26 Mayıs 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 320 Seri
No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile yapılan düzenlemeler bültenimizde
özetlenmiştir.
·
7338 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile 193
sayılı Kanuna başlığı ile birlikte aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Basit usulde
tespit olunan kazançlarda gelir vergisi istisnası:
MÜKERRER MADDE 20/A- Bu Kanuna
göre kazançları basit usulde tespit olunan mükelleflerin 46 ncı maddeye göre
tespit edilen kazançları gelir vergisinden müstesnadır.”
·
Basit usulde kazanç
tespitinde genel esaslar
·
Kendi işinde bilfiil çalışan veya bulunan, 193
sayılı Kanunun 47 nci maddesinde belirtilen kira tutarını (2022 takvim yılı
için büyükşehir belediye sınırları içinde kalan yerler için 16.000 TL, diğer
yerler için 10.000 TL) aşmayan ve 48 inci maddesinde yer alan alış-satış
ve/veya hasılat sınırı altında kalan küçük esnaf ve sanatkarların kazançları
basit usulde tespit edilmektedir.
·
193 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde basit
usulden faydalanamayacak olanlar bentler halinde sayılmıştır. Bu maddede
sayılan mükelleflerin kazançları, şartları taşısalar dahi hiçbir şekilde basit
usulde tespit edilmez. Basit usulden yararlanamayacak mükellefler 193 sayılı
Kanunun 51 inci maddesinde aşağıdaki şekilde sayılmıştır:
a) Kollektif şirket ortakları
ile komandit şirketlerin komandite ortakları.
b) İkrazat işleriyle
uğraşanlar.
c) Sarraflar ile kıymetli
maden ve mücevherat alım satımı ile uğraşanlar.
ç) Gelir Vergisi Kanununun 94
üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan kişi ve kurumlara karşı inşaat ve
onarma işini taahhüt edenler ile bu mükelleflere karşı derece derece taahhütte
bulunanlar.
d) Sigorta prodüktörleri.
e) Her türlü ilan ve reklam
işleriyle uğraşanlar veya bu işlere tavassut edenler.
f) Gayrimenkul ve gemi alım
satımı ile uğraşanlar.
g) Tavassut işi yapanlar
(dayıbaşılar hariç).
ğ) Maden işletmeleri, taş ve
kireç ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları
işletenler.
h) Şehirlerarası yük ve yolcu
taşımacılığı yapanlar ile treyler, çekici ve benzerlerinin sahip veya
işleticileri (yapısı itibarıyla sürücüsünden başka on dört ve daha aşağı oturma
yeri olan ve insan taşımaya mahsus motorlu kara taşıtları ile yolcu taşıyanlar
hariç).
ı) Cumhurbaşkanınca
kararlaştırılan iş grupları, sektörler, il ve ilçeler, büyükşehir belediyeleri
dâhil olmak üzere il ve ilçelerin belediye sınırları (mücavir alanlar dâhil),
belediyelerin nüfusları, yöreler itibarıyla veya sabit bir işyerinde faaliyette
bulunulup bulunulmadığına göre gerçek usulde vergilendirilmesi gerekli
görülenler.
·
193 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde yer alan
yetki kullanılarak yayımlanan 25/10/1982 tarihli ve 8/5521 sayılı, 31/1/1992
tarihli ve 92/2683 sayılı ve 12/1/1995 tarihli ve 95/6430 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararları ile bazı mükellefler gerçek usulde vergilendirme kapsamına
alınmıştır.
a) Zirai mahsul satın alarak
bu mahsulleri kısmen veya tamamen tüketici dışında kalanlara satan ticaret
erbabı,
b) Her türlü televizyon,
video, radyo, teyp, müzik seti, disk-çalar, kamera, bilgisayar, soğutucu,
çamaşır ve bulaşık makinesi, elektrikli süpürge, elektronik müzik aletleri,
elektrikli dikiş makinesi ile elektrikle çalışan benzeri eşyaların alım, satım
ve üretimi ile uğraşan mükellefler mükellefler gerçek usulde
vergilendirilmektedir.
c) 95/6430 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararı ile;
1) Erzurum, Diyarbakır ve
Sakarya illeri,
2) Büyükşehir belediyesi
sınırları içerisine alınan yerlerden, yeni bağlanan mahallelerle birlikte 2000
yılı genel nüfus sayımındaki nüfusu 30.000’den az olan yerleri,
3) Büyükşehir belediyesi
kurulan ve büyükşehir belediyesi sınırları içerisine alınan yerleri,
hariç; mücavir alan sınırları
dahil olmak üzere büyükşehir belediye sınırları içinde,
- Her türlü emtia imalatı ile
uğraşanlar,
- Her türlü emtia alım-satımı
ile uğraşanlar,
- İnşaat ile ilgili her türlü
işlerle uğraşanlar,
- Motorlu taşıtların her türlü
bakım ve onarım işleriyle uğraşanlar,
- Lokanta ve benzeri hizmet
işletmelerini işletenler,
- Eğlence ve istirahat
yerlerini işletenler,
gerçek usulde
vergilendirilmektedir.
