311 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği Yayımlandı

Yayınlanma Tarihi: 28 Mayıs 2020



Özet: 27.05.2020 tarihli Resmi Gazete’de “311 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği” yayımlanmıştır. Söz konusu Tebliğ’de, 7194 sayılı Kanun’la Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan değişikliklere ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

Açıklamalar

7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda çeşitli değişiklikler yapılmıştır. 27.05.2020 tarih ve 31137 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 311 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile, söz konusu değişikliklere ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. Tebliğ’de yer alan önemli açıklamalar aşağıda özetlenmiştir:

1. Serbest Meslek Kazançlarında İstisna Uygulaması ve İstisnanın Sınırı

193 sayılı Kanun’un 18. maddesine eklenen fıkra vasıtasıyla, madde kapsamındaki kazançları toplamı Kanun’un 103. maddesinde yazılı tarifenin 4. diliminde yer alan tutarı aşanların (2019 yılı için 500.000 TL, 2020 yılı için 600.000 TL) istisnadan faydalanamayacağı hükme bağlanmıştır.

Söz konusu Tebliğ’de, istisna sınırının uygulanmasına ilişkin olarak;

·         18. madde kapsamına giren ve belirtilen sınırı aşmayan kazançların vergiden müstesna olacağı, bu kazançlar için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyeceği, diğer gelirler dolayısıyla beyanname verilmesi halinde bu kazançların beyannameye dahil edilmeyeceği ve bu kazançlar üzerinden kesinti yoluyla ödenen vergilerin nihai vergileme olacağı,

·         Kazançların devamlı veya arızi olarak elde edilmesinin istisna ve tevkifat uygulamasını değiştirmeyeceği,

·         Belirtilen sınırı aşan kazançlar için istisnadan yararlanılamayacağı ancak sınırın aşılıp aşılmayacağının yıl içerisinde bilinemeyeceğinden dolayı geçici vergi beyannamesi verilmeyeceği, kazançların tamamının yıllık beyanname ile beyan edileceği,

·         Yıllık beyanname verilmesi durumunda Kanun’da müsaade edilen harcamaların matrahtan indirilebileceği,

·         Yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden yıl içerisinde kesinti yoluyla ödenen vergilerin mahsup edilebileceği,

açıklamalarına yer yerilmiştir.

2. Personelin İşe Gidip Gelmesi İçin Sağlanan Menfaatler

7194 sayılı Kanun ile 193 sayılı Kanun’un 23. maddesi değiştirilmiş olup, işverenlerce taşıma hizmeti verilmeyen durumlarda, bir günlük ulaşım bedelinin 10 TL’yi aşmayan (2020 yılı için 12 TL) ve toplu taşıma kartı, bileti ve bu amaçla kullanılan ödeme araçları vasıtasıyla personele sağlanan menfaatler gelir vergisinden istisna edilmiştir.

Söz konusu istisnadan faydalanılabilmesi için;

·         İşveren tarafından, hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla ulaşım vasıtası temini veya hizmet satın alınması suretiyle taşıma hizmeti verilmiyor olması,

·         Taşıma kartı, bileti ve benzeri ödeme araçlarının personelin münhasıran işe gidiş gelişlerde kullanacağı toplu taşıma araçlarında geçerli olması,

·         Ulaşım bedelinin günlük belirlenen tutarı (2020 yılı için 12 TL) aşmaması,

·         Yapılan ödemenin fiilen çalışılan günlerle sınırlı olması,

·         Toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının teminine ilişkin harcamaların belgelendirilmesi,

gerektiği belirtilmiştir.

Bedelinin nakit olarak verilmesi veya hediye çeki gibi ulaşım harcaması dışında kullanılabilecek olması, araç tahsis edilmesi ve işe gidiş gelişlerde kullanılabilecek bir taşıma hizmeti (servis uygulaması) verilmesinin yanında ilave olarak verilmesi, çalışılmayan günler için de ulaşım bedeli ödenmesi durumlarında istisnadan yararlanılamayacak olup, yapılan bu ödemeler ve sağlanan menfaatler net ücret olarak vergilendirilecektir.

