geçmiş dönemlerde indirimden faydalandıkları dönem sayısına bakılmaksızın 2022 dönemi dahil beş hesap dönemi daha indirimden faydalanmaya devam etmelerine imkan tanınmaktadır.

 

 

-Tacirlerin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin zayi olması durumunda dava açabilme süresine ilave yapılması öngörülmektedir.

 

Kanun teklifinin 48 inci maddesi ile tacirler saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle zayii olması durumunda zıyaı öğrenme anından itibaren on beş gün içinde dava açabilmektedirler. Madde ile, tacirlere söz konusu sürenin kısalığı göz önünde bulundurularak ilave bir on beş gün daha verilerek, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 82 nci maddesinin yedinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "on beş" ibaresi "otuz" şeklinde değiştirilmiştir.

 

-7394 Sayılı Kanunla 5520 Sayılı Kanunda yapılan bazı düzenlemelerin, 2023 yılından başlamak üzere izleyen yıllarda da geçerli olacağı öngörülmektedir.

 

Teklifte yer alan 50 nci madde ile, 7394 sayılı Kanunla 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin (4) numaralı alt bendi ve 32 nci maddesinde yapılan düzenlemelerin, 2023 yılından başlamak üzere izleyen yıllarda da geçerli olduğu hususu açıklığa kavuşturulmaktadır.

İlgili maddede yer alan "2023 yılı vergilendirme dönemi kurum kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde," ibaresi "2023 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerine ait kurum kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde," şeklinde değiştirilerek 2023 yılından başlayarak izleyen yıllarda da geçerli olacağı hususu düzenlenmiştir.