·
a)Basit usule tabi olmanın şartlarından
herhangi birini takvim yılı içinde kaybeden mükellefler, ertesi takvim yılı
başından,
b) Basit usulün şartlarını
haiz olanlardan, bu usulden yararlanmak istemediklerini yazı ile bildirenler
dilekçelerinde belirttikleri tarihten veya izleyen takvim yılı başından,
c) Yeni işe başlayanlar işe
başlama tarihinden,
ç) Basit usule tabi iken Gelir
Vergisi Kanununun 51 inci maddesinde yer alan basit usulden faydalanılamayacak
faaliyetlere başlayan mükellefler bu faaliyete başladıkları tarihten,
itibaren gerçek usulde
vergilendirilmektedir.
·
193 sayılı Kanunun 47 nci maddesinde yazılı
şartları topluca taşıyan ve arka arkaya son iki yıl alış, satış ve/veya hâsılat
tutarlarının her biri aynı Kanunun 48 inci maddesinde yazılı hadlerden düşük
olan gerçek usule tabi mükellefler, bu şartın gerçekleşmesini izleyen yılın
Ocak ayının başından otuz birinci günü akşamına kadar yazılı olarak bağlı
bulundukları vergi dairesine başvurmaları halinde basit usule
geçebileceklerdir.
·
Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı
belge düzenlediği veya kullandığı tespit edilenler, bu hususun kendilerine
tebliğ edildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren ikinci sınıf tüccarlara
ilişkin hükümlere tabi olurlar.
Basit usulde
tespit olunan kazançlarda gelir vergisi istisnası
Basit usule tabi
mükelleflerin 193 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine göre tespit edilen ticari
kazançları gelir vergisinden istisna edilmiştir.
·
Basit usulde kazanç istisnasından yararlanacak
olan mükellefler, istisna kapsamındaki bu kazançlar için yıllık beyanname
vermeyecek ve diğer gelirleri dolayısıyla beyanname vermeleri halinde de bu
kazançlarını beyannameye dahil etmeyeceklerdir.
·
Basit usulde kazanç istisnası, 1/1/2021
tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yürürlüğe
girdiğinden, basit usule tabi mükelleflerin 2021 yılında elde ettiği ticari
kazançları da bu istisna kapsamındadır.
Ticari kazancı basit usulde
tespit edilmekte iken, 193 sayılı Kanunun 47 ve 48 inci maddelerinde yer alan
şartları kaybeden mükelleflerin ticari kazançları, izleyen takvim yılı başından
itibaren gerçek usulde vergilendirileceğinden, bu mükellefler şartların
kaybedildiği yıl için de söz konusu istisnadan yararlanabileceklerdir.
Takvim yılı içinde basit
usulden gerçek usule geçen mükellefler, gerçek usule geçtikleri tarihe kadar
elde ettikleri kazançları için istisnadan yararlanacak, bu tarihten itibaren
ise söz konusu istisnadan yararlanamayacaklardır.
Gerçek usulde
vergilendirilmekteyken izleyen takvim yılının başında basit usule geçen
mükellefler, basit usule geçtikleri tarihten itibaren kazanç istisnasından
yararlanabileceklerdir.
·
193 sayılı Kanunun mükerrer 20 nci maddesine
göre, ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir
vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla
yirmi dokuz yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete
başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde
ettikleri bu kazançlarının 75.000 Türk lirasına kadar olan kısmı, maddede
belirtilen şartlarla gelir vergisinden müstesnadır. Ayrıca aynı maddede,
istisna kapsamındaki faaliyetlerden kazanç elde edilmemesi veya istisna
haddinin altında kazanç elde edilmesi hallerinde dahi yıllık beyanname
verileceği belirtilmiş olup genç girişimcilerde kazanç istisnasından
faydalanılabilmesi için beyanname verilmesi gerekmektedir. Basit usule tabi
mükelleflerin 193 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine göre tespit edilen ticari
kazançları gelir vergisinden istisna edildiğinden ve bu kazançları beyan
edilmeyeceğinden basit usule tabi mükelleflerin genç girişimcilerde kazanç
istisnasından yararlanmaları söz konusu olmayacaktır.
Basit usulde
kayıtların tutulması ve belge düzeni
·
7338 sayılı
Kanunla 193 sayılı Kanuna eklenen mükerrer 20/A maddesi ile basit usule tabi
mükelleflerin elde ettikleri ticari kazançları gelir vergisinden istisna
edilmiş olup, belge düzeni ve kayıtların tutulması uygulaması ve mükellefiyeti
ile ilgili diğer ödevlerin yerine getirilmesi hususlarında herhangi bir
değişiklik yapılmamıştır. Dolayısıyla, basit usule tabi mükellefler;
kayıtlarının tutulması, belge düzeni ve mükellefiyetleri ile ilgili diğer
yükümlülüklerini, mevcut mevzuat hükümleri kapsamında yerine getirmeye devam
edeceklerdir.