Ulaşım bedeli ödemelerinin birden fazla ayı kapsayacak şekilde toplu olarak verilmesi halinde personelin çalıştığı günler dikkate alınarak her bir aya isabet eden tutar ayrı ayrı istisna kapsamında değerlendirilecektir. Personelin izin, rapor ve benzeri nedenlerle çalışmadığı günlere ilişkin ilgili ayda peşin olarak yapılan ve istisnaya konu edilmiş olan taşıma gideri ödemeleri için işverenlerce ilgili ayda düzeltme yapılabileceği gibi, ertesi ay için yapılan taşıma gideri ödemelerinden de mahsup edilmesi mümkündür.

Söz konusu ödemelerin vergiden müstesna kısmının da ücret bordrosunda gösterilmesi gerekmektedir. İlave olarak; belirlenen bir günlük ulaşım bedeline katma değer vergisi dahil değildir. Ulaşım bedelinin istisnaya isabet eden tutarına ait KDV işverenlerce indirim konusu yapılabilecektir. İstisna tutarını aşan kısma ilişkin KDV ise indirim konusu yapılmayacak, ücret olarak vergilendirilecektir.

3. Amatör Müsabaka Hakemlerine Ödenen Ücretler

7194 sayılı Kanun ile 193 Sayılı Kanun’un 29. maddesi değiştirilmiş, basketbol veya voleybol spor dallarının en üst liglerinde görev alanlar hariç olmak üzere amatör spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretler gelir vergisinden istisna edilmiştir. Söz konusu düzenlemenin uygulaması aşağıdaki şekilde olacaktır.

·     Basketbol ve voleybol spor dallarının en üst ligleri hariç amatör spor yarışmalarını yöneten hakemlerin bu görevleri dolayısıyla aldıkları ücretlere yönelik gelir vergisi istisnası aynen korunmuştur.

·     Profesyonel spor yarışmalarını yöneten spor hakemleri ile basketbol ve voleybol spor dallarının en üst liglerindeki yarışmaları yöneten spor hakemlerinin aldıkları ücretler istisna kapsamından çıkarılmıştır.

·     Profesyonel spor yarışmalarını yöneten hakemler ile basketbol ve voleybol spor dallarının en üst liglerindeki yarışmaları yöneten hakemlere bu faaliyetleri nedeniyle 01.01.2020 tarihinden itibaren yapılan ödemeler ücret hükümlerine göre vergilendirilecektir.

·      193 sayılı Kanun’un 94. maddesinde sayılanlar tarafından istisna kapsamına girmeyen spor hakemlerine yapılan ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır.

·     Profesyonel spor yarışmaları ile basketbol ve voleybol spor dallarının en üst liglerindeki yarışmaları yöneten spor hakemlerince elde edilen ücret gelirleri toplamının, gelir vergisi tarifesinin dördüncü diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL) aşması halinde bu ödemeler yıllık gelir vergisi beyannamesiyle de beyan edilecektir.

·      Yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden tevkif suretiyle ödenen gelir vergisi mahsup edilebilecektir.

·     Basketbol ve voleybol spor dallarının en üst ligleri hariç amatör spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretler istisna kapsamında olduğundan, bu ücret ödemelerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayacak ve bu ücret gelirleri için yıllık beyanname verilmeyecektir. Diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de istisna kapsamındaki ücret gelirleri beyannameye dâhil edilmeyecektir.

 

4. Binek Otomobillere İlişkin Harcamalar

7194 sayılı Kanun ile 193 sayılı Kanun’un 40. ve 68. maddeleri değiştirilmiş olup, işletmelerin kiraladıkları veya satın aldıkları binek otomobillere ilişkin giderlerin vergi matrahının tespitinde indirilmesine sınırlamalar getirilmiştir.

Söz konusu sınırlamalar faaliyeti kısmen veya tamamen binek otomobillerin kiralanması veya çeşitli şekilde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları otomobiller dışında kalan binek otomobilleri kapsamakta olup, sınırlamalara ilişkin Tebliğ’de yapılan açıklamalar aşağıda özetlenmiştir:

Kiralama ve iktisap giderleri

Kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerinin her birine ilişkin aylık kira bedelinin 2020 yılı için 5.500 TL kadarlık kısmı gider olarak dikkate alınabilecektir. Gider olarak dikkate alınabilecek tutar olan aylık kira bedelinin 2020 yılı için 5.500 Türk lirasına kadarlık kısmı  Katma Değer Vergisi Kanunu’na göre hesaplanan katma değer vergisi hariç bedeldir.

Binek otomobillerin kiralanması durumunda, kira bedellerinin Kanun maddesinde ilgili yıl için belirlenen azami tutarı aşması halinde, aşan kısma ait katma değer vergisi gelir ve kurumlar vergisi yönünden kazancın tespitinde ayrıca gider olarak dikkate alınmayacaktır.

Banka ve sigorta şirketleri gibi faaliyetleri KDV’den istisna olan işletmelerde indirim konusu yapılamayan KDV dahil 5.500 TL’lik tutar, safi kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.

Binek otomobillerin iktisabına ilişkin özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi toplamının 2020 yılı için en fazla 140.000 TL’ye kadarlık kısmı ticari veya mesleki kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.

Binek otomobillere ilişkin tamir, bakım, yakıt ve benzeri genel giderler

Binek otomobillere ilişkin tamir, bakım, yakıt, sigorta ve benzeri giderlerin en fazla %70’i, gelir ve kurumlar vergisi açısından safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabilecektir.

Finansal kiralama yoluyla edinilen binek otomobillere ilişkin, finansal kiralama konusu binek otomobillerin aktife alındığı dönemi izleyen dönemler için yapılan faiz giderlerinin mükellefler tarafından tercihen doğrudan gider olarak dikkate alınmak istenmesi halinde, bu giderlerin en fazla %70’i gider olarak dikkate alınabilecektir.

Binek otomobillere ilişkin amortisman giderleri

Özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç ilk iktisap bedeli 2020 yılı için 160.000 TL, söz konusu vergilerin tercihen maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hâllerde, amortismana tabi tutarı 2020 yılı için 300.000 TL’yi aşan binek otomobillerinin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmı gelir ve kurumlar vergisi açısından safi kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.

Kıst amortisman uygulamasından dolayı binek otomobillerin aktife alındığı yılda gider konusu yapılamayan tutarlar itfa süresinin son yılında, o yıl için amortismana esas bedel uygulamasından bağımsız olarak safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabilecektir.

Mükelleflerin aktiflerinde yer alan binek otomobiller için amortismana esas bedelden daha fazla tutar üzerinden amortisman ayırmaları halinde, genel hükümlere göre ayrılan amortisman tutarı ile amortismana esas bedel üzerinden ayrılan amortisman tutarı arasındaki fark, kanunen kabul edilmeyen gider sayılarak, o yıla ilişkin gelir veya kurumlar vergisi kazancına ilave edilecektir. Söz konusu binek otomobillerinin mükellefler tarafından satışı halinde ise ilgili yıllarda amortisman ayırma aşamasında kanunen kabul edilmeyen gider olarak kazanca ilave olunan tutarların toplamı mükelleflerce vergiye tabi olmayan gelir olarak dikkate alınacak ve bu tutar, gelir veya kurumlar beyannamesinde “Diğer İndirimler” satırında gösterilmek suretiyle  kazanç üzerinden indirim konusu yapılabilecektir.

Gider olarak dikkate alınabilecek amortismana esas bedelin tespitinde, binek otomobilin iktisap edildiği tarihte yürürlükte olan tutar dikkate alınacaktır.

Amortismana tabi tutar için getirilen söz konusu sınırlama finansal kiralama yoluyla işletme aktifine alınmış binek otomobiller için de uygulanacak olup, aktife alınan bedelin o yıl için belirlenen amortismana esas tutarı aşması halinde, ayrılan amortismanın en fazla bu tutara isabet eden kısmı gider olarak dikkate alınabilecektir.

5. Ücret Gelirlerinin Vergilendirilmesi

7194 Sayılı Kanun ile 193 sayılı Kanun’un 86. maddesi değiştirilmiş, birden fazla işverenden ücret almakla beraber, birinciden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplamı gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı ve birinci işverenden alınan dâhil ücret gelirleri toplamı tarifede yazılı dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşanlar için beyanname verme yükümlülüğü getirilmiştir.

Yapılan düzenleme uyarınca, tevkif suretiyle vergilendirilmiş;

·  Tek işverenden ücret geliri elde eden mükelleflerin, ücret gelirleri toplamı 103. maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL)  aşması,

·  Birden fazla işverenden ücret geliri elde eden mükelleflerin, birinci işverenden aldıkları ücret gelirleri de dâhil olmak üzere ücretleri toplamının gelir vergisi tarifesinin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL) aşması,

·  Birden fazla işverenden ücret geliri elde eden mükelleflerin, birden sonraki işverenden alınan ücretleri toplamının gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 49.000 TL) aşması,

 

halinde, ücret gelirleri yıllık beyanname ile beyan edilecektir.

 

Birden fazla işverenden ücret alınması halinde, birinci işverenden alınan ücretin hangisi olacağı ücretli tarafından serbestçe belirlenebilecektir.

Ücret gelirlerinin beyan edilip edilmeyeceği kendi içerisinde değerlendirilecek, diğer gelirlerin bulunması halinde bu gelirler hesaplamaya dâhil edilmeyecektir.

Yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden yıl içinde tevkif suretiyle ödenen vergiler mahsup edilebilecek, tevkifata tabi tutulmamış ücret gelirleri (193 sayılı Kanunun 64. maddesinde yer alan diğer ücretler hariç), tutarı ne olursa olsun yıllık beyannameyle beyan edilecektir.

Genel yönetim kapsamında bulunan kamu idareleri ile bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarda (ticaret şirketleri hariç) çalışan personelin, yıl içerisinde bu kapsamdaki diğer kurum ve kuruluşlardan da ücret alması veya bu kapsamdaki diğer bir kurum ve kuruluşa nakil olması durumunda, kümülatif vergi matrahı esas alınacak ve elde ettikleri ücretler tek işverenden alınan ücret olarak değerlendirilecektir.

Aşağıdaki hallerde, hizmet erbabının ücretlerinin birden fazla işverenden elde edildiği kabul edilecektir.

·     Bir özel sektör işvereninin yanında çalışan hizmet erbabının, yıl içerisinde bu işverenden elde ettiği ücretinin yanısıra,  başka bir özel sektör işvereninden ya da kamu kurum veya kuruluşundan da elde ettiği ücret gelirleri,

·     Aynı takvim yılı içinde bir özel sektör işvereninin yanında çalışmakta iken, işten ayrılarak başka bir özel sektör işvereninin yanında ya da kamu kurum veya kuruluşunda çalışmaya başlanılması nedeniyle elde ettiği ücret gelirleri,

·     Aynı takvim yılı içinde, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin yanında çalışan hizmet erbabının, söz konusu mükelleflerin ortağı oldukları iş ortaklığı veya adi ortaklıklar bünyesinde çalışmaya başlamaları halinde elde ettikleri ücret gelirleri.

Çalışanın birden fazla işverenden ücret geliri elde etmesi durumunda her bir işverenden elde edilen ücret ayrı ayrı vergilendirilecek olup ücret matrahları birbiri ile ilişkilendirilmeyecektir. İşveren değişikliği yapılması durumunda ise yeni işverenden alınacak ücret, eski işverenden alınan ücret matrahı ile ilişkilendirilmeden sıfır matrah esas alınmak suretiyle vergilendirilecektir.

İki ayrı özel sektör firmasının birleşmesi, asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulan yerlerde alt işverenin değişmesi ve işyeri ortaklarından herhangi birinin değişmesi hallerinde ücretin tek işverenden elde edildiği kabul edilecektir.

6. Karşı Taraf Vekâlet Ücretlerinin Vergilendirilmesi

7194 sayılı Kanun ile 193 sayılı Kanun’un 94. maddesine; İcra ve İflas Müdürlüklerine yatırılanlar da dâhil olmak üzere karşı tarafa yükletilen vekâlet ücretini ödeyenler tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hükmü eklenmiştir.

Tebliğ’de tevkifatın uygulanması ve belge düzenine ilişkin açıklamalara yer verilmiş olup, karşı tarafa yükletilen vekalet ücretinin;

·         Davayı kaybeden tarafından doğrudan avukata ödendiği durumlarda, davayı kaybeden tarafından,

·         Davayı kaybeden tarafından avukata ödenmek üzere icra ve iflas müdürlüklerine yatırıldığı durumlarda, davayı kaybeden tarafından,

·         Davayı kaybeden tarafından davayı kazanan tarafa ödendiği durumlarda, davayı kazanan tarafından avukata ödeme yapılması esnasında,

gelir vergisi tevkifatı yapılması ve ödemeyi alan avukat tarafından tevkifatı yapanlar adına serbest meslek makbuzu düzenlenmesi gerektiği belirtilmiştir.

Vekalet ücretini ödemekle yükümlü olanlarca, ücretli olarak çalışan avukatların işverenlerine yapılan vekalet ücreti ödemelerinden tevkifat yapılmayacak, işverenin vekalet ücretini avukata ödemesi esnasında ise işverence ücret hükümlerine göre tevkifat yapılacaktır.

Yargı kararında “KDV hariç” şeklinde bir ifadenin olmadığı durumlarda vekalet ücretinin KDV dahil olduğu kabul edilecek, iç yüzde yoluyla ulaşılan KDV tutarı düzenlenen serbest meslek makbuzunda gösterilecek ve gelir vergisi tevkifatı KDV hariç tutar üzerinden yapılacaktır.

7. Gelir Vergisi Tarifesinin Değiştirilmesi

7194 sayılı Kanun ile 193 sayılı Kanun’un 103. maddesi değiştirilmiş, tarifeye 01.01.2019 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere 40% oranında vergileme öngören yeni bir dilim eklenmiştir.

Tebliğ’de yeni vergi tarifesinin uygulamasına ilişkin açıklamalarda bulunulmuş, tarifenin 01.01.2019 tarihinden itibaren elde edilen ücret dışındaki gelirlere uygulanacağı, 2019 dönemine ilişkin ücret gelirlerinin ise 7194 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik öncesi mevcut tarife üzerinden vergilendirileceği belirtilmiştir.

2019 Yılı İçin Mevcut Tarife

7194 Sayılı Kanun'la Getirilen Yeni Tarife

18.000 TL'ye kadar

15%

18.000 TL’ye kadar

15%

40.000 TL'nin 18.000 TL'si için 2.700 TL, fazlası

20%

40.000 TL’nin 18.000 TL’si için 2.700 TL, fazlası

20%

98.000 TL'nin 40.000 TL'si için 7.100 TL, (ücret gelirlerinde 148.000 TL'nin 40.000 TL'si için 7.100 TL), fazlası

27%

98.000 TL’nin 40.000 TL’si için 7.100 TL, (ücret gelirlerinde 148.000 TL’nin 40.000 TL'si için 7.100 TL), fazlası

27%

98.000 TL'den fazlasının 98.000 TL'si için 22.760 TL, (ücret gelirlerinde 148.000 TL'den fazlasının 148.000 TL'si için 36.260 TL), fazlası

35%

500.000 TL’nin 98.000 TL’si için 22.760 TL, (ücret gelirlerinde 500.000 TL’nin 148.000 TL’si için 36.260 TL), fazlası

35%

 

500.000 TL’den fazlasının 500.000 TL’si için 163.460 TL (ücret gelirlerinde 500.000 TL’den fazlasının 500.000 TL’si için 159.460 TL), fazlası

40%


Söz konusu tarifede yer alan gelir dilim tutarları, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanmaktadır. 

8. Sporculara Yapılan Ödemelerin Vergilendirilmesi

7194 sayılı Kanun’la, 193 sayılı Kanun’un sporculara yapılan ücret ve ücret sayılan ödemelerden yapılacak gelir vergisi tevkifatı oranlarını ve vergilendirilmesini belirleyen geçici 72. maddesinin uygulama süresi 31.12.2023 tarihine kadar uzatılmıştır.

Ayrıca, lig usulüne tabi spor dallarında en üst liglerdeki sporculara yapılan ücret ve ücret sayılan ödemelerde uygulanacak tevkifat oranı %20 olarak belirlenmiş, diğer sporculara yapılan ödemelere ilişkin tevkifat oranlarında bir değişikliğe gidilmemiştir.

Buna göre, 01.01.2020 tarihinden itibaren sporculara yapılan ücret ve ücret sayılan ödemelerden;

·         Lig usulüne tabi spor dallarında

En üst ligdekiler için % 20,

En üst altı ligdekiler için % 10

Diğer liglerdekiler için % 5,

·         Lig usulüne tabi olmayan spor dallarındaki sporculara yapılan ödemeler ile milli sporculara uluslararası müsabakalara katılmaları karşılığında yapılan ödemelerden % 5,

oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır. 193 sayılı Kanun’un geçici 72. maddesi kapsamında yapılan tevkifatın yanı sıra, ayrıca aynı Kanun’un 94. maddesi kapsamında tevkifat yapılmayacaktır.

9.Dar Mükelleflerin (Kurumlar dahil) Türkiye’ye Getirdikleri Yabancı Paralarla İktisap Ettikleri Menkul Kıymetlerin ve İştirak Hisselerinin Elden Çıkarılmasında Vergilendirme

Tebliğ’de, 7194 sayılı Kanun’la Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan değişikliklere ilişkin açıklamalar haricinde, dar mükelleflerin (kurumlar dahil) Türkiye’ye getirdikleri yabancı paralarla iktisap ettikleri menkul kıymetlerin ve iştirak hisselerinin elden çıkarılmasında vergi uygulamaları da açıklanmıştır. İlgili düzenlemeler aşağıda özetlenmiştir.

·         193 sayılı Kanun’un mükerrer 81. maddesinin beşinci fıkrası hükmüne göre, dar mükelleflerin (kurumlar dahil), yabancı sermaye mevzuatına göre ilgili mercilerden izin almak suretiyle Türkiye'ye bizzat getirdikleri nakdî veya aynî sermaye karşılığında iktisap ettikleri menkul kıymetler ile iştirak hisselerini elden çıkarmalarından doğan değer artışı kazançlarının hesabında, kazancın kur farkından doğan kısmı gelir veya kurumlar vergisinden istisnadır.

·         4875 sayılı Kanun hükmüne istinaden, dar mükelleflerin (kurumlar dâhil) Türkiye’de iktisap edecekleri menkul kıymet veya iştirak hisselerinin karşılığında getirecekleri yabancı paralar için yabancı sermaye mevzuatına göre ilgili mercilerden izin alma şartı kaldırılmış olup, bu kapsamda mükelleflerin söz konusu mercileri bilgilendirmeleri yeterli olacaktır.

·         İstisnadan faydalanılabilmesi için Türkiye’deki menkul kıymet veya iştirak hisselerinin iktisabına ilişkin yabancı paraların Türkiye’ye fiziki olarak getirilmesi veya Türkiye’deki bankalara transfer edilmesi şarttır. Söz konusu bedellerin Türkiye’deki menkul kıymet veya iştirak hisselerinin iktisabından önce veya sonra getirilmesinin bir önemi bulunmamaktadır. Ancak, Türkiye’ye getirilen yabancı paraların bu kapsamda Türkiye’ye getirilmiş olduğu hususunun mükelleflerce tevsik edilmesi gerekmektedir.

·         Bu kapsamda Türkiye’ye getirilecek yabancı paraların,  menkul kıymet veya iştirak hisselerini iktisap edecek olan dar mükelleflerce (kurumlar dâhil) kendi adlarına getirilmesi şart değildir. Yabancı paraları yurt dışından transfer edenler veya getirenler ile bu paralarla Türkiye’deki menkul kıymet veya iştirak hisselerinin iktisap edenlerin farklı kişiler olmasının söz konusu hükümden faydalanılması açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.

·          Dar mükelleflerce (kurumlar dâhil), bedeli Türkiye’ye getirilmek suretiyle iktisap edilen Türkiye’deki menkul kıymet veya iştirak hisselerinin müteakip dönemlerde başka dar mükelleflerce satın alınması ve bu menkul kıymetleri veya iştirak hisselerini satın alan dar mükelleflerin iktisaba ilişkin ödenmesi gereken söz konusu bedelleri Türkiye’ye getirmemeleri durumunda, önceki iktisaba ilişkin Türkiye’ye getirilmiş yabancı para bedeli kadarlık kısım hariç olmak üzere Türkiye’ye getirilmeyen yabancı para bedeli kısmı için kur farkı istisnasından yararlanılamayacaktır.

·         Söz konusu istisnadan yararlanılabilmesi için dar mükelleflerin (kurumlar dâhil)  Türkiye'de elde ettikleri kazançlarının, münhasıran bu menkul kıymet veya iştirak hisseleri dolayısıyla elde edilen menkul sermaye iratlarından ve bu kıymet veya hisselerin elden çıkarılmasından doğan değer artışı kazançlarından ibaret olması şarttır. Bu mükelleflerin, Türkiye'de menkul kıymet alım satımıyla devamlı olarak uğraşmaları halinde, kur farkından doğan kazançlar da ticari kazancın hesabında dikkate alınacaktır.

10. Yürürlük Tarihi

Tebliğ, yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Ek: 311 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği

Saygılarımızla