Özet: 10 Ekim 2018 tarihli ve 30561 sayılı Resmi Gazete'de Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 21) yayımlanmıştır. Söz konusu Tebliğ ile 26.04.2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.05.2014 tarihinden itibaren yürürlükte olan KDV Genel Uygulama Tebliği'nin bazı bölümleri değiştirilirken bazı yeni bölümler de ilave edilmiştir.
Açıklamalar
Bahse konu Tebliğ'de yer alan düzenleme ve değişikliklere ilişkin maddelere aşağıda yer verilmiştir.
MADDE 1 – 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.4.3.1.) bölümünün yedinci ve sekizinci paragrafları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Sorumlu sıfatıyla beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen KDV tutarının satıcı tarafından beyan edilmiş ve Hazineye ödenmiş olması halinde sorumlu adına yapılacak tarhiyatta vergi aslı aranmaz. Sorumlu tarafından beyan edilip ödenmesi gerekirken satıcı tarafından beyan edilen ve Hazineye ödenen bu verginin normal vade tarihinden ödendiği tarihe kadar hesaplanan gecikme faizi alıcıdan aranır.
Söz konusu vergi satıcı tarafından beyan edilmiş olmakla birlikte, tahakkuk eden verginin ödenmemesi veya ödenecek KDV çıkmaması nedenleriyle Hazineye ödenmeyen vergi ile buna bağlı ceza, faiz ve zamlar alıcıdan aranır."
İlgili bölümün değişmeden önceki hali şöyledir.
"Sorumlu sıfatıyla beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen KDV tutarının satıcı tarafından beyan edilmiş olması halinde sorumlu adına yapılacak tarhiyatta vergi aslı aranmaz.
Sorumlu tarafından beyan edilip ödenmesi gerekirken satıcı tarafından beyan edilen KDV'nin ödenmiş olması halinde, bu verginin normal vade tarihinden ödendiği tarihe kadar; söz konusu verginin ödenmemiş olması halinde ise normal vade tarihinden yapılacak tarhiyatın tahakkuk tarihine kadar gecikme faizi uygulanır."
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.4.3.1.) bölümünün yedinci ve sekizinci paragraflarında yapılan düzenleme öncesinde, alıcı tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen tutarlar için satıcının beyan etmiş olması yeterli iken, düzenleme ile hazineye ödeme koşulu getirilmiştir. Ayrıca hazineye ödenmeyen vergi, ceza, faiz ve zamlardan alıcı sorumlu tutulmuştur.
MADDE 2 – Aynı Tebliğin (II/B-15.2.1.) bölümünün ikinci paragrafının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
"Üniversitelere yapılacak bağışlarda, uygulama imar planı, parselasyon planı veya vaziyet planı olmaması gibi nedenlerle inşaat ruhsatı alınamaması halinde, istisna kapsamında alınacak mal ve hizmet listesinin onayında ruhsat yerine üniversitenin inşaatla ilgili sorumlu biriminin uygun görüşü aranır."
Yapılan düzenleme ile üniversitelere yapılacak bağışlarda uygulama kolaylığı sağlanmıştır.
MADDE 3 – Aynı Tebliğin (III/B-3.1.1.) bölümünün sekizinci paragrafı ile (III/B-3.1.2.) bölümünün beşinci paragrafında yer alan "ay içi hesaplamalarda" ibaresi "ay içi hesaplamalarda doğrudan yüklenimler nedeniyle" şeklinde değiştirilmiştir.
Yapılan değişiklik sonrası, ilgili paragraflar şöyle olmuştur.
(III/B-3.1.1.) bölümünün sekizinci paragrafı;
"Diğer taraftan indirimli orana tabi teslim veya hizmetle ilgili olarak yüklenilen vergi ile söz konusu işlemler üzerinden hesaplanan vergi arasındaki farkın, (% 1) oranına tabi işlemler için işlem bedelinin (% 17)'sini, (% 8)'e tabi işlemler için ise işlem bedelinin (% 10)'unu aşan kısmı, iade hesabına dahil edilmez. Azami iade tutarının belirlenmesinde iade talebinde bulunulan döneme kadar yapılan toplam işlem bedeli dikkate alınır, ay içi hesaplamalarda doğrudan yüklenimler nedeniyle azami iade edilebilir tutarın aşılması bu durumu değiştirmez. Ancak işlemin bünyesine doğrudan giren harcamalara ilişkin olarak yüklenilen verginin, azami iade tutarını aşması halinde, mükellefin iade talebi, aşan kısım için münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir."
(III/B-3.1.2.) bölümünün beşinci paragrafı;
"Yıllık iadelerde azami iade tutarının belirlenmesinde, iade talebinde bulunulan yıldaki toplam işlem bedeli esas alınır, ay içi hesaplamalarda doğrudan yüklenimler nedeniyle azami iade edilebilir tutarın aşılması bu durumu değiştirmez."
Düzenleme öncesinde, indirimli oran tabi KDV iade hesaplamaları yapılırken, ay içi hesaplamalarda azami vergi oranının aşılıp aşılmadığı dikkate alınmamakta, ilgili yıldaki indirimli orana tabi toplam teslim hizmet tutarına göre hesaplama yapılmaktaydı. Yapılan düzenleme ile ay içi hesaplamalarda yalnızca "doğrudan yüklenimler" ile azami iade edilebilir tutarın aşılmasının hesaplamayı değiştirmediği hükme bağlanmıştır. Böylece, indirimli orana tabi ay içi hesaplamalarda genel gider ve ATİK (Amortismana Tabi İktisadi Kıymetler) yüklenimleri ile azami iade edilebilir tutarın aşılması mümkün olmayacak, doğrudan yüklenimler nedeniyle azami iade edilebilir tutarının aşan kısmı ise vergi inceleme raporuna göre iade edilecektir.
Bu durumda, indirimli orana tabi KDV iadesi hesaplamalarında, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği'nden önce olduğu gibi, birkaç aya sirayet eden (reklam, pazarlama vs) genel giderlerin ilgili aylara dağıtılarak yüklenim hesaplamalarına alınması gerekecektir. Yine aynı şekilde ATİK'ler de (Amortismana Tabi İktisadi Kıymetler) azami iade edilebilir tutarı aşmayacak şekilde aylara dağıtılarak yüklenim hesaplamalarına dahil edilecektir.
MADDE 4 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 5 – Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.
Ek- Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 21)
Saygılarımızla,