·
Bu kapsamda,
basit usule tabi mükellefler, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu
hükümlerine göre fatura, perakende satış vesikaları ve diğer belgeleri
düzenlemek ve kullanmak zorundadırlar.
Basit usule tabi
olan mükelleflerde vergi levhası
·
213 sayılı
Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinde, gelir vergisi mükellefleri (kazancı
basit usulde tespit edilenler dahil) ile sermaye şirketlerinin her yıl Mayıs
ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile bunlara
isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı almak zorunda oldukları
belirtilmiştir. Basit usule tabi mükelleflerin 1/1/2021 tarihinden itibaren 193
sayılı Kanunun 46 ncı maddesine göre tespit edilen ticari kazançları gelir
vergisinden istisna edildiğinden ve bu kazançlar için yıllık beyanname
verilmeyeceğinden, bu kapsamda bulunan mükelleflerin ticari kazançları
üzerinden vergi tarhiyatı yapılması söz konusu değildir. Dolayısıyla, ticari
kazançları vergi tarhına esas olmayan basit usule tabi mükelleflerin vergi levhası
alma zorunlulukları bulunmamaktadır.
Basit Usule Tabi Olmaya İlişkin Diğer Hususlar
Birden fazla
ticari araçla veya birden fazla işyerinde faaliyette bulunma
·
193 sayılı
Kanunun 47 nci maddesinde belirtilen basit usule tabi olmanın genel
şartlarından birisi de kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmaktır. İşinde
yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik,
tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak
bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartın ihlali sayılmamaktadır.
·
Basit usule
tabi mükelleflerin, sahibi veya işleticisi sıfatıyla birden fazla motorlu
araçla veya birden fazla işyerinde ticari faaliyette bulunmaları, 193 sayılı
Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “kendi işinde bilfiil
çalışmak veya bulunmak” şartının ihlali sayılacaktır. Dolayısıyla bu şekilde
faaliyette bulunan mükellefler basit usulden faydalanamayacaktır.
·
Basit usule
tabi olan mükelleflerin, başka bir iş yerinde ücretli olarak çalışmaları, kendi
işinde bilfiil çalışma veya bulunma şartının ihlali olarak kabul edilmekte ve
bu mükelleflerin basit usulden faydalanmaları mümkün bulunmamaktadır. Ancak,
işin başında bilfiil çalışmak veya bulunmak kaydıyla, basit usulde faaliyette
bulunulmadığı zamanlarda ücretli olarak çalışılması (kısmi süreli çalışma veya
mevsimlik işçi olarak çalışma gibi), işin başında bilfiil çalışma veya bulunma
şartının ihlali sayılmayacaktır. Başka bir işyerinde ücretli olarak çalışan
basit usule tabi mükelleflerin kendi işlerinde bilfiil çalışıp çalışmadıkları
veya işlerinin başında bulunup bulunmadıkları hususu vergi dairelerince yoklama
ile tespit edilecek ve mükellefiyet durumları bu tespite göre değerlendirilecektir.
İnternet ve
benzeri elektronik ortamlarda faaliyette bulunma
·
193 sayılı
Kanunun 46 ncı maddesinde, 47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartları topluca
haiz olanların ticari kazançlarının basit usulde tespit olunacağı
belirtilmiştir. Aynı Kanunun “Basit Usulün Hududu” başlıklı 51 inci maddesinde
de basit usulden faydalanamayacak mükellefler bentler halinde sayılmıştır. Buna
göre,
a) Basit usule tabi mükelleflerin, aynı faaliyetlerini internet ve
benzeri elektronik ortamlarda da sürdürmesi basit usulün şartlarını ihlal
sayılmayacaktır.
b) Basit usule tabi olan mükellefin sürdürdüğü faaliyetinin dışında,
internetten ve benzeri elektronik ortamlardan da başka bir faaliyette bulunması
(193 sayılı Kanunun mükerrer 20/B maddesinde belirtilen faaliyetlerde
bulunanlar hariç) durumunda, birden fazla alanda faaliyette bulunulmuş
olunacağından, söz konusu mükelleflerin basit usulden yararlanması mümkün
bulunmamaktadır.
c) 193 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde yer alan faaliyetlerde veya bu maddenin
verdiği yetkiye istinaden yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararlarında belirtilen
faaliyetlerde bulunan mükellefler gerçek usulde vergilendirildiğinden bu
mükelleflerin faaliyetlerini internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden
yapmaları durumunda da gerçek usulde vergilendirilmeleri gerekmektedir.
ç) 193 sayılı Kanunun mükerrer 20/B maddesinde belirtilen sosyal içerik
üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliği faaliyetlerinde
bulunan ve bu faaliyetlerinden elde ettiği gelirleri dolayısıyla kazanç
istisnasından faydalanan mükelleflerin, bu faaliyetlerde bulunması, şartları
dahilinde basit usul kapsamında yürüttükleri faaliyetlerinin basit usule tabi
olmasına engel değildir.
·
Tebliğ yayım
tarihinde yürürlüğe girmiştir.