Günümüz
ticaret hayatı gibi finans piyasalarının da küreselleşmesi, şirketlerin ve
hatta ülkelerin kendi sınırlarının ötesinde yabancı para birimlerinden kaynak
üretmelerine olanak sağlıyor. İşte tam bu noktada Eurobond veya yurtdışında
ihraç edilen özel sektör tahvilleri, yatırımcıların uzun vadeli yatırım seçeneklerinde
güvenli bir liman olarak karşımıza çıkmakta. Söz konusu borçlanma aracı;
yabancı yatırımcının kendi para biriminden yüksek faiz kazancı elde etmesini
sağlarken, getirisini geliştirmek isteyen yerli yatırımcıya da uzun vadede
değişken faiz ve kur riskinden korunma fırsatı veriyor.
Ülkemiz
açısından ise Hazine ve şirketlerin, yabancı para cinsinden yurtdışından yapmış
oldukları borçlanmaların önemi büyük. Aşağıdaki tabloda menkul kıymet
istatistiklerine göre yurtdışı piyasalarda en büyük ihraççı olarak Hazine ve Türk
bankaları bulunuyor. Yurtdışından borçlanmaya ilişkin tahvil ihraçlarını 2016-2017
yılları arasında bankaların %58 oranında, finansal olmayan kuruluşların ise %31
oranında artırdıklarını görüyoruz. Yatırımcı tarafında ise yurtdışındaki özel
sektör tahvillerimizin %88’lik kısmına, Hazine’nin ihraç etmiş olduklarının ise
%54’lük kısmına yabancı yatırımcı sahip bulunmakta.
(milyon
USD) |
31 Aralık 16 |
9 Şubat 18 |
Değişim |
Hazine |
61.114,20 |
70.979,30 |
16% |
Banka |
26.213,70 |
41.520,35 |
58% |
Diğer Finans Kuruluşları |
2.779,36 |
2.970,35 |
7% |
Finansal Olmayan Kuruluşlar |
7.370,95 |
9.634,66 |
31% |
Kaynak: https://evds2.tcmb.gov.tr/index.php?/evds/serieMarket/#collapse_5
Önemli
bir yatırım aracı haline dönüşen Eurobond’lardan elde edilen kazançlar için
Mart ayının ayrı bir önemi bulunuyor. Bireysel yatırımcılar, 2017 yılı
içerisinde elde ettikleri kupon veya alım-satım kazançlarından hesapladıkları
vergileri 1-26 Mart 2018 tarihine kadar Gelir İdaresi’ne beyan etmeleri
gerekmekte. Hazır beyan sistemiyle de mükellefler artık vergi dairesine
gitmeden bu işlemleri gerçekleştirebiliyor. (Hazır beyan için: https://intvd.gib.gov.tr/hazirbeyan)
Söz konusu beyan tarihinin de yaklaşması nedeniyle bu yazımızda bireysel
yatırımcı olan gerçek kişiler için Eurobond kazançlarının vergilendirme
prensiplerine ve hesaplamalarda gözden kaçan önemli hususlara yer veriyoruz.
Eurobond nedir?
Kısa
bir tanım yapmamız gerekirse Eurobond’lar; şirketin veya ülkenin yabancı para
biriminden finanse edilmesini sağlayan borç senetleridir. Yurtdışındaki
piyasalarda uluslararası finans kuruluşlarının oluşturduğu konsorsiyum
aracılığıyla yabancı para biriminden tahvil olarak ihraç edilir. Uzun vadeli
dış borçlanma aracı olarak vadeleri 5 ile 30 yıl arasında değişerek, USD
cinsinden 6 ayda bir, Euro cinsinden ise yılda bir kupon ödemesi içerir.
Hangi tür kazançlar elde
edilebilir?
Eurobond’lardan
faiz veya alım satım kazancı olmak üzere iki tür gelir elde edebilirsiniz. Bireysel
yatırımcının (tam mükellef gerçek kişi) portföyündeki Eurobond için kupon veya
itfa tarihinde elde ettiği faiz geliri vergi mevzuatı açısından menkul sermaye
iradı olarak adlandırılmakta. Diğer yandan, bu kıymetlerin alım satımından
kaynaklanan alım satım kazançları ise değer artış kazancı olarak
nitelendiriliyor.
Bu kazançlar nasıl vergilendirilmekte?
Gelir
Vergisi Kanunu’nda 2006 yılında yapılan değişiklikle, Eurobond alım satımı,
itfası ve dönemsel getirileri, Geçici 67. madde olarak anılan kaynağında
kesinti uygulamasına yani stopaj mekanizmasına tabi bulunmamakta. Diğer bir
anlatımla, vadeli mevduat, yatırım fonu veya tahvil gibi menkul kıymetlerden elde
edilen kazançların, banka ve aracı kurumlar vasıtasıyla kaynağında vergileri
kesilmekte olduğundan bu kazançlar için ayrıca gelir vergisi beyannamesi verilmesine
de gerek bulunmuyor. Ancak, bu kural Eurobond’lar için geçerli olmayıp, Kanun
hükümlerinin kaynağında vergi kesintisini öngörmemesi nedeniyle, yatırımcının
kişisel gelir beyanı esas alınmakta. Bu özellik Eurobond işlemlerini, birçok
yatırım aracının vergilendirilmesinden farklı kılmakta.
Yazımızın
başında belirtmiş olduğumuz üzere bu kıymetlerden iki farklı gelir elde
edilebilmekte olup;
1- Kupon ve itfa gelirlerinin,
2- Alım satım kazançlarının, vergilendirilmesine
yönelik açıklamalarımız ve beyan sırasında dikkat edilmesi gereken hususlar
özetle aşağıdaki şekildedir;
Faiz Gelirlerinin
Vergilendirilmesi:
2017
yılı içerisinde Eurobond kupon geliri elde eden bireysel yatırımcının (tam
mükellef gerçek kişi) söz konusu kupon gelirlerinin TL cinsinden toplamının yıllık
gelir vergisi beyan sınırı olan 30.000 TL’yi aşması durumunda; bu tutarların tamamını
beyan etmesi gerekiyor. Müşterek/Ortak hesap sahipleri açısından ise tutarın
aşılıp aşılmadığı her bir ortak için ayrı ayrı dikkate alınmalı.
Ayrıca,
faiz gelirlerine ilişkin beyan sınırının aşılıp aşılmadığının tespitinde, beyana
tabi menkul sermaye iratları ve tevkifata tabi tutulmuş gayrimenkul sermaye iratlarıyla
birlikte değerlendirme yapmayı unutmamanız gerekiyor. Örneğin Eurobond kupon
gelirine ilave olarak yıl içerisinde işyeri kira geliri elde edilmesi veya yıl
boyunca farklı tarihlerde Eurobond alım satım kazancının bulunması[1] veya sahip olunan hisse
senetlerine ilişkin temettü geliri elde edilmesi gibi benzer tüm kazançlar,
beyan sınırının tespitinde dikkate alınıyor.
Kupon
tahsilatları, döviz cinsinden gerçekleştiği için işlem günündeki TL
değerlerinin banka veya aracı kurumdan temin edilerek özet vergi dökümünün
alınması faydalı bulunuyor. İşlem günündeki TL fiyat dikkate alındığı için kupon
geliri için kur farkının vergilendirilmesi söz konusu değil. Öte yandan, Eurobond’un
Hazine tarafından mı yoksa özel sektör tarafından mı ihraç edildiğinin önemli
olduğunu belirtelim. Hazine Eurobond’larından elde edilen faiz gelirleri %0
oranında vergiye tabi ancak özel sektörün ihraç ettiklerinde tahvil vadesine
dikkat edilmeli. Örneğin tahvil vadesi 1 yıl ise %10, 1-3 yıl arası ise %7, 3-5
yıl arası ise %3, 5 yıldan fazla ise %0 oranında vergi kesintisi uygulanarak
kupon ödemesi yapılmakta. Böyle bir uygulamada kaynağında kesinti tutarı,
yıllık beyan sonucu hesaplanan vergiden mahsup edilebiliyor.
Son
olarak, Eurobond ara dönemde yani ihraç veya kupon ödeme tarihlerinin dışında
alınması durumunda; fiyatının içerisinde (kirli fiyat) alım tarihine kadar
işlemiş faiz bulunduğunu ve alımdan sonraki ilk kupon ödemesinde faiz
gelirinden düşülebileceğini hatırlatalım. Örneğin, Eurobond’u Aralık 2016
tarihinde aldınız ve bir önceki kupon ödemesi Kasım 2016’da gerçekleşmiş olsun.
Vergi beyan aşamasında, Mayıs 2017’de aldığınız ilk kupon gelirinizden 1 aylık
işlemiş faizi düşebilirsiniz. Ancak sonraki kupon ödemeleri için bu indirim geçerli
bulunmamakta. Özetle; alım tarihinde Eurobond’un kirli-temiz fiyat farkını bularak
nominal bedel ile çarpmanız gerekiyor. Bu şekilde hesaplanan işlemiş faiz
tutarı, ilk kupon ödemesinde faiz gelirine ilişkin vergi matrahından düşülebilmekte.
Değer artış kazançlarının
Vergilendirilmesi:
Bireysel
yatırımcı olarak (tam mükellef gerçek kişi) 2017 takvim yılı içerisinde
Eurobond alım satımı gerçekleştirmeniz durumunda faiz gelirlerinde olduğu gibi
kazançlarınız Geçici 67 uygulaması dışında tutularak kişisel gelir vergisi beyanınıza
konu edilmesi gerekmekte.
Vergilendirmede
öncelikli olarak Eurobond getirileri döviz cinsinden gerçekleştiği için vergi
matrahının tespitinde alım ve satım tarihlerindeki kurların tespit edilerek
TL’ye çevrilmesi gerekiyor. Bir bakıma kur farkları da vergilendirilerek alım
satım matrahınızın içerisinde bulunmakta. Bu konudaki tek istisna Eurobond’un
itfasında söz konusu. İtfa sırasında oluşan kur farkı vergi matrahına dahil
edilmemekte.
Maliyet Endekslemesinde
dikkat edilecek hususlar:
Eurobond’un
alım maliyetinin, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere ÜFE artış oranın %10’un
üzerinde olması durumunda ÜFE oranı kadar artırılabilmekte ve yatırımcıya
vergisel bir avantaj sağlayabilmekte. Eurobond’unuza ilişkin ÜFE oranlarını
kontrol etmek için aşağıdaki bağlantıyı kullanabilirsiniz. http://www.tuik.gov.tr/UstMenu.do?metod=temelist
Alım
tarihinden ve satım tarihinden önceki aya ilişkin endeksleri karşılaştırıp,
artışın %10 üzerinde olması durumunda Eurobond maliyetinizi de söz konusu
oranla değerleyebiliyorsunuz. Örneğin; Kasım
2016 tarihinde aldığınız Eurobond’un Ağustos 2017 yılında satımını
gerçekleştirdiniz. Maliyet endekslemesi için bağlantıda bulunan matristen bir
önceki aya ilişkin değerlerin kullanılması gerekiyor (Ekim için 260.94/ Temmuz
için 297.65). Örnekte değişim %14 şeklinde %10’luk değerin üzerinde kaldığı
için endeksleme uygulanabilir ve Kasım 2016 tarihindeki Eurobond alım maliyetiniz
1.14 ile çarpılarak vergi matrahında kullanılacak değerlenmiş alım maliyeti
hesaplanabilir.
Öte
yandan, bu uygulama sonucu maliyeti artırılan tutar ile satış tutarı arasındaki
kazanç ne olursa olsun beyan edilmeli. Ayrıca, aynı yıl içerisinde başka
Eurobond veya yurt dışı menkul kıymetlerinden satış zararlarınız bulunuyorsa, bu
zararları kazanç tutarlarından mahsup edebilirsiniz.
Vergilendirmeye
ilişkin tam ve dar mükellef özelinde özet tablo aşağıdaki şekildedir:
|
Tam Mükellef Gerçek Kişi |
Dar Mükellef Gerçek Kişi |
Hazine Tarafından İhraç Edilen Eurobond'lardan Elde Edilen Faiz
Gelirleri |
- %0 oranında stopaja tabi bulunmakta |
- %0 oranında stopaja tabi bulunmakta. |
- İtfa sırasında oluşan anapara kur farkı gelir sayılmaz. |
- Beyan edilmez. |
|
- Beyan sınırı 30.000 TL'nin aşılması durumunda gelirin tamamı beyan edilir |
|
|
Özel Sektör Tarafından İhraç Edilen Tahvillerden Elde Edilen Faiz
Gelirleri |
Tam mükellef kurumlar
tarafından aşağıda bulunan oranlarda stopaj yapılır: |
Tam mükellef kurumlar
tarafından aşağıda bulunan oranlarda stopaj yapılır: |
- İtfa sırasında oluşan anapara kur farkı gelir sayılmaz. |
- Stopaj nihai vergidir. |
|
- Beyan sınırı 30.000 TL'nin aşılması durumunda gelirin tamamı beyan
edilir |
- Beyan edilmez. |
|
Hazine Tarafından İhraç Edilen Eurobond'lardan Alım Satım Kazançları |
- Stopaja tabi değil. |
- Stopaja tabi değil. |
- Alım satım kazancı Türk Lirası bazında hesaplanır. |
- Beyan edilmez. |
|
- ÜFE artış oranının % 10 veya üzerinde olması şartıyla, iktisap
bedeli elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere ÜFE artış oranında
artırılabilir. |
|
|
- Alım satım zararları, alım satım karlarına mahsup edilir |
|
|
- Kazancın tutarı ne olursa olsun beyan edilir. |
|
|
Özel Sektör Tarafından İhraç Edilen Tahvillerden Elde Edilen Alım
Satım Kazançları |
- Stopaja tabi değil. |
- Stopaja tabi değil. |
- Alım satım kazancı Türk Lirası cinsinden hesaplanır. |
- Beyan edilmez. |
|
- ÜFE artış oranının % 10 veya üzerinde olması şartıyla, iktisap
bedeli elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere ÜFE artış oranında
artırılabilir. |
|
|
- Alım satım zararları, alım satım karlarına mahsup edilir. |
|
|
- Kazancın tutarı ne olursa olsun beyan edilir. |
|
Eurobond gelirlerinin
vergilendirilmesinde hatırlatmalar
-
Eurobond’ların
kişisel beyana dayanan yapısı nedeniyle Türkiye mukim yerli yatırımcılar
tarafından yurtdışında açılabilen yatırım hesaplarıyla iktisabının yapılması ve
getirilerinin de bu hesaplarda bırakılması söz konusu olabilmekte. Bu
tutarların mükellefler açısından vergi kontrol mekanizması dışında kaldığı
düşünülse de özellikle önümüzdeki yıllarda yerel otoritelerin CRS (Common
Reporting Standards) gibi geliştirdikleri otomatik bilgi değişimi uygulamaları
neticesinde ülkeler arasında vergiye tabi gelirlerin kolaylıkla takip
edilebileceğini belirtelim. Ayrıca, ülkemizde geçtiğimiz yıl tamamlanan Varlık
barışı sürecinde mükellefler, Gelir İdaresi’ne yurtdışındaki Eurobond veya
benzeri varlıklarının bildirimini gerçekleştirmişlerdi. Mükelleflerin, bu
tarihten sonrasını kapsayacak şekilde kişisel beyanlarını zamanında
tamamlamalarının önem arz ettiğini hatırlatalım.
-
Özellikle
yıl içerisindeki Eurobond alım satım kazançlarında kur farkının vergilendirilmesi
nedeniyle işlem kazancından daha yüksek tutarlarda vergi rakamı
hesaplanabiliyor. Bir yıl sonraki vergi beyanınızda sürprizle karşılaşmamak
adına alım satım işlemi öncesi olası maliyetlerin hesaplanması faydalı bulunuyor.
- Yurtiçinde yapılan döviz mevduatı kaynağında %18 ile %13 arasında stopaja tabi ve bu gelirler için beyanname verilmiyor. Diğer taraftan Eurobond kazançları ise kişisel beyan ile birlikte en yüksek %35 oranında vergiye tabi tutuluyor. Ancak, belirli limitler çerçevesinde şahıs sigorta primleri, eğitim ve sağlık harcamaları, bağış ve yardımlar gibi çeşitli gider kalemleri matrahtan indirilebildiğinden, kişisel gelir verginizi beyan etmeden önce bu unsurları kontrol etmenizde fayda bulunuyor.
[1] (konu hakkındaki İdare’nin
özelgesi için detay bilgi: http://www.gib.gov.tr/node/91093/pdf